aman sakın ha!. fenerbahçe’yi kızdırmayın. tedbir kararlarını öyle ayarlayın ki, sarı-lacivertli takım kalecisiz kalmasın. nurettin’i tedbirsiz, yaşar’ı tedbirli ceza kuruluna yollayın. nurettin’e tedbir konurken, yaşar’ınki kaldırılsın. işler arapsaçına dönsün, ama fenerbahçe kalecisiz kalmasın... yetmez... on tane anadolu takımına ceza vereceksiniz. örnek var... hukuk var... fenerbahçe’ye de ceza vermeniz gerek... öyle bir ceza vereceksiniz ki ne şiş yansın, ne kebap... kupadaki kahramanmaraş maçı ne güne duruyor. alın onu ankara’ya... nasılsa fenerbahçe’nin .ankara’da da seyircisi hazır. hatta istanbul’daki bıkmışken, ankara’da takımına susamış bir seyirci var. daha fazla bile hasılat yaparlar... böylece ceza kisvesi altında, fenerbahçe’ye ödül vermiş olursunuz...
peki, ama galatasaray kızıp köpürürse ne olacak? onu da susturmanın yolu var... ligde liderliğe oynayan kocaeli’nin bir maçlık cezasını getirir tam galatasaray maçına rastlatırsan, onun da sesi soluğu çıkmaz.
ne kaldı geriye? beşiktaş... beşiktaş’ın bu federasyona söz söyleyecek halini zaten basın bırakmadı... oh... keka... pardon, pardon... bir de milli takım sorunu vardı... maç kimle? lüksemburg'la... geçici olarak yılmaz gökdel’i getir, koy onu da buzdolabına ki, ortalık durulsun...
türkiye, türkiye olalı acaba böylesine eyyamcı bir futbol federasyonu daha gördü mü? peki eyyamcı olmayıp ne yapacak? semra özal’ın hatırı ile kurulur, üyeleri zeynep özal’ın ricası ile seçilir, icraatı vehbi dinçerler’in emri ile olursa, ne kalır federasyona? eyyamcılık...
adam 1 milyon bilmem kaç türk lirasını berlin’de çaldırmış. bir milyon bilmem kaç lira yurtdışına. nasıl çıkmış peki? bu ülkede türk parasının nasıl yurtdışına çıkacağını belirleyen yasalar yok mu? şimdi biz cebimizde bir milyon bilmem kaç lira ile yeşilköy’den berlin’e uçabilir miyiz? nasıl çaldırmış o da ayrı soru. ama adam federasyon içindeki vehbi dinçerler’in adamı. verdiği demeçlerle federasyon başkanının canına okuyor, mükafat diye yurtdışına gidiyor. orada türk parası çaldırıyor, aldıran yok...
türk sporu yönetim açısından tarihinin en zavallı dönemini yaşıyor. eskiler, «balık baştan kokar» demişler...
dünya durdukça hatırlanacak bu kara günlerin tek sorumlusu vehbi dinçerler’dir...
geldiği günden beri, «oyarım ulan» diye basbas bağıran dinçerler’in neyi oyduğunu hep birlikte görüyoruz...