baraj maçları son 3 sırayı alan takımlar ile ankara,istanbul ve izmir şampiyonları olan hacettepe,beyoğlu ve izmirdemirspor arasında oynanmışbaşlangıçta sadece 1 takımın lige alınması düşünülürken politik baskılardan dolayı gelecek sezonun 22 takımla oynanması kararı verilmiş ve ilk 5 sırayı alan takımlar gelecek sene tekrar lige alınmışsadece 6.olan izmir demirspor bu fırsattan yararlanamamış.
vefa - karagümrük büyük mücadeleye hazırlanıyorlar
barajın üçüncü takımını meydana çıkaracak olan karagümrük - vefa maçı cumartesi günü yapılacaktır iki takım bu büyük mücadele için en iyi şekilde hazırlanmaktadır. kampta bulunan takımlar dün birer antrenman yapmışlardır.
bu maçtan sonra şampiyon galatasaray, şeref turu için istanbulspor önünde
mithatpaşa stadı bugün milli ligin iki alaja çekici maçına sahne olacaktır. karagümrük'le vefa arasında saat 15.30 da başlayacak olan ilk müsabaka şampiyon galatasaray'ın istanbulspor'la oynayacağı «şeref turu» maçına nazaran daha büyük bir alâka toplamıştır.
bir yugoslav hâkeminin idaresinde cereyan edecek vefa - karagümrük maçının neticesi baraja düşecek son takımı tayin edeceği için müsabaka ağır ve zor bir final havasına girmiştir. vefa'lılar maçı kazandıkları takdirde milli ligde kalacak, yenildikleri takdirde baraja düşeceklerdir. oyunun beraberlikle bitmesi halinde baraja gidecek takımı pazartesi günü yapılacak istanbulspor - karagümrük karşılaşması ortaya çıkaracaktır.
hafta başından itibaren ayrı ayrı yerlerde kampa girerek maça hazırlanan tarafların sahaya şu tertipleriyle çıkmaları muhtemeldir:
vefa: turgut - yavuz, nedim - burhan, nejat, mürvet - ibrahim, enver, çetin, k. yavuz, ibrahim
karagümrük: sümer - gökçen, nihat - orhan, kadri, doğan - nedim, turhan, tarık, k. ali, erkan
iki takım idareci ve futbolcuları aynı semtin kulübü olmak bakımından barajın sonunda karşı karşıya geldikleri için üzünrü duyduklarını belirtmiş ve birbirlerine milli ligde veya barajda şanslar temennisinde bulunmuşlardır. vefa kulübü asbaşkanı muhteşem kural, bu düşünceyi: «bu semtin iki mütevazi kulübü arasında paylaşılacak netice, ne olursa olsun, birinin aleyhine olacaktır. işte, en büyük üzüntümüz budur. kaderin tâyin edeceği nasibe boyun eğmekten başka efendice bir hareket düşünemeyiz. yersiz ve acaip düşünceler asılsızdır.»
karagümrük kulübü başkanı ibrahim sevin de görüşlerini «iki taraftan da centilmence bir futbol bekliyorum» şeklinde belirtmiştir.
dünyanın neresine giderseniz gidiniz, bir final maçını oynayacak iki takımın birbirlerine bu derece acıdıklarına, birbirleri için bu derece üzüldüklerine şahit olamazsınız...
türk futbolunun dumanı ığri tüten iki oacağı, bir kaç, gündür bu kaidelere sığmaz hali yaşamaktadır.
«vefa mı? iyi takımç eski kulüp, köklü kulüp. milli lig'den düşmesi diye bir tehlike mevcut değil. barajın kahrına bizden daha fazla dayanıp, kurtulur...»
vefalıların, rakiplerine ait görüşünde se yukarıdakinden farklı bir şey bulmak zordur: «biz maçın galibi olalım. onlar barajı kazansın. karagümrük'ün bursadaki şansı bizden kuvvetli..»
üstelik, iki kulübün 15 - 20 senedir devam eden bir husumet yüzünden birbirlerini sevmediklerini de bilmeyen yoktur...
ama, şu son bir kaç gün içerisinde husumet ve dargınlıklar unutulmuş, milli lig'de yaşama arzusu, biri pendik'te, diğeri soğuksuda karargâh kuran iki tarafı hissen birleştirmiştir. kimsenin şüphesi olmasın... bugünkü maçın galibi, gidenin arkasından üzülecektir. kader, ne yaparsınız ki. iki takımdan birini diğerinden ayıracaktır. o halde, milli ligden muvakkaten ayrılacak diğer takımlar gibi sonuncusuna da sabırlar ve şanslar dilemekten başka tesellimiz yok.
düşman kardeşler
vefa ile karagümrük düşman kardeşlermiş. bir kin, koca bir semti iki cepheye bölmüş, ayırmış. birinin stadı varmış. öteki gaspetmiş veya gaspetmek istemiş. mahkemeler kurulmuş. bu husumet gün gelmiş ki devletin üst kademelerine sıçramış. bir çâre bulan olmamış derde!.. karagümrüklü ile vefalı bu acı günleri, bu ıstırap dolu maziyi hatırlamak istemiyor. daha doğrusu hatırlayacak halde değil «sahaya çıkıp, oynayacağız diyorlar. kim ağır basarsa... oyun onun olsun. birbirimiz için şans diliyoruz.»
kulüp reisleri ibrahim sevinle, temzi tatari'nin maç hakkındaki düşüncelerini «allah düşenin yardımcısı olsun» sözü ile izaha çalışmalarında, bu kin ve kardeş düşmanlığının çok ötelerinde bir iyi niyet ve temenni bulmak mümkündür. fatihle, edirnekapı arasında yaşayan insanları bir futbol mücadelesinin ortaya çıkardığı bu hava barıştırısa kimse şaşmamalı ve «kahır yüzünden lütûf» demelidir.
iki takım da heyecanlı
bugünkü güç oyunun iki puanına gençliklerinin en işe yarar «90 ar» dakikalarını vermeye hazır iki takımın futbolcuları bulundukları kampta bütün gayretlere rağmen sakin gözükmemektedirler. müsabakanın önemi, iki tarafla da önüne geçilmez bir sinirlilik yaratmıştır. bu sebeple idareciler dünkü güne değişik programlar altında geçiştirmek yolunu tutmuşlardır. karagümrüklüler sabahın erken saatlerinde kamptan ayrılmış ve eyüp sultan'ı ziyaret ederek dua etmişlerdir. kafile saat ikiye doğru soğuksuya dönmüş ve öğle yemeğine müteakip istirahate çekilmiştir. antrenör bülend eken «futbolcularıma güveniyorum. yorgunluğu attık. maçı kazanacağız» derken. karagümıük'ün meşhur maskotu gardrop fuat da kendince mühim addettiği işine devam etmektedir. gardrop fuat'ın vazifesi futbolcuları neşelendirmek, onlara her şeyde yardımcı olmak ve moral vermektir doğrusu, gardrop fuat vazifesini başarmakta ve bir neşesizlik bulutunu önleyecek mahareti göstermektedir. takımın büyük kozu tarık, yan haf orhan, soliç akgün ve diğer futbolcuların tahmini şöyledirt: ümitsiz olmak için sebep yok.. hazırlık için pendik'i seçen vefalılar da mübarek günde eyüp sultan hazretlerini ziyaret fırsatını kaçırmamış ve öğle yemeği için heybeliadaya gitmiklerdir. yeşil - beyazlılar arasında da rakipleri gibi, büyük günlerden evvelki esrarlı sessizlik dikkati çekmektedir. antrenör galip haktanır futbolcularını teşvik etmekte ve karagümrük'ü yeneceklerini söylemektedir. takımın asları nejat, nedim, yavuzlar ve ötekiler için de aynı şeyler tekrarlanabilir: «azimli ve hırslıyız. maçı alacağız.»
yılın maçına böylece biraz daha yaklaşmış oluyoruz. gün geçiyor, saatler sür'atle ilerliyor. yılın maçını iki takım oynayacak. karagümrük - vefa.. kim kazanacak? buna cevap vermek zor. iki taraf da ümitli. iki taraf da hazırlıklı. ümitsizliğin kamplarda yeri yok. şu veya bu takım kazanacak. fakat, bir şemtin insanları bu günün akşamında hem sevinecek hem de üzülecek!
bir finâl havası içerisinde oynanan müsabakayı kırmızı - siyahlılar, üstün bir oyun, tarık 2 ve k. ali'nin golleriyle 3-0 kazandılar. vefa baraja düştü
kahraman bapçum
hayatlarını şerefle yaşamış olanlar ölmez... dost gözlere görünmez olurlar, fakat ölmezlar...
işte dün türk spor dünyasının en köklü müesseselerinden ikisi mithatpaşa stadında bir ölüm - kalım savaşına girerken binlerce insan şunu düşünüyordu: bu takımlardan biri belki de bundan sonra mithatpaşa stadında tekrar gözükemiyecekti. ama şerefle yaşamış olanlar ölmezdi... seyircilerin büyük çoğunluğu tarafsızdı. kapalı tribünün iki ucunda ise bu iki güzide kulübün birer avuç taraftarı en saf, en samimi, en içten dikelkerle çırpınıp duruyorlardı. ve biz korkuyorduk... bu maç çok sert olur mu, hâdiseli olur mu diye korkuyorduk. ama maç bitecek ve o korkumuzdan dolayı utanacaktık. vefalılar kaybetmişlerdi, bir daha da belki yıllarca bu sahada maç yapamayacaklardı. fakat kendilerinden dahi iyi futbol oynayan ve kazanan rakiplerini teker teker öperek tebrik ediyorlardı. kazanan, sevinçten ağlıyor; kaybeden, üzüntüden ağlıyor, bitaraf, sportmenlik namına gururdan ağlıyordu. türk sporunun büyük günlerinden biri idi bu...
ilk düğüm 38 uncu dakikada çözüldü: sağdan büyüyen bir karagümrük açılışında, bütün vefa defansı duraklayıverdi. hepsi aynı hat üzerinde gafil avlanmışlardı. sağdan sola aktarılan topa tarık, yavuz'un arkasından dolanarak, dalıverdi. yetişti ve vurdu. nasıl, ne zaman vurdu? bilinmez. bilinen. tarık'ın topa yetiştiği an şütünü patlattığı idi. kalesinin sağ direğini sıyırarak içeri giren topa turgut gene de plonjonunu yapmıştı ama bu ani sütü kurtaracak kaleci başarısını mutlaka şansa borçlu olurdu...
ikinci devrenin 28 inci dakikasında tarık'ın soldan ustaca getirip ortaya uzatıverdiği topa önce sağaçık nedim müdahale etmiş ve k. ali'nin önüne düşürmüştü. o da birinci sınıf bir davranışla durdurmadan vurdu. bu voleyi de turgut'un çıkartması olacak iş değil gibiydi artık maç bitmiş sayılırdı. çünkü vefanın iki farkı kapatacak ne maddi, ne manevi gücü vardı...
nitekim maçın bitmesine üç dakika kala nejat'a uzatılmış bir topu, vefa kaptanı ile birlikte sıçrayan tarık, anlatılmaz bir ustalıkla aldı. sıyrıldı. sokuldu kovalayan nejattan kaçtı. soldan giren diğer müdafiiden kurtuldu. üzerine gelen turgut'un altından kaleyi buldu.
kader çoktan yönünü göstermişti. büyük final hak edenin olmuştu.
aslında «final» tâbirini şampiyonluk maçı için kullanmak hatâ idi... çünkü şampiyonluk bir «yeniden doğuş» demekti, asla bir son olamazdı. halbuki bu maç belki de, bir hakiki son oluyordu.
ama kimse aklından çıkartmamaııydı; şerefle yaşayanlar ölmezdi...
yeşil - beyazlılar m. paşa'yı gözyaşları içerisinde terketti
vefa'nın kader maçında karagümrük'e 3-0 mağlûp olarak «baraj» a düşmesi bütün spor çevrelerinde büyük üzüntü yaratmıştır.
müsabakanın başından sonuna kadar takımlarını teşçi eden karagümrüklü taraftarlar dahi yeşil -beyazlı rakiplerinin belki de dönmemek üzere mithatpaşa'dan ayrılışları karşısında susmayı tercih etmişlerdir.
vefalı futbolcuların peşi sıra senelerin emektarı galip haktanır, ayağını futbol için kaybeden muhteşem kural ve takımının düşmemesi için didinen kemal babacan, bir cenazeyi takip edercesine yaşlı gözlerle yürümüşlerdir. bu hazin manzara kısa zamanda tribünlere de sirayet etmiş ve yaygın bir teessür dalgası stadı kaplamıştır. üzülenler, hatta sevinenlerin birleştiği tek bir nokta olmuştur. o da, 1908 yılındanberi türk sporuna hizmet eden vefa'nın kısa bir süre sonra tekrar mithatpaşa'ya dönmesidir.
muvaffakiyetler diledi barajdan kurtulan ve bir bayram havasına bürünen karagümrük soyunma odasında basın mensuplarına bir beyanat veren karagümrük profesyonel takımı antrenörü bülent eken, «türk spor tarihinde uzun ve şerefli bir mazisi olan vefa'ya barajda muvaffakiyetler dilerim. allah onların yardımcısı olsun, şu anda başka bir şey söyleyecek durumda değilim.» demiştir.
sahanın en iyi oyuncusu ve iki golün kahramanı tarık kutver ise, «taraftarlarımız vazifelerini çok iyi yaptılar, biz de onları memnun ettik, çok sevinçliyim» şeklinde konuşmuştur..
karagüümrük soyunma odasında fenerbahçeli kadri, galatasaraylı b. ahmet ve k. ahmet eski takımlarının idarecilerini ve futbolcularını tebrik etmişlerdir.
bursa'da yapılacak baraj maçlarına iştirak edecek vefa futbol takımı bugün mudanya'ya hareket edecek ve hemen kampa girecektir.
kulüp ikinci reisi muhteşem kural, «bizim talihsizliğimiz, edirnekapı semtinin iki takımının baraj mücadelesine girmiş olmasıdır» demiş ve «takımımız tekrar milli ligde kalmağa çalışacaktır.» şeklinde konuşmuştur.