saat 14 da oynanacak karşılaşmada, dünün mağlûpları hayli çekişeceği tahmin edilmektedir. iddialı altayın pek iyi durumda olmayan karagümrük'ten iki puanı alması her ne kadar normal görünmekte ise de, beraberlik ihtimali daha ağır basmaktadır. fakat çamur sahada neticeyi, takımların form durumlarından çok şans ve kader tayin edecektir.
bir penaltı kaçıran kırmızı -siyahlılar ofsayt golle yenildiler
necati karakaya
antrenör, kuvvetli rakipleri altayın bütün hatlarını tetkik etmiş, çamuru hesaplamış, futbolcularının moralini kuvvetlendirmiş ve sahaya değişik tertipte bir ekip çıkarmıştı. ancak bütün bu hesaplar futbolda taliminin ve maç öncesi görüşlerin, sahaya çıkınca bir şeyler ifade etmeyeceğini bir kere daha karşımıza getirecektir...
ve şans, kuvvetine bir kere daha bizleri inandıracaktır.
öyle ya... dışarıdan bir takım gelecek, kendi sahanda, kendi seyircin önünde kendi bölgenden bir yan hakemi takımının mağlubiyetine sebep olacak bir ofsayt pozisyonunu değerlendirmeyecek ve bu gol ile her şeyini kaybedeceksin. sonra, orta hekemi, itişen iki futbolcudan sadece seninkini atacak. ve bihayet bir penaltı doğacak, futbolcun rahatça bunu rakip kaleciye teslim edecek...
aleyhteki bu faktörlere rağmen karagümrük canlandı. 10 kişi ile sahaya hâkim oldu. izmir'in iddialı takımı karşında bariz bir üstünlük kurdu ve gayretinin semeresini 71. dakikada gördü.
71. dakika
bu yetmişbirinci dakika bir kaç dakika sürdü denilebilir. maçın dönüm noktasıydı bu dakika. uluer, topu kale direğinin dibinde, avut çizgisinin yanında yakalamış ve varol'un boşalttığı kaleye göndermişti. numan, kendisini geçip kaleye yönelen topu eli ile durduruyor ve penaltıya sebebiyet veriyordu.
mukadderat penaltısı... ofsayttan bir golle yenik duruma geçmiş ve 10 kişi kalmış bir takım bu vuruşla beraberliği sağlayacaktı. karagümrüklü doğan, iki dizi üzerinde penaltı noktasına çöktü. yeri öptü, çamurları eli ile temizledi ve topu dikti. altay defansı bu inancı her ne pahasına olursa olsun bozmağa çalışıyor, topu yerden söküp almak istiyordu. gökçen ise, iki ayağı arasındaki topun üzerinde bir heykel haşmetiye bekliyordu. hakem geldi, topu yerinden oynattı. sonra gökçen topu bir kere daha dikti ve yerden bir vuruşla varol'a teslim etti. altay, bir gün evvelki mağlubiyetin tesiri altında idi. sinirli oynuyor ve fırsatları kullanamıyordu. 13. dakikada doğan'ın ileri pasını santrfor faruk kafa ile nail'in önüne verdi. bu futbolcu ise, adına yakışmayacak, bir şekilde topu avuta gönderdi.
altay forvetinin beceriksizliği, karagümrük forvetinin ise şansızlığı maçı 58. dakikaya kadar devam ettirdi.
26. dakikada nedim'in faul atışında top ali'ye geldi ve onun şutu ile üst direğe vurarak dışarı çtktı. gene 56. dakikada kornerden gelen topu, altı pas içerisinde uluer müdahale edemedi.
gol
altay, beklemediği gole 58. dakikada kavuştu. bu anda karagümrük defansının iki metre gerisinde gezinen faruk, birden bir ara pası ile topu önünde buldu, sert şutu ile top önce yan direğe, oradan da karşı yan filelere gitti: l-0.
böylece bir türlü maç havasına giremiyen karagümrük bütün müsabaka boyunca hem rakibi, hem de talihsizliği ile mücadele edecek ve kendi sahasında dördüncü maçı oynamasına rağmen, dışarıdan gelen rakiplerinden tek puan olsun alamayacaktı.