ilk basımı 2000 olan ahmet çakır'ın "o bir imparator" kitabından;
...galatasaray'ın o'nun döneminde hiç şampiyon olamayışı da sıkıntı yaratmaktadır.
imparator'un son yılında görevde olan ali uras yönetimi çok büyük yatırım yapar. içerden ve dışardan çok iyi oyuncular transfer edilip takımın başına da jupp derwall gibi bir dünya devi getirilir.
gelgelelim, galatasaray yine şampiyon olamaz. gerçi sarı kırmızılı takım o sezon en az şampiyonluk kadar değerli bir türkiye kupası kazanmıştır. bu değer de, cim bom'un fenerbahçe, beşiktaş ve trabzonspor'u eleyerek bu sonuca ulaşmış olmasından gelmektedir.
ancak o sezon ligdeki başarısızlığın yanı sıra nisan ayında antalyaspor maçında yarattığı olay, bir bakıma imparator'un futbol yaşantısını noktalamasına yol açacaktır.
takıma ve türkiye'ye yeni gelen erdal keser, almanya'da yetişmiş olmasından dolayı özellikle hakemlerle olan ilişkisinde sıkıntı yaşamaktadır. onun topa girişteki sertliği o dönemde türkiye'de pek bilinen bir kavram değildir ve bu yüzden sık sık kavgalar çıkmakta, erdal kart görüp oyun dışı kalmaktadır. yine böyle bir durum sonrasında çok öfkelenen imparator kendini tutamayıp hakeme tükürür. o maçta oyun dışı kalmasının ardından verilen 5 maçlık ceza da futbolu noktalaması anlamına gelir.
o dönemde yaygın bir dedikoduya göre, yönetim zaten imparator'a futbolu bıraktırma kararındadır. çünkü onunla tam 11 yıldır şampiyon olunamayışı, "bu adamda bir uğursuzluk var!" düşüncesinin yaygınlaşmasına yol açmıştır.
1985 yılında bu maca gene kalabalık bir arkadaş toplulugu gitmiştik. öyle bir maçtıki anlatamam,hakemin macı katlettigini düşünmüştük birazda gaza gelmiştik ve cok isyan etmiştik biz yıllardır şampiyon olamıyorduk zaten ve hakemlerin şampiyonluklarımıza mal olacak hatalar yaptıklarını düşünüyorduk hakemlerin ve federasyonun galatasarayın önünü kestiklerini düşünüyorduk tek taraflı düşünce mantıgıyla hareket ediyorduk.
maç başladı ve antalyaspor gol attı galatasaray beraberligi sagladı fakat antalyaspor tekrar öne gecmişti ve hakem mac 1-2 olduktan sonra gazhane tarafındaki yeni acık trübünün orada bir pozisyon olmuştu ve hakeme o pozisyonda verdigi karar sebebiyle cok tepki olmuştu,o pozisyonun nasıl bir pozisyon oldugunu şu anda hatırlamıyorum fakat ne olduysa bu pozisyondan sonra olmuştu hakem erdal keserden sonra fatih terim,i de oyundan atmıştı pozisyona cok yogun itiraz eden galatasaraylı futbolcuları fatih terim hakemin yanından uzaklaştırdı ve hakemle kendisi baş başa kaldıktan sonra hakeme tükürdü ve kırmızı kart gördü.
bizde gaza geldik trübünlerde ve cok küfürler etmiştik ve stadın dışına cıktıgımızda galatasaraylıları polisler dagıtıyordu,biz olayların icinde kalmamamak icin kalabalıktan ayrılmıştık ve deniz tarafına dogru gitmiştik.
arkadaşımız nedimin arkadaşlar hadin karaköye keraneye gidelim ve hırsımızı oradki kadınlardan alalım deyip denizi sol tarafımıza alıp karaköye dogru birazda acele adımlarla gittigimizi hatırlıyorum.
1985 yılındaki bu macta antalyaspor kadrosunda bulunan ve o macta oynayan adı benim adım gibi kemalettin olan adaşım futbolcu abiyimle mac oynandıktan 22 sene sonra 2007 şubat ayında tanışmamdan sonra abi mutlaka ben sanada o gün küfür etmişimdir diyerek 22 yıl sonra özür dilememde bu işin cabasıdır herhalde
fuat,ın mükemmel golüyle henüz macın başında öne gecen antalyaspor karşısında sarı-kırmızılılar abramczik,ile beraberligi buldu.antalyaspor haluk,un golüyle,de galibiyeti ve degerli iki puanı aldı.
hakemler
(o) hamza alan (y)h.tahsin ertan (y)muhsin karabag
galatasaray- haydar,raşit,yusuf,fatih,ahmet,bülent,ismail,cüneyt,abramczik,erdal,burak,(mustafa) yedekler-simoviç,ibrahim,levent,hakan t direktör-derwall
antalyaspor- ayhan,kadir,osmasn,ufuk,kemalettin,(tırbovic),fuat,mehmet ekşi,metin,sancar,erol,haluk,(mehmet) yedekler- m ali,mehmet,özkan,hasan t direktör-adnan dinçer
baharı andıran acık ve güneşli bir hava.cim olmamasına karşın yumuşak futbola elverişli bir zemin vardı.trübünlerde 29 bin 286 seyirci gişelere 14 milyon 96 bin 150 lira bıraktı.hakem sarı kartlarını yusuf,fatih,kemalettin,ahmet,ve mehmet ekşi için kullandı.74 dakikada erdal 89 dakikada ise fatih kırmızı kartla oyun dışı kaldılar.her iki olayda,da oyun bir süre durdu.
assubay hakem deyince akla gelen bir diğer duayen isim ise hamza alan. 1936 doğumlu olan hamza alan, izmir bölgesi hakemi olarak görev yaptı. oldukça uzun bir hakemlik kariyeri oldu ve hakem camiasının saygı duyulan isimlerinden birisiydi. tahminen 1954 mezunu bir assubay olduğunu düşünüyorum çünkü bu konuda kesin bir bilgiye ulaşamadım. hamza hoca’yı 1966 yılından itibaren yeşil sahalarda görmeye başlıyoruz. genelde ismine yan hakem olarak rastlıyoruz ta ki 1978 yılına değin. o yıl birinci lig’de (süper lig) orta hakem olarak maç yönettiğini görüyoruz. ayrıca 1975 yılında türkiye kupası maçlarında da orta hakem olarak düdük çaldığını belirtmemiz gerekir. 1982 yılından itibaren a klasman hakemliğine yükseliyor. 1981 yılında uefa kupası ilk tur maçında talat tokat’ın yönetiminde yan hakem olarak dinamo bükreş-levski spartak maçında görev alıyor. 1983-84 ve 1984-85 sezonlarında dört büyük kulübün maçlarına pek verilmediği de dikkat çekici bir tespit olarak karşımıza çıkıyor.
hamza alan, 1985 yılının ağustos ayında, izmir’de düzenlenen bir dörtlü futbol turnuvası ile hakemliği bıraktı. jübilesini yaptı. bu turnuvaya fenerbahçe-beşiktaş-altay ve karşıyaka kulüpleri katıldı. hakemliğe son noktayı koyduğunda tamı tamına 49 yaşındaydı. belki de o yıl (1985) yönetmiş olduğu galatasaray-antalyaspor maçında (inönü stadyumu) yaşananlar nedeniyle böyle bir karar aldı. o yılın şubat ayında (10 şubat 1985)oynanan bu maçta erdal keser’i ve kaptan fatih terim’i oyundan atmıştı. erdal keser, maçın 74. dakikasında hakeme hızla çarpıyor (kalçası ile vuruyor/hakem raporu) ve bunun sonucunda da kartı görüyordu. maçın son dakikalarına gelindiğinde ise bu kez galatasaray kaptanı fatih terim, yan hakemi protesto edercesine topu yere çarpıyor ve tükürüyordu. yan hakem gerekli uyarıyı yapınca da orta hakem hamza alan, kırmızı kartını tereddütsüz çıkarıyordu. fatih terim, karara tepki olarak, hakemin yüzüne tükürüyor ve gitgide hırçınlaşıyordu. hakem hamza alan en sonunda dayanamıyor ve polislere “alın şu adamı!” diye bağırıyordu. maç, 2-1 antalyaspor’un galibiyetiyle bitiyor ama kırmızı kart tartışmaları hafta boyunca sürüyor, hakemler oldukça yıpratılıyordu. bu kötü macerayla anılmak istemediğini sık sık dile getiren hamza alan, hakemlik kariyeri sonrasında yaşamını izmir’de sürdürdü ve 18 aralık 2010 tarihinde geçirdiği bir kalp krizi sonucu, (74 yaşında) hayata veda etti. aslında bu olaylı maçı ben de yazmak istemezdim fakat türk futbol tarihine işlenmiş bazı şeyleri değiştirmemiz mümkün değil. o, türk futbolunun kaliteli bir hakemi olduğu kadar, fatih terim’e kırmızı kart çıkartan nadir hakemlerden birisi olarak da hep anılacak.