bu yazı hâlen polonya kafilesiyle beraber memleketimizde bulunan spor muharriri tadeusz maliszewski tarafından gazetemiz için hazırlanmıştır. tadeusz maliszewski futbol federasyonu ikinci başkanı olduğu gibi, polonya spor muharrirleri birliği'nin de başkanıdır.
türk futbolunu ilk defa otuz sene evvel lemberg'dekl türkiye - polonya milli maçında görmüştüm. fakat hemen ifade etmeliyim ki. altı golle kaybettikleri bu maçtan sonra geçen otuz sende türklerin çok terakki ettiğini gayet iyi biliyorum. bu sözüme delil olarak da, bugün dünyanın en kuvvetli kadrolarının başında gelen macarları 3-1 gibi net bir sonuçla mağlûp eden türk millî takımını kaydedebilirim.
lemberg'deki altı gollük maçı ve o maçtaki türk oyununu bugünkü karşılaşmaya miyar almak, muhakkak ki hatâlı bir mukayeseye yol açar. bu bakımdan ben maç hakkındaki görüşümü belirtirken doğrudan doğruya bugünkü şartları esas almaktayım.
polonya için zor bir maç
polonya takımı bu sene altı millî karşılaşma yaptı. ilk müsabaka norveç'le idi ve golsüz beraberlikle neticelendi. bundan sonraki üç maç ise, üç mağlûbiyetle polonya futbolu için bir tehlike işareti oldu. nitekim macaristan'a 4-1, doğu almanya'ya 2-0 ve bulgaristan'a 2-1 yenildikten sonra futbolumuzu idare eden mekan teizma tamamen değişti. federasyon yeni şahıslardan kuruldu.
son iki maçın beşer gollük galibiiyetlerle kapanması, polonya futbolunu idare mes'uliyetini yüklenenler için başarılı bir başlangıçtı. fakat yılın milli maçlar takvimi daha kapanmadı ve bence macar maçı hariç, en zor, en ağır karşılaşmamız geldi. bu, türkiye maçıdır.
norveç'i 5-3. finlandiya'yı 5-0 yenen polonya takımı umumiyetle iyi oyunlar göstermişti. şimdi türkiye'ye karşı da muzaffer çıkarak bu iki galibiyetin sevincini devam ettirmek ve aynı zamanda formunu muhafaza ettiğini ispat zorundadır.
türklerin macarlara karşı kazandığı galebe, polonya'da geniş akisler uyandırmış, basın buna büyük ölçüde yer vermişti. o günlerden kalan kanaat, türkiye'de türk milli takımını yenmenin zorluğudur. şimdi ben buna diğer bazı unsurları da ilave edeceğim.
polonya takımı gayet kötü hava şartları içinde, uzun ve pek yorucu bir seyahat yapmıştır. futbolcuların bazısı elân iyileşmemiş, elân kendini toplayamamıştır. bu sebeple takımın nihai şeklinin tesbiti dahi güçleşmiş, düşünülen tertipte bazı değişiklikler yapılması icabetmiştir.
bunun yanısıra türk takımının kendi sahasında ve kendi seyircisi önünde oynayacağını da hesaba katmak gerekir. bu iki unsur, bir çok milli maçlarda neticeye fazlasiyle tesir eder.
mühim bir noktaya daha temas etmek isterim. bu da sahadır. futbolu istendiği güzellikte oynayabilmek için önce iyi futbolcu, fakat hemen ardından da iyi bir saha lâzımdır. polonya takımı normal çimen bir sahada esas futbolunu oynayabilmektedir. istanbul stadının sahası, duyduğumuz gibi. iyi değilse, bu, top kontrolünü çok güçleştirecek ve polonya oyuncularım rahat top aktarmaktan alıkoyacak demektir. kötü bir saha daima top falsolarına sebebiyet verir ve o da neticeye müessir olan faktörlerdendir.
bebabeblik iyi bir neticedir
polonya milli takımı «wm» sistemiyle oynar. ancak oyuncularının numaralanması, macarlarda olduğu gibidir. yani santrhaf 3. solbek 4. sağhaf 5 numaralı forma giyer. takımın teknik değeri mütalaa edilirse, oyuncuların umumiyetle hemayar olduğu görülür. aralarında kaleci szymkowiak, satrhaf korynt ve sağaçık pohl diğerlerine nazaran klas futbolculardır.
bu satırlardan sonra netice hakkında peşin hüküm vermek, bir tahminde bulunmak gerekirse, şansı türklere vermek, daha mâkûl olur. ben polonya'dakl gazeteme yazdığım tahminde de aynı peşin hükmü kaydettim. işte tekrarlıyorum: «türklere karşı beraberlik almamız, iyi bir netice olacaktır. galibiyet şansı türk milli takımınındır.»
yazıma son vermeden önce burada resmi ve vazifeli şahıslar dışında halktan gördüğümüz sempatiye hayranlığımı bilhassa belirtmek isterim. yolda polonya futbolcularına gösterilen alâka ve yakınlığı, türk milletinin polonya milletine yakınlığı seklinde tefsir ederek ziyadesiyle memnun olduk. herhalde türklere mukabele edebilmek için türk milli takımının polonya'ya iadei - ziyaretini beklememiz lâzım geliyor.