ilk basımı 1997 olan eduardo galeano'nun "gölgede ve güneşte futbol" kitabından;
çiçekbozuğu yüzü baltayla yontulmuş bir büstü andıran bu filelerin müthiş bekçisi, eğri parmaklı kocaman elleriyle kalesini savunduğunda, insan ister istemez kalenin ağzının görünmez bir tahta perdeyle örtülü olduğu düşüncesine kapılırdı. şimdiye kadar seyrettiğim brezilyalı kaleciler arasında manga bende en fazla iz bırakanıdır. bir keresinde onun kaleden kaleye gol attığına tanık oldum: manga, kalesinden çektiği şutla topu hiçbir oyuncuya değdirmeden rakip kaleye sokmuştu. o sıralar uruguay'ın nacional kulübü'nde çile dolduruyordu; brezilya'dan ayrılmak zorunda kalmıştı, çünkü 66 dünya kupası'nda galibiyetten çok yenilgi tadan brezilya karması, yurda başı eğik olarak döndüğünde bu milli felaketin faturasını manga ödemişti. aslında o yalnızca tek bir maçta oynamıştı, ama kalesinden hatalı bir çıkış yapmış ve şanssızlık eseri portekiz topu boş kaleye göndermişti. o andan sonra, kalecilerin yaptıkları bu tür hataya, onun adına bağlanarak "mangavari" adı verildi.