ilk basımı 1993 yılında olan jupp derwall'ın "türkiye anıları" kitabından;
elbette hepimiz kulübe saygınlık ve sempati kazandırmak için elimizden geleni yapmaya hazırdık. ama bu, başkan'a kısa görev sûresi içinde yarar getirebilecek bir şampiyonluğu alelacele kazanmak demek değildi. planladığımız, sürekli bir yapılanmayla, zamanla kalıcı olacak bir başarı aramaktı.
güzel bir dönem değildi ve ben neredeyse, bavulumu toplayıp her şeyi yüz üstü bırakarak almanya'ya dönecek durumdaydım.
tik avlarda saldırılar gittikçe sertleşmişti. bu saldırılar sadece kişisel olarak yapılmıyor, gazetelere de geçerek dışarı yansıyordu. bu hiç de hoş bir üslûp değildi ve sadece hasımlarımıza fayda sağlayabilirdi.
fakat sonra ali uras'ın ve benim yakın arkadaşımız olan eski fenerbahçe başkanı ali şen devreye girdi ve bu nahoş duruma bir son vermeye çalıştı. galatasaray yönetim kurulu üyesi sevgili dostumuz özkan olcay'ın düzenlediği bir öğle yemeğinde, o güne kadar ortaya çıkmış olan görüş ayrılıkları ortadan kaldırılacaktı. fakat gerek başkan, gerekse ben, kendimizi biraz emrivaki ile karşı karşıya bırakılmış gibi hissediyorduk. belki de bu yüzden aramızdaki iletişimsizlik sürüp gitti.
bu andan itibaren başkan kendini bir çim antrenman sahası yaptırmak için çaba harcamaya başladı; ben ise takıma kaynaşma imkânı verecek fırsatları yaratmaya.
o sezon türkiye şampiyonu olmadık, ama buna karşılık trabzon'la oynadığımız finalde federasyon kupası'nı kazandık. başkanımız ali uras sadece ilk başarısını değil, ikinci başarısını da elde etti. bir çim saha yerine iki tane fevkalâde çim saha yaptırdı. ayrıca gençler için bir toprak saha hazırlandı. bunun dışında, basketbol takımımız için bir de kapalı spor salonu yapılmıştı. açılışı, zamanın başbakan'ı rahmetli turgut özal'ın şahsen yapmış olması, hepimize büyük onur vermişti.
ilk zor yıl geride kalmıştı ve hiç kimse bunun yeni bir dönemin başlangıcı olduğuna inanmıyordu.
bugün, galatasaray'la iyi ki üçüncü ve dördüncü yılda şampiyon olduk, diye düşünüyorum. başarının elde edilmesinde ne şansın ne de sihirbazlığın rolü olamayacağı bir kez daha kanıtlanmıştı. sadece süreklilik taşıyan, geleceğe yönelik planlı bir yapılanma sonuçta başarıyı getirebilirdi.
başlattığımız girişimlerle bir işaret verdiğimize inanıyorum. çünkü çim sahalar asgari düzeyde para ve iş gücü harcanarak tamamlandı. takım da o andan itibaren her türlü yardımı göreceğini kavradı. karşılığında beklenen ise yüksek bir performans, puan cetvelinde iyi bir yer, mümkün olursa şampiyonluk ve avrupa kupası'nda iyi bir dereceydi...
malatyaspor: malik gençalp, eren talu, levent numanoğlu, fuat akyüz, ibrahim okutan, tümer uzun, muzaffer atacan, ali rıza tunçyürek, ihsan idikut (dk. 67 selim yetin), oktay çevik, bünyamin eşmeler (dk. 61 feridun özütok)
teknik direktör: nihat atacan
kocaelispor: cumhur turan, murat vatansever, ayhan eryılmaz, ufuk öner, hüseyin kolaylı, ahmet keloğlu, osman karakaya, soner alp, haluk turfan, mustafa pakyürekli, mustafa dil (dk. 73 muhammet aykın)
teknik direktör: şener dal
gol: (1-0) dk. 7 ali rıza tunçyürek (2-0) dk. 74 muzaffer atacan