sarı-kırmızılılar üstün oynuyorlar. fenerbahçemizin kalesini ablukaya almışlar. sahada futbolcumuz yılmaz şen, metin oktay'a adım attırmıyor. sanki bir kene... metin oktay sinirden kahroluyor. derken bir atağımızda ogün golü atıyor, 1-0 öne geçiyoruz... galatasaray ne oldugunu anlayamadan bir uzun topta yaşar durumu 2-0 yapıyor.
ikinci yarıda da değişen bir şey yok. galatasaray bilinçsizce saldırıyor. derken abdullah cevrim sahneye çıkıyor, attığı golle skoru 3-0 yapıyor. bu golden sonra ercan'ın faulü ile metin oktay'ın ardamari çatlıyor ve maçın başından beri kendisine bir kene gibi yapışan yılmaz şen'e hücum ediyor. hemen ardından ise hakem tarafından oyundan atılıyor.
bu atılış metin oktay'ın ilk kez sahadan atılışıdır.
maçtan sonra galatasaraylı uğur ve ayhan, ilk golü atan ogün'ün yanına gelerek, "yahu siz nasıl oldu da bizi yendiniz aklım almıyor. maçta biz atak oynadık. üstelik çok da formdaydık. nasıl üç gol attınız?"
golcümüz ogün ise, bu farklı sonucu önce fenerbahçe'nin büyüklüğüne sonra da molnar-basri dirimlili ikilisine malediyor..
fenerbahçenin efsane golcüsü ogün altıparmağın maç ile ilgili anısı;
bir derbi maçımızda o kadar kötü oynuyoruz ki galatasaray baskı kuruyor, biz kontra atak oynuyoruz. 3 kontra atak yaptık. maç 0-3 oldu. maçın bitmesine 8 dakikaya yakın bir zaman vardı. metin oktay "biraz yavaş olun, zaten maç 0-3," dedi. yılmaz şen de biraz kötü sözler söyledi. bunun üzerine metin oktay çok kızdı, yılmaz'ın boğazına sarıldı. ve hakem metin oktay'ı maçtan çıkardı. metin çok efendi bir insandı, onun ilk defa oyundan çıkarılmasına şahit oluyorduk. küfrü bile olmayan bir insandı. ve o gün soyunma odasına gittiğimiz de hepimiz 0-3 galibiyetimize sevineceğimize metin ağabeyin oyundan çıkarılmasına üzülüyorduk.
fenerbahçeli eski futbolcu ercan aktunanın aynı olayla ilgili anısı;
onun gibi bir gol makinesini durdurmak zor olmalı... metin oktay bir kere oyundan atılmış. sebebini hatırlıyor musunuz?
bir fenerbahçe-galatasaray maçında oldu bu... fenerli milli futbolcu yılmaz şen çok sert girmişti. onun sertliğinden avrupalı rakipleri bile yakınırdı. hakem ikisini de oyundan çıkardı. ancak oyundan iki arkadaş gibi çıktılar. bugün böyle bir olay olsa, en popüler iki oyuncu birbirine sert girse neler olmaz. aklımıza bile getirmekten korkarız. onlar sahanın kenarında başları önde yürüyorlar. statta çıt yok. herkes suskun ve meraklı... sonrasını her ikisinden de dinledim. tünele girdiklerinde yılmaz, metin'in kolundan tutup başlıyor yalvarmaya; "vur ayağıma, bir tekme vur, n'olur. kabahat benim. çünkü senin de atılmana sebep oldum demiş.
70'li yılların unutamayacağı bir etten duvar. duruşu bile ürkütücü… fenerbahçe formasıyla gazi bile olmuştur çoğu kez.. kim bilebilirdi ki çarli yılmaz'ın bu futbol karakteri günümüzde haddini aşıp futbolu katledecek! anılarda yılmaz hep kafası sargı bezli oyuncudur yeşil sahalardaki.. jilet yılmaz da derlerdi ona.. ceza sahasında rakip defansa eliyle yaptığı tacizler bir yana dursun taçsız kral metin oktay'ı bile çileden çıkartmıştır.. taçsız kral ile çarli ceza sahası içinde yakın temas içindedir.. çarli eliyle metin oktay'ın karizmasını yerlere indirecek bir hareket yapmaya kalkar.. kalkar ve o anda her şey kopar.. sahadan kırmızı kartla alkışlar eşliğinde bir oyuncu çıkarken, çarli sargı beziyle çoktan kardeş olmuştur… taçsız kralın tsunami şiddetinde dirseğini tatmış, eliyle rakip forvetleri sinir krizlerine sokmuştur çarli..
ahmet çakır'ın "taçlı kral metin oktay" kitabından;
inanılmaz bir raslant1!
milli takımın 6 eylül 2011'deki o-o'lık avusturya maçından önce biz de rakip ülkenin spor yazarları ile oynadık. sonucu filan ne siz sorun ne de ben söyleyeyim. biz çok eksiktik, rakip de işi fazla ciddiye almıştı; sonuç felaket oldu.
fakat bundan çok daha önemli olan karşılaşmayı yöneten hakemdi. elindeki birtakım fotoğraflarla yanımıza gelen bu kişi, öteki arkadaşlarım için belki fazla heyecan verici biri olamazdı ama benim gökte ararken yerde bulduğum biriydi!
şimdi sıkı durun: metin oktay'ı oyundan atan hakem de bu kişiydi. franz wöhrer, elindeki fotoğrafın arkasında yazılı tarihi de gösteriyordu: evet, 3 mart 1968. wöhrer'in . arkasında gs kaptanı olarak metin oktay, fb kaptanı olarak da nedim doğarı sahaya çıkıyordu...
heyecandan şaşkına dönmüş, bunun inanılması güç bir olay olduğunu anlatmaya çalışıyordum arkadaşlarıma. aslında yaptığım pek de doğru değildi. bir yandan da onları atlatmayı düşünmem gerekebilirdi ama umurumda değildi. herkesle paylaşmak daha keyifliydi böyle inanılmaz bir olayı.
nitekim fanatik'ten mehmet demircan kardeşim başta olmak üzere öteki arkadaşlar da wöhrer'le konuşup durumu herhalde gazetelerine aktardılar. elinde ülkemizde yönettiği maçların fotoğraflarıyla heyecanlı bir şekilde türkiye anılarını anlatan franz wöhrer, hala seminerler için ülkemize geldiğini ifade ederken, "türkiye'yi çok seviyorum. orada çok maçta görev yaptım. meslektaşım doğan babacanla hala konuşuyoruz. ptt-ankara ve fenerbahçe-galatasaray maçlarını 'yönettim. başka maçlar da var, ancak ilk aklıma gelen bunlar. trabzon, bursa, eskişehir ve mersin'e gittim" dedi. wöhrer, beşiktaş'ın avrupa kupalarındaki cska sofya maçında da görev almış. wöhrer, krali oyundan attığı karşılaşmayı da şöyle anlattı: tabii ki en kritik maçım 1968'de inönü stadındaydı. o haftasonu oynanan maç öncesi türkiye'de bir avrupa kupası sınavında görev yapmıştım. yetkililer hafta sonu çok önemli bir müsabakanın olacağını, bu kritik sınavda düdük çalmamı rica ettiler. kabul ettim. fenerbahçe karşılaşmayı 3-0 kazandı. metin oktay'ı oyundan atmak zorunda kaldım. o dönemlerde kartımız yoktu. ne dediğimi çok iyi hatırlıyorum. türkiye'de kısa zamanda öğrendiğim gibi, allahaısmarladık dedim, elimle yaptığım hareketle oyundan çıkmasını emrettim. müthiş bir atmosfer vardı. hayatım boyunca unutamayacağım bir maçtı."
pek çok kaynakta metin oktay'ın kendisine çirkin bir hareket yapan çarli yılmaz'a yumruk attığı belirtilir ama wöhrer ısrarla kasıtlı sertlik nedeniyle onu oyundan attığını söylüyor.
1967-68 sezonu lig şampiyonluğunu kazanan fenerbahçe , galibiyete iki puan uygulamasında, toplam 49 puana ulaşırken, en yakın rakibi beşiktaş ise 42 puanda kalmıştı. fenerbahçe şampiyonluğunda, atılan 38 gole karşılık, kalesinde ise 12 gol görmüştü. maçların büyük kısmını tek farklı skorlarla geçen fenerbahçe için, galatasaray maçlarında her iki devredeki 2-0 ve 3-0 'lık galibiyetler, şampiyonluğa ulaşmada önemli bir etkendi.
fenerbahçe maçlarında, ilk maçı 90 dakika, ikinci maçı da 38 dakika tamamlayabilen, o günlerin 19 yaşındaki galatasaray kalecisi yasin özdenak, toplamda yenilen beş golü de kalesinde gören isimdi. aynı sezon sonu, dört gol yediği (4-4) beşiktaş maçından sonra , https://www.macanilari.co...saray-196719683404--.html
askerlik nedeni ile galatasaray'a ara veren yasin, 1968-69 sezonu lig şampiyonu kadrosunda da yer almamış idi, terhisi müteakip, 11 ocak 1970 tarihindeki eskişehirspor maçındaki yaptığı müthiş kurtarışlarla tekrar dönüş yaptı, ve ilerleyen süreçteki başarıları ile geçmişin en iyi kalecileri arasındaki yerini aldı.
rövanşı, 3 mart 1968 günü oynandı ve fenerbahçe bu maçı da 3-0 kazandı. fenerbahçe maçı farklı kazanırken, futboldan ziyade, galatasaray efsanesinin metin oktay hakem tarafından sahadan atılması ( o günler için kırmızı kart olmadığından, ifade genelde böyle idi) konuşulmuştu. ben de bu maçı radyodan dinlediğimi hatırlıyorum. pek çok kaynakta metin oktay'ın kendisine çirkin bir hareket yapan çarli yılmaz'a - yılmaz şen - yumruk attığı belirtilir, ama diğer kaynaklarda da belirtilen ise, maçı yöneten avusturyalı hakem franz wöhrer ısrarla kasıtlı sertlik nedeniyle onu allahaısmarladık diyerek oyundan attığını söylemesi. haftanın fotospor dergisinde ise , fenerbahçelilerin işi pişkinliğe vurup, metin abi niye kızdı acaba tarzı yorumları vardı.