manchester - liverpool grubu ise toplam altı maçta 21 gol üreten bir heyecan bölgesi olacak, her maçında üç çeken fırtına bir portekiz 66’ya damgasını vururken, bulgarlar ve macaristan’ın da yardımıyla her türlü sertliğin gırla gittiği oyunlarda son iki kupayı elinde tutan brezilya’yı 3-1’lerle saf dışı edecekti.
ağır sakatlanan pele, acılar içinde, gözyaşlarıyla sahadan ayrılacaktı.
halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
11 temmuz 1966 günü kraliçe elizabeth ii'nin "açtım" demesiyle 8. dünya kupası açılmıştı. sonra da kalelerin kilidi açıldı. goller başladı. favori brezilya da perdeyi kral pele'sinin golüyle açmıştı. ancak brezilya'nın da, pele'nin talihi çok geçmeden kapanacaktı. pele sakatlanıyor, brezilya devriliyordu, önce macaristan, sonra da portekiz, brezilya'yı 3-1'lik sonuçlarla yıkıyorlardı.
aslında karşısında oynadığı hemen her futbolcu pele'yi durdurabilmek, daha doğrusu yıldırabilmek için sertliğe, tekmeye başvuruyordu. biçare pele, sanki balyozların, testerelerin, çekiçlerin, tokmakların arasında top kovalamak zorunda kalmıştı. sonunda oynayamayacak derecede sakatlandı ve tribüne çekildi. öte yandan, brezilya giderken portekiz geliyor, pele'nin şansı kırılırken, eusebio'nun talihi açılıyordu.
tarih: 19 temmuz 1966 salı, liverpool / goodison park seyirci: 62.204 hakemler: george mc cabe (ingiltere), leo callaghan (galler), ken dagnall (ingiltere)
portekiz: artur jose pereira, alberto augusto festa, jose baptista, jose carlos da silva, hilario rosario da conceicao, jaime da silva graca, mario esteves coluna (c), jose augusto de almeida, eusebio da silva ferreira, jose seneca torres, antonio simoes
teknik direktör: otto gloria (brezilya)
brezilya: hailton correa arruda ‘manga’, jose maria dos santos ‘fidelis’, hercules ruas ‘brito’, pecanha de carvalho ‘orlando’ (kaptan), ‘rildo’ da costa menezes, custodio machado ‘denilson’, antonio dos santos ‘lima’, ventura filho jair ‘jairzinho’, walter machado ‘silva’, edson arantes do nascimento ‘pele’, ademir de barros ‘parana’
ilk basımı 1997 olan eduardo galeano'nun "gölgede ve güneşte futbol" kitabından;
çiçekbozuğu yüzü baltayla yontulmuş bir büstü andıran bu filelerin müthiş bekçisi, eğri parmaklı kocaman elleriyle kalesini savunduğunda, insan ister istemez kalenin ağzının görünmez bir tahta perdeyle örtülü olduğu düşüncesine kapılırdı. şimdiye kadar seyrettiğim brezilyalı kaleciler arasında manga bende en fazla iz bırakanıdır. bir keresinde onun kaleden kaleye gol attığına tanık oldum: manga, kalesinden çektiği şutla topu hiçbir oyuncuya değdirmeden rakip kaleye sokmuştu. o sıralar uruguay'ın nacional kulübü'nde çile dolduruyordu; brezilya'dan ayrılmak zorunda kalmıştı, çünkü 66 dünya kupası'nda galibiyetten çok yenilgi tadan brezilya karması, yurda başı eğik olarak döndüğünde bu milli felaketin faturasını manga ödemişti. aslında o yalnızca tek bir maçta oynamıştı, ama kalesinden hatalı bir çıkış yapmış ve şanssızlık eseri portekiz topu boş kaleye göndermişti. o andan sonra, kalecilerin yaptıkları bu tür hataya, onun adına bağlanarak "mangavari" adı verildi.
yardımcı hakemler: leo callaghan (eng), kenneth dagnall (eng)
portugal: jose pereira (gk), vicente, hilario, coluna (c), antonio simoes, jose augusto, eusebio (eusebio da silva ferreira), jaime graca, morais, jose torres, alexandre baptista
yedekler: americo, carvalho, germano, peres, ernesto, lourenco, cruz, manuel duarte, custodio pinto, jose carlos, festa
teknik direktör: otto gloria (bra)
brazil: manga (gk), fidelis, brito, orlando (c), rildo, pelé (edson arantes do nascimento), denilson, lima, jairzinho, silva, parana
yedekler: gilmar (gilmar dos santos neves), djalma santos, bellini, altair, paulo henrique, gerson, zito, garrincha, alcindo, tostao, edu
teknik direktör: vicente feola (bra)
goller: 1-0 antonio simoes (por) 15' 2-0 eusebio (eusebio da silva ferreira) (por) 27' 2-1 rildo (bra) 73' 3-1 eusebio (eusebio da silva ferreira) (por) 85'
brezilya ile aynı grupta bulunan portekiz'in tek seçicisi alfonso siyah inci'nin markajı için plân hazırlıyor
portekiz milli takımının antrenörü ve tek seçicisi manuel da luz alfonso, «beni düşündüren tek şey pele'nin karşısına koyacağım adamdır» demiştir.
brezilya ile yaptıkları iki maçta manuel da luz alfonso, pele'nin karşısında en yapılı vicente'nin çok muvaffak olduğunu belirtmiş ve «brezilya herhalde taktik değiştirecek. bu sebeple pele'nin karşısına koyacağım adamı açıklamayı mahzurlu görüyorum» şeklinde konuşmuştur.
brezilya, bulgaristan ve macaristan ile aynı gurupta bulunan portekiz takımı şimdiye kadar yedi defa dünya kupasına girmeğe teşebbüs etmiş, fakat bunların altısında eleme maçlarında muvaffak olamamıştır.
dünyanın en istikrarsız takımı kabul edilen portekiz'in kupadaki en büyük silâhı, benfica'nın siyah panteri eusebio’dur.
antrenör ve tek seçici alfonso kadroyu kurarken, benfica'nın dinamik forver oyuncuları ile sporting ve oporto'nun güçlü savunma elemanlarını bir araya getirmiştir.
şu futbolun cilvesine bakın ki, 32 maçlık dünya kupasında henüz 16 karşılaşma yapılmasına ve takımların kendi gruplarında daha birer maçları kalmasına rağmen 7 kardöfinalist takım aşağı yukarı belli oluyor da, 1958 ve 1962 kupalarının galibi ve kupanın da favorisi sayılan brezilya 8. takım olabilmek için ecel terleri döküyor âdeta.. çok garip değil mi?.
portekizin grup birinciliğini garantilemesinden sonra «kardöfinale kalacak diğer takım brezilya mı, yoksa macaristan mı olacak?» iste bütün mesele burada. salı günü oynanacak portekiz - brezilya ve çarşamba günkü macaristan - bulgaristan maçlarının sonucu bu düğümün sonucunu belli edecek. halen 4 puvanı olan portekiz, brezilya ve macaristan ikişer puvanla takip etmektedirler. kanaatimce macaristanın kardöfinale yükselme şansı brezilyaya nazaran daha fazladır. şöyle ki: kendisini hâlâ 1958 deki gibi zanneden brezilya, kadrosundaki gilmar, d. santos, bellini ve garincha gibi 30 yaşını çoktan geçmiş elemanlarla bu kupayı da kazanabileceğini ummaktaysa da bütün kaderini pele'ye teslim etmiştir. oyuncuların çoğunun formsuzluğu sebebiyle mevcut takım oyunu tümüyle kalkmış ve yukarıda da belirttiğimiz gibi bütün yük pele’nin omuzlarına binmiştir. nitekim pele, sakatlanıp takımdaki yerini alamayınca, brezilya, macaristan önünde gerçekten çok gülünç durumlara düşmüş ve çok daha acı bir hezimetten zor kurtulmuştur. işte bu brezilya, kupada iki maçını da kazanan iki takımdan biri olan portekiz ile karşılaşacak. bu müsabaka aynı samanda pele ile eusebio’nun maçı olacak. dünya futbolunda zirveye ulaşmış bu iki ünlü siyahinin mücadelesinde kimin galip geleceği herkes tarafından merakla bekleniyor. eusebio ile tores'in fevkalâde formu karşısında pele’li dahi olsa brezilyanın galibiyete gitmesi çok zor olacaktır. buna karşılık portekiz maçında kalecisine kurban giden fakat brezilya önünde tarihinin en büyük başarılarından birini elde eden macaristanın kardöfinale girmek için bulgaristan karsısında çok mücadele edeceği pek tabiidir..
moralman çek iyi olduğu gibi, her şeyden önce takım halinde futbol oynayan macaristanın bulgaristanı yenmesi brezilyanın portekisi mağlûp etmesinden daha kolay olacaktır. ve ayrıca demirperde takımları arasında çok rahat entrikalar çevrildiğinden, iddiası kalmayan bulgaristanın macaristana kolay diz çökeceği düşünülebilir. nitekim bulgar antrenörü rudolf vytlacil de verdiği beyanatta, bu grupta portekiz ile macaristanın kardöfinale kalacağını tahmin ettiğini söylemekle maçın muhtemel sonucunu açıklamış gibi olmaktadır. şimdilik brezilya için (garip ama gerçek) çok dar görünen kardöfinal kapısını açsa açsa yine pele açacaktır. ve bu gerçekleştiği takdirde siyahi inci brezilyaya olan hizmetlerinin en büyüğünü yapmış olacaktır. bu. pele gibisi için imkânsız değildir. çünkü, onu değil inkâra, kıymetini dahi hafifletmeye hiçbirimizin gücü yetmez doğrusu.
brezilya’nın grubunda birinci olması için, portekiz’i 3-0 yenmesi şarttır. «siyah inciler» in kaderini portekiz - brezilya ve macaristan - bulgaristan maçları tâyin edecektir. macar ve brezilya takımlarının puan ve averajları aynıdır. brezilya’nın çevrek finale kalabilmesi için, portekiz’i farklı yenmesi ve macaristan’ın berabere kalması lâzımdır.
brezilya’lılar elenirse, hemen memleketlerine dönecekler
brezilya takımının idarecileri, bugün liverpool'da portekiz ile yapılacak kader maçında «siyah inciler» elenirse, hemen memlekete dönüleceğini açıklamışlardır.
tarihte büyük olaylar nasıl ki yeni bir devir geçirmişse futbolda da dünya kupası maçları bir devri kapayıp, yeni bir devri açmış, yani her zaman için bu kupa maçlarının futbol dünyamıza etkileri daima büyük olmuştur. futbol tekniğinin en yüksek mertebeye ulaştığı 1954 dünya kupasından bu yana yapılan 1958 ve 1962 dünya kupalarında tekniği yavaş yavaş yerini enerji, sürat ve fizik kondüsyona terk etmiş, sonucu futbolda belirli bir gerileme müşahede edilmiş ve bu durum içinde bulunduğumuz 1966 dünya kupasına kadar gelmiştir. bu gerçek kendini o kadar çıplak olarak göstermiştir ki kendi futbolumuzda dahi üç büyükler bundan 10 sene önce teknikleri ile rakiplerini kolaylıkla alt ederlerken, değişen futbol anlayışı yüzünden zamanla enerji ve süratin ön plâna çıkmasıyla diğer ekipler ise üç büyükler arasındaki futbol farkı önemli ölçüde azalmıştır. 1966 dünya kupasının bugüne kadar oynanan maçlarına bu açıdan baktığımızda 1954 den beri devam etmekte olan düşme veya duraklamanın devam ettiğini görürüz. biz türkiye olarak herşeye rağmen dünya kupalarının yabancısı olduğumuz için özlemini duyduğumuz veya tasavvur ettiğimiz takımların ya da oyuncuların çoğunu umduğumuz gibi bulmadık. bugüne kadar seyrettiğimiz 16 takım ve 16 maç içinde almanya, macaristan, portekiz ve biraz da ingiltere’nin dışında göz dolduran bir ekipe rastlamadığımızı söylersek hiç şaşmayın. belki hemen itiraz edip brezilya diyeceksiniz ama, emin olun pele’siz bir brezilya’nın diğer takımlardan hemen hiç farkı olmadığını ve yaş vasatisi bir hayli yüksek olan bu ekipin oynadığı iki maçta da ortaya bir şey koymadığını söyleyebiliriz.
vefakâr ve cefakâr türk futbol seyircisi görmeyi çok arzuladığı veya pek azını seyrettiği sahamız futbol ilâhlarından bir graves, bir grancha, bir suarez ve diğerleri rivera, mazzola, gibi şöhretler çok gariptir takımlarında silik kaldılar ve bizi sükutu hayale uğrattılar. böyle büyük şöhretleri sık sık seyretmek imkânından mahrum olduğumuz için onları kötü günlerinde görmek herşeyden önce bizim için şanssızlıktı.
futbola âşık ingiliz seyircisi iyi bir pası, güzel bir çalımı alkışlamak için fırsat ararken, düşündüm de aklıma geldi, bu takımların hepsinde rahatça oynayabileceğine inandığım bir can bartu, iyi bir gününde wembley sahasına çıksa sizi temin ederim ingiliz seyircisi, çılgına döner.
portekiz; eusbio (2) ve simoes'in golleriyle galip
brezilya kupa'dan silindi: 1-3
liverpool, ekrem karpat bildiriyor
büyük maç, brezilya’nın acı kaderini tâyin eden dev maç bitmişti, 75.000 kişinin yüklü bulunduğu tribünler ayaktaydı hep. adalılar ve dünyanın dört bir bucağından «futbolun vatanı» na akın eden meşin top meraklıları yarısı siyah, yarısı beyazlardan kurulu şahane bir futbol takımını selâmlıyordu. bu, 8 yıllık muhteşem bir imparatorluğu gudison park çimleri üzerinde yıkan, hârika eusebio, coluna, augusto, simoes’lerin portekiz ekipi idi. evet, macaristan macında hastalanan kral’ın mezarı olmuştu gudison park stadı.
birinci devrede şahane futboluyla seyircileri doyuran portekiz, bu yarıyı 2-0 önde bitirdi. oyuna fırtına gibi giren narçiçeği formalı portekiz takımı, rakip kaleyi tazyike koyuldu. 16 ncı dakikada eusebio - torres - simoes - torres - simoes paslaşmasında, portekiz solaçığı sert bir şutla brezilya filelerini sarstı. bu golden sonra, oyuna tamamen hâkim olan portekiz’in baskısı 26 ncı dakikada ikinci defa semeresini verdi. coluna’nın frikik atışını yakalayan santrfor torres nefis bir sıyrılışla iki oyuncuyu ekarte ederek eusebio’yu gördü. «kara panter» uçarak attığı kafa şutuyla brezilya kalecisi manga'yı avladı: 2-0.
vicente tarafından bir gölge gibi takip edilen ve ilk 10 dakikada kendisine tam 13 faul yapılan pele sakatlandığı için 15 dakika saha dışında kaldığı ilk devreyi portekiz 2-0 galip bitirdi.
ikinci yarıya sakat pele’den mahrum olarak çıkan brezilya, 10 kişi ile oynamasına rağmen, şampiyonluk günlerinin şâhâne hüviyetine bürünmüştü. neticeyi korumak için oyunun hızım yavaşlatmaya çalışan portekiz’in güçlü defansı işte bu devrede kudretinin üstüne çıkmasaydı, zengin futbol repertuarından nefis örnekler sunan «siyah inciler» alırdı bu maçı. 6-7 kişi ile portekiz kalesine saldıran brezilyalılar maalesef şütlerinde beklenen isabeti gösteremediler. 72nci dakikada solbek rildo 35 metreden savurduğu bomba gibi bir şütle durumu 2-1 yaptı. pele’nin oyuna dahil edilmesile büsbütün coşan brezilyalılar bu süre zarfında 2-3 gol fırsatını kullanamadılar. işin vahametini anlıyan portekiz takımı 84 üncü dakikada eusebio’nun ayağından 3 üncü golünü kazanarak, maçın kaderini tâyin etti. portekiz'den josé pereira, vicente, colima ve eusebio, brezilya’dan ise jairzinho ve rildo, sahanın yıldızları idi.
ingiliz hakemi george mc cabe'nin idaresi kötü idi. adalı hakem ilk devrede brezilya lehine bir penaltı vermediği gibi, portekizlilerin aşırı sert oyununa da göz yummuştu.
portekiz : jose pereira - moráis, baptista - vicente, hilario, graça - augosto, coluna, torres, eusebio, simoes.
brezilya : manga - fidelis, rildo - denilson, brito, orlando - jairzinha, lima, silva, pele, parana.
maçı dinlemeleri için brezilyada resmi dairelere yarım gün tatil verimişti
brezilyalılar darağacı kurdu
rie de janeiro (a.a.) — dünya kupası karşılaşmalarında brezilya'nın portekiz’e yenilmesi üzerine dün gece rio de janeiro belediye tiyatrosunun önündeki alana kocaman bir darağacı dikilmiştir. darağacının altında şöyle bir levha bulunmaktadır: «antrenör feola ile seçme kurulunun sorumlularım bekliyoruz. bunlar, brezilya futbolunu küçük düşürdüler.»
«brezilya’da büyük bir şaşkınlık hüküm sürüyor.»
transistörlü radyolarına eğilen milyonlarca brezilyalı milli takımlarının portekiz’e yenilişini büyük bir şaşkınlıkla öğrenmiştir.
dün, liverpool’da brezilya - portekiz maçının başlamasından bir kaç saat önce, resmi dairelerdeki bütün çalışmalar hemen hemen tamamiyle durmuştu. cumhurbaşkanının yakınında bulunanların anlattıklarına göre, cumhurbaşkanı mareşal castelo branco da maçı radyoda dinleyebilmek için bütün işlerini bir yana bırakmıştı. brezilya'nın öbür şehirlerinde de resmi makamlar, maçı izleyebilmeleri için memurlara yarım günlük tatil vermişlerdi.
rio de janeiro’da şehrin bütün büyük alanlarına yerleştirilmiş olan oparlörler, karşılaşmayı naklen vermeye başlamışlardı. brezilya'lıar portekizlilerin ilk golü attıklarını büyük bir sessizlik içinde öğrendiler. ama portekizlüer ikinci golü atınca kalabalık kümelerde bir kaynaşma görülmekteydi. başlangıçta sessizce maçı dinleyen kalabalık, rilgo brezilya takımının ilk golünü atıp skoru 2 - 1 yapınca yeniden ümide kapılmıştı. fakat portekizlilerin üçüncü golü, brezilyalıların ümitlerini suya düşürdü. bunun üzerine bazıları kesin sonucu duymamak için öfkeyle transistorlu radyolarım kapattılar. bazılarının da gözleri yaşlarla dolmuştu.
pele formasını torres'e vererek sahayı bir pardesü ile terketti
ekrem karpat bildiriyor
8 inci defa dünya kupasına katılan brezilya portekize yenilmekle dünya kupası tarihinde ilk defa olarak kardofinale kalamayarak elenmektedir. 930, 934, 954’de kardöfinalede 938’de domifinalde elenen 950’de finali oynayan 958, 962'de kupayı kazanan brezilya’nın bu defa kardofinale kalmaması tarihlerinin en büyük hezimeti olmaktadır. tahmin yazımızda pele’li dahi olsa brezilya’nın galibiyetinin çok garip olacağını portekizi şanslı gördüğümü söylemiştim. nitekim brezilya sahaya değişik tertiple çıkmasına, ikinci yarıda güzel oynamasına rağmen üç golü de çok hatalı yiyen mangaya kurban gitti. bir bakıma pele eusebio maçı olarak vasıflandırılan bu maçta eusebio şahane oyununu iki golle süsleyerek pele’nin yerini aldı. oyunun bir saatini sakat oynayan pele maçtan sonra formasını torrese vererek sahayı bir pardesü ile terketti. brezilyalılar tek pele’ye güvenmenin bedelini çok ağır ödediler.
dünya futboluna para gücü ile hükmetmek isteyen italya’nın kore karşısındaki hezimeti büyük tepki yaptı. 1950 yılında amerika’nın ingiltere'yi yenişinden bu yana en büyük sürpriz sayılıyor. kupada brezilya italya gibi iki kupa galibi takımın saf dışı kalması daha çok sürprizlerin olacağını gösteriyor. 1966 kupası da bir devrin kapanıp yenisinin açılacağını göstermektedir.
ne diyorlar?
brezilya’nın hezimetinden sonra brezilya futbol federasyonu başkanı jo havalenge brezilya’nın as futbolcusu pele’nin son dünya kupası maçını oynadığını açıkladı. başkan, pele’nin rakip futbolcular tarafından hırpalandığına işaretle «pele artık yalnız dostluk maçlarında oynayabilir» demektedir.
ingiliz seyircisi brezilya’yı boşuna destekledi. ve işin en hazin tarafı pele’nin formasını torres’e vererek sahayı terketmesi idi.
italyanların kısa boylu antrenörleri fabri ise sadece gözerini kırpıştırıyor ve şunları söylüyordu: «- bu bizim için hayal kırıklığı oldu. futbolcuları suçlamak yersizdir. koreliler hiç tahmin etmediğimiz şekilde güzel oynadılar.»
italyayı kupadan eleyen k. kore takımı italyaya davet edildi
ekrem karpat bildiriyor
londra,
* kupanın şimdi en büyük favorisi portekiz. gol yemiyen tek takım ise ingiltere. ama ingilizler ne olursa olsun takımlarına güvenemiyorlar. kupa başlamadan önce «ingiltere, ingiltere» diye konuşan ingilizler şimdi yuvarlak konuşuyorlar, «top yuvarlaktır».
* kore takımının italyayı elemesinden sonra organizatörler derhal faaliyete geçerek roma kulübü adına k. kore takımını italyaya davet ettiler. bu biraz da italyanlara «işte biz kof bir takıma yenilmedik. bakın siz de görün» demek gibi oluyor.
* italyayı yenerek kupanın en büyük sürprizini yapan koreliler her sabah kahvaltıdan önce 5 mil koşu yapıyorlar.. portekizliler de -belki alçak gönüllülük olsun diye belki de hakikaten öyle- «kore takımından çok çekiniyoruz» diyorlar. bunun cevabını ancak cumartesi günü öğrenebileceğiz.
* dünya kupasının 24 grup maçını 979.412 kişi izlemiştir. maç başına seyirci ortalaması 40 bin kişidir.
* turnuvanın en çok gol atan takımı portekizdir. (9 gol).
* turnuvada gol yemiyen tek takım ise ingilteredir.
* yarı final maçlarının programı da dün belli oldu: buna göre; ingiltere - arjantin maçının galibi, portekiz - k. kore maçının galibi ile, almanya - uruguay maçının galibi, rusya - macaristan maçının galibi ile karşılaşacak. bu ingiltere için olduğu kadar almanya ve rusya için de şanssızlık. belli olmaz yine futbol bu...
üç takım; brezilya, italya ve uruguay, şampiyonluklarını üçlemek, dolayısiyle altın heykelciği ebediyen kendi memleketlerine meletmek için «futbolün vatanı» na gelmişti. bu takımlardan biri şampiyon olsaydı, f.i.f.a. nın mütevezi başkanı jules rimet’nin ismini taşıyan kupaya «winston churchill» adı verilecekti. fakat üç çifte şampiyonun ümitleri bir sabun köpüğü gibi sönüverdi. buna göre, dünya kupası en az daha 4 yıl «jules rimet» adını taşıyacaktır.
brezilya milli futbol takımı dün buraya varmış ve sadece 75 kişi tarafından karşılanmıştır. gereken tedbirler alındığından hiçbir olay çıkmamıştır. oyuncuları karşılayanlar niye elendiklerini sormuşlardır.