1962-63 sezonunda beşiktaş ligin son haftasına lig ikincisi galatasaray'ın 1 puan önünde lider giriyordu. ligin düğümü son maçta çözülecek ve bu maç beşiktaş-galatasaray arasındaydı. yani tam bir final maçıydı. beraberlik bile beşiktaş’ın şampiyon olması icin yetecekti. galatasaray'ın şampiyon olabilmesi için de mutlaka ve mutlaka beşiktaş’ı yenmesi gerekmekteydi.
26 haziran 1963 gecesi oyanan bu final maçının hikayesini 17 yıl siyah-beyazlı formayı sırtında taşımış beşiktaş'ın maskot futbolcusu küçük ahmet'ten (özacar) dinleyelim: ''sahaya çıkan onbirimiz şöyleydi: özcan - erkan - sabahattin - yüksel - süreyya - kaya - k.ahmet - birol - güven - şenol - rahmi.
maçı berabere bitirdiğimiz takdirde şampiyon olacak, bütün bir yıl verdiğimiz emeklerin karşılığını alacaktık... maç başladı, biz temkinliyiz, müdafaya önem veriyoruz. ilk yarı istediğimiz gibi golsüz bitiyor. ikinci yarı başladığında hava kararmış, ışıklar altında mücadele ediyorduk... soldan kalemize iniyorlar, yapılan ortaya onsekiz içinde kafaya çıkıyorlar, o da ne?... bir el kafaların üzerinde topa vuruyor... evet, yüksel'in eli... hakem penaltı noktasını gösteriyor...
bu penaltıyı metin oktay gole çevirdi. bir kaç dakika sonra geliştirdiğimiz atakta şenol'un şutu üst direkten geri geliyor... allah'ım o top gol olmuyor ve o gece maçı galatasaray’a 1-0 kaybediyoruz... şampiyonluğu son anda kaçırıyoruz... sahayı boynumuz eğik, gözyaşları içinde terkediyoruz...”
1962-63 sezonunda beşiktaş son haftaya kadar lider götürdüğü ligde şampiyonluğu 1 puan farkla galatasaray'a adeta hediye ediyordu… fenerbahçe ikinci başkanı müslim bağcılar medyatik biridir... teşvik primi söylentilerini inkar etmez... hatta şöyle bir demeç verir gazetelere: ''teşvik primi vermişsek ne olmuş? bir tarihte galatasaray'ı yenmeleri için beşiktaş'lılara 1.100 lira teşvik primi vermiştim. teşekkür etmişlerdi.”