futbol dünyasında bir boöba olmamış gibi sâkin sâkin oturutesiri yaratacâğı muhakak olan millî takımımızın macarlara 3-1 gaelebesinden sonra mithatpaşa stadını terkedenler şöyle konuşuyorlardı:
«artık macarlar zirbeden aşağıya doğru düşmektedirler. dünya piyasasındaki mevkilerini muhafaza etmeleri bundan sonra çok güçtür. ispanya'yı yendik tesadüf dediler. fakat buna hiç kimsenin itiraz etmeye hakkı yoktur. çünkü oyunun bitmesine 8 dakika kalıncaya kadar 3-0 galiptik. dile kolay bu...»
* * *
stad saat (8) de yükünü almıştı. kapalı ve açık tribünlerde iğne atılsa yere düşmiyecekti. numaralı tribünler ise saat 13 den sonra dolmaya başlamıştı. bu maçta «28.241» seyirci «201.925» lira ödemiştir.
«l» tribününün hâli
kapalı ve açık tribün seyricilerinden sonra stada erken gelmek mecburiyetinde olanlar gazetecilerdi. üç yüz kişilik tribüne -hariçten gelenler dahil- bine yakın gazeteci gelmişti. ayakta kalanları stad müdürü şazi tezcan saha kıyısında hasırlar üzerine yerleştirdi. şeref tribününde ise vali gökay, örfi idare komutanı ve bazı -sporcu- mebuslar yerlerini almışlardı.
seremoni ve protokol
her iki takımın da saha çıkışı büyük bir tezahürata yol açtı. macarlar seyircilere kırmızı-beyaz karanfil bukleleri attılar. temsili maçta olduğu gibi puskas yine resmini çektirmedi. seramonide dr. sebes yer almadı. onun yerine tercümanının bulunuşu doğrusu garip karşılandı.
maçtan sonra heyecanını yenemeyen millî takım antrenörü giovanni saha kenarında ağlıyordu.