* şampiyon fenerbahçe genel toplamda aldığı 2 mağlubiyeti deplasmanda almıştır. bunlar 12. haftada sakaryaspor ve 22. haftada bursaspor maçlarıdır. * malatyaspor, gençlerbirliği ve boluspor deplasmanda oynadığı hiç bir maçı kazanamamıştır. * malatyaspor genel toplamda aldığı 10 galibiyeti de evindeki maçlarda almıştır. * gençlerbirliği genel toplamda aldığı 9 galibiyeti de evindeki maçlarda almıştır. * gençlerbirliği genel toplamda aldığı 12 mağlubiyetin 11’ini deplasmandaki maçlardan almıştır. * boluspor genel toplamda aldığı 3 galibiyeti de evindeki maçlarda almıştır.
fatih terim'in hatalı pasını yakalayan şekerbegoviç 27 metreden simoviç in sağ koltuğunun altından yeni açık tarafına golü atınca eyvah demiştik ki,erdal önce beraberlik sonrada 2. golünü deniz tarafına atmışdı. ikinci yarının hemen başında kazanılan serbest vuruşda zannedersem adnan ın ortasına abramcik öyle bir kafa vurduki top 4 saniye havada süzülüp doksana takılmıştı. ben de yeniaçıktaydım...
o zamanların deyimiyle milyarlık takım kurmuştu galatasaray. fakat işler iyi gitmiyordu. arkadaşım nedim, ben ve savaş adında arkadaşlarımızla birlikte yarı yarıya bölünmüş yeni acıkta yerimizi almıştık. beşiktaşlı taraftarlar attıkları golden sonra milyarlık eşekler diye takımımızla alay ediyordu. beşiktaş golden sonre bile baskılarını arttırmıştı ve ne yalan söyliyim fark yiyecegimizi düşünüyorduk. arkadaşım nedim bir ara bana döndü ve bana şunu söylemişti. beşiktaş bize acıyor, 2. golü atmıyor demişti ve bunda haklıydı. akıl almaz goller kacırıyordu beşiktaş. fakat ilerleyen dakikalarda beşiktaş atakları durmuştu ve galatasaray beşiktaş yarı sahasına oyunu yıktı ve erdal keser 2 gol sıkıştırdı ilk yarıya. 2. yarı cok sakin başlamıştı ve galatasaray daha temkinli oynuyordu eger yanlış hatırlamıyorsam soldan gelen ortaya abramcik bir kafa vurdu ve durumu 3-1 e getirdi. bizde mac bitiminde inönü stadında başladık tezahürata ... erdal erdal abramcik, beşiktaş delik deşik
türk futboluna özellikle 1980'li yıllarda damgasını vurmuş akım. kartal tibet'in yönettiği kemal sunal filmi gol kralı'nda meseleye dair "eleştirel" ve "mizahi" bir yaklaşımın izleri görülebilir. uğur mumcu 'nun 1984 yılında yazdığı bir yazı da türk futbolunun şekillenmesi sürecinde önemli bir etkiye sahip bu akımla ilgili olarak bize bir fikir verebilir:
ugur mumcu,nun 1984 yılında cumhuriyet gazetesinde yazdıgı köşe yazısından..
"cumartesi günü yapılan fenerbahçe-sarıyer maçında sarılacivertlilerin gollerini pesiç ve repçiç, sarıyer’in gollerini ise hosiç ve çelebiç atmışlar... pazar günkü galatasaray-beşiktaş maçının gollerini ise abramcik, şekerbegoviç atmışlar. beşiktaşlı şekerbegoviç’in attığı golü yiyen galatasaray kalecisi de yine yugoslav: simoviç. galatasaray’ın teknik direktörü alman jupp derwall, beşiktaş’ınki yugoslav stankoviç, fenerbahçe’nin ise veselinoviç. (...) bunun neresi türk futbolu? (...) iyisi mi biz bu futbol işini tümden ihaleye çıkarıp, yabancı sermayeye verelim. (...) yabancılar oynar, biz seyrederiz."