adam umudunu kaybetmiş olsa da, galatasaray sevgisini kaybetmemiş... düşmüş yollara... belki o yollarda biraz peynir, biraz ekmek yemiş... sonra gelmiş, girmiş içeriye... yarı yarıya ancak dolan tribünlerde, boluspor taraftarlarından daha geniş yere yerleşmiş. gümbür gümbür ses vermiş:
- “cim bom bom...”
ama, hani nerede bu sese karşılık veren?... koşan yok, çalışan yok... dervvall’in akıl almaz yanlışlıkları çok... ve maçı bitirirken kahrınden tükenmiş, bitmiş... bir de görmüş ki, sahada yürüyenler, hakemin bitiş düdüğünden sonra kavgaya koşuyor... boluspor kalecisi, kendisi ile münakaşa eden erdal’ı itip, abramczik'e topu atınca kabarıyor sahadakilerin yüreği... zorla ayırıyorlar iki tarafı... derken, adam kendinde değil... çıkış tünelinin üzerindeki teneke kaplamanın üzerinde tepiniyor, bağırıyor, sahaya atmaya çalışıyor kendisini... iki polis tutmak istemiş... bir kriz ki, onu tutmak mümkün değil... itiverilmiş aşağıya...
..........
“birine rastlarsan genç yaşta çökmüş...”
hatırla galatasaraylı artık, o galatasaraylı taraftarı...
aaaa sahi maçı yazacaktık değil mi?... ama hangi maçı?...
boluspor’da, ismail’in zorla “milli” yapmaya çalıştığı solaçık ali hariç, tek bir futbolcu değil galatasaray'da forma giymek, malzeme bile taşıyamazdı... ama, galatasaray’da forma giyen, hem de çok pahalı fiyata giyenler o boluspor karşısında sahaya “pirinç lapası” gibi yapışmıştı... bir tek fatih vardı yüreği ile oynayan... biraz da raşit...
..........
ilk yarıda, çok acemi boluspor karşısında 2 önemli fırsat yakaladı galatasaray... birini erdal, diğerini abramczik kullanamadı... şu abramczik var ya... bir-iki ustalığı alkışlandıktan sonra “gölge futbolu” oynamaya başlamıştı artık... işin sahtekârlığına kaçıyordu, hem de çok...
34'üncü dakikada ceza sahasına sağdan giren erdal’ı erol’un yıkışı da hakem tarafından görmemezlikten gelinince, devre golsüz kapandı.
ikinci yarı, tek kelime ile alaylıktı, alaylık galatasaray...
yazık, çok yazık!... bolu gitti duran g.saray’ın üzerine tutturamadı, yakaladı atamadı...
golsüz bitti maç...
ve “bay alman” maçtan sonra dedi ki:
“futbolcularımın hepsi çok kötü oynadı...”
vah vah!...
not: bu haberi o değerli arşivini bana açan ve bu maçta da görev yapan değerli büyük ali lakaplı ali yılmaz abinin arşivindeki gazete haberinden yazıyorum.