sıra dışı, eşsiz ve benzersiz bir stad için gerçekten sıra dışı bir son lig maçı oldu. yıllarını geçirdiği stadında oynadığı son lig maçında biraz olsun asılırdı, kazanmak için elinden geleni yapardı. ama taraftarı olmaktan gurur duyduğum galatasaray'ım, elbette ki "unique" olmanın gereğince maçı rakibine verdi ve soğuk bir cumartesi akşamına saldı taraftarlarını.
devrim çocuklarını yer derler, doğruymuş. "total futbol" devrimini gerçekleştireceğiz derken, hem stadı hem de "koskoca!" takımı yıkıma kurban verdik. ali sami yen'e dair an itibarıyla en son anım budur: stadındaki son lig maçında yenilen (üstelik debelenmeden yenilen) bir takımın taraftarıyım ben.
ben ki artık 45 yaşında bir taraftar olarak 13 yıllık şampiyonsuzluk döneminden, o buzul çağından sağ çıktım, ufukta olanca karanlığıyla yükselen yeni buzul çağını da atlatırız. hiç sorun değil. demem o ki ... stadımızın yıkımı dolayısıyla ... oyuncusundan yöneticisine, masöründen doktoruna, hatta sevgili adnan biraderlere dek, galataray futbol takımının şu anki haline katkıda bulunan herkesin yanaklarından öpüyorum.