aslında maçla ilgili yazılacak çok bir şey yok. oyunun hemen başında kornerden gelen topa, ceza alanında iki kere vurdurursanız golü yerseniz ki öyle oldu. yani maça geride başladık. bir de buna kullanacağımız serbest vuruştan önce petrovic'in eliyle onu tutmakta olan rakibinin kafasını itişine kuddusi müftüoğlu tarafından direk kırmızı kart gösterilmesi ile sayısal olarak da geriye düştük.
bu dakikadan sonra çok fazla baskı yemeye başladık ve ne topu ayağımızda tutmayı ne de pozisyona girmeyi başarabildik. sonuçta 10 kişi kalmış olabiliriz ya da yenik duruma düşmüş olabiliriz ama tribünde futbolcularımızın biraz daha "ısırmalarını" / "ısırmaya çalışmalarını" bekledik. ama birkaç pozisyon hariç ne yazık ki sahada olduça siliktik.
hakemin kırmızı kartı (tvden de izleyince) oldukça ağır bir karar. fakat "burası türkiye" ve bu tarz kararları, maç içinde dengesizlikleri her zaman yaşıyoruz/yaşayacağız. o yüzden 10 kişi de kalsak, yenik duruma da düşsek, penaltımız da verilmese, ofsaytten gol de yesek bitiş düdüğüne kadar mücadeleyi sürdürmemiz gerekiyor. eğer bunu yapmayıp "sonucu başından kabullenirsek" (ki son maçlarda maalesef böyle bir görüntü çiziyoruz) tası tarağı toplayıp gitmek daha hayırlı gibi görünüyor...
son 3 haftada kasımpaşa, beşiktaş ve bursaspor ile oynayacağız. bu maçlarda bir şeyler yapmazsak ikinci yarı çok sıkıntılı geçecek gibi...