iki günde tek puan bile alamamışlardı. galatasaray tarihinde ender görülen enteresan bir durumdu bu. ortada antrenör - menecer gündüz kılıç elleri arkasında heykel gibi duruyor ve şöyle düşünüyordu: «şu işin garipliğine bak. ligin başında sanki her şey bitti. 4 puan erittik ankara'da. inanılmaz şey, yaşlı elemanları gençlerle değiştirdik. onlar da sahada gezdiler adeta. takım ilk yarıda pek iyi değildi. fakat ne tuhaf, şansın gözü kör olmuş, bir kere bize gülmedi. hem düşenin dostu olmazmış derler, ne doğru lâf. 38. dakikada necdet röveşatasını yapmış, tarık ne güzel gole gidiyordu, sonra gençlerbirliği solbeki taktı çelmeyi. tarık onsekizin içinde uçtu da hakem penaltıyı vermedi. hadi penaltıyı vermedi. ya o yediğimiz ilk gol? abdullah sağdan girmiş ve hakikaten mükemmel bir orta yapmıştı. candemir ve naci itilince zeynel topu solaçık yerinden kapıp kaleye kurşun gibi attı. yüreğim cız etti o zaman ptt maçında oynadığımız gibi oynarsak korkarım bu gole de cevap veremiyecektik.»
kılıç, bir robot gibi giyinen futbolcuları süzüyordu: «tarık, 60. dakikada o golü atınca bayağı ümitlenmiştim doğrusu. hem naci - metin anlaşması güzeldi, hem de topa en son usturuplu vuran tarık'ın köşeyi bulan şutu. ya, beraberlikten sonra çıkardığımız şahane futbol? seyirci bile coşmuş, bizim için bağırıyordu. 30 dakika çocuklar fırtına gibi estiler, hakiki galatasaray oluverdiler sahada. formaları ıslanmış, gol için yırtınmağa başlamışlardı. 62. dakikada tarık, 65. dakikada yılmaz, sonra naci bomba gibi şutlar yağdırdılar kaleye. fakat üçünü de kaleci yüksel kurtardı. aşkolsun şu çocuğa.. ama gene de galibiyet bizim diyordum. maçı arap saçına döndüren ve gaf üstüne gaf yapan hakemlere rağmen kazanırız diyordum. fakat gençlerbirliği'nin bu kadar gayretle maça asılacağı akla gelir miydi? 80. dakikada faruk'un sağaçıktan koparak dalışı ve tek başına kalan doğan'ın yanından sıyrılan abdullah'ın sıkı şutla çaresiz kalan turgayı avlayışı?.. gençlerbirliği bir büyük takım gibi yapışmış ve maçı sökmüştü.»
az kaldı unutuyordum. soyunma odasında galatasaraylı futbolcuların suratlarının bembeyaz kesildiği doğru idi. ve gündüz kılıç futbolcularına «ne üzülüyorsunuz?» diye seslendi.
«bugün bir şeyler yapmağa çalıştınız. düni bu kadarını da yapmamıştınız ya...»
milli ligde bugün şehrimiz ve ankara'da dört maç oynanacaktır.
başkentte galatasaray, gençlerbirliği arasındaki karşılaşma haftanın en mühim maçı olarak kabul edilmektedir. sarı - kırmızılıların puan vermemek için çok dikkatli oynamaları gerekmektedir.
galatasaray, g. kılıç: "işin başındayız. mağlûp olabiliriz. bu herşeyin bitişi demek değildir"
beşiktaş, spajic: "durum beşiktaş için olduğu kadar türk sporu için de kötüdür"
geçtiğimiz cumartesi ve pazar günü yapılan maçların neticeleri lig liderliği yarışına geniş çapta etki yapmıştır.
galatasaray'ın daha ilk deplâsmanda, başkent sahalarına bıraktığı 4 puandan sonra, beşiktaş da mithatpaşa'da göztepe'ye yenilmekten kurtulamamıştır.
liderlik yarışında üç iddialı büyükten fenerbahçe, iki şampiyonluk ortağının kaybettiği puanlara, oturduğu yerden sahip olarak, şanslı bir hafta geçirmiştir. şu anda liderlikte söz sahibi üç takımdan fenerbahçe lig'in en az maç yapan, fakat en kazançlı takımı durumundadır. sarı - lâcivertliler 4 maçta 8 puan toplamışlardır. galatasaray’ın 9 maçta 11 puanı, buna mukabil 7 kayıp puanı vardır. beşiktaş’ın da işin henüz başındaki durumu parlak sayılmaz. siyah - be yazlılar da 5 kayıp puanla ilk devre liderliği yönünden kendilerine beslenen ümidi sarsmışlardır.
önümüzdeki haftalarda yapılacak deplâsman maçları ilk devre birinciliğinin tâyininde önemli bir rol oynayacaktır.
bugün için açık konuşmak gerekirse, fenerbahçe ilk devre liderliğinde şanslı bir elle oynamaktadır. galatasaray ve beşiktaş ise son kayıplarının acısını çekmemek için daha dikkatli olacaklardır.
spajic: «durum çok kötü» diyor
«oyalayıcı bir tarzda konuşarak, türk spor efkârından ve beşiktaşlılardan durumu saklayacak değilim. durum beşiktaş için olduğu kadar türk sporu için de kötüdür. biz zaman zaman sahaya 14 kişi ile çıkan takımlarla mücadele ediyoruz. ancak hakikat şudur ki: beşiktaş takımının bugünkü maddi değeri 200.000 liradır. bir göztepe, bir izmirspor, bir feriköy dahi bu değerin çok üzerindedir. özcan'ın ayrılışı, güven ve erkan’ın askere gitmesi, süreyya ve suat’ın rahatsızlığı bize çok şeyler kaybettirmiştir. bugün takımda sanlı’nın dışında bir tek yıldız futbolcu yoktur. halbuki rakiplerimiz milyonluk transferler yapmış durumdadır. endişem, eldeki elemanları da kaybederek genç takımdan takviye almak zorunda kalacağımızdır. herşeye rağmen suat’ın izmir, süreyya'nın da ikinci devre maçlarından itibaren oynayacağını ve güven'den istifade edileceğini göz önünde tutarak ümidimi kaybetmiyorum.
göztepe mağlûbiyetine gelince: altay maçından daha iyi oynadık, fakat kaybettik. rakibimiz göztepe'yi samimiyetle tebrik ederim.»
kılıç’a göre herşey bitmiş değil
galatasaray antrenörü gündüz kılıç, başkentteki çifte mağlûbiyet için «kazanacak kadar iyi oynamadık.» demiştir.
gençlerbirligi maçında, sarı - kırmızılı takımın bir gün evvelki ptt maçına nazaran iyi oynadığını belirten kılıç, «son müsabakayı kazanmama lâzımdı» şeklinde konuşmuştur. arka arkaya uğranılan çifte mağlûbiyetin sarı - kırmızılı camiada yarattığı huzursuzluk ve endişe havası hakkında görüşü sorulan kılıç, şöyle cevap vermiştir, «işin başındayız. mağlûp olabiliriz. bu. herşeyin bitişi demek değildir.»