gençlerbirliği – istanbul bb: bir taraftarın gözünden!
özet gençlerbirliği adına derin bir oh çekiyoruz bu hafta. ilk galibiyetimiz ilk mücadelemizle birlikte geldi. takımda büyük bir değişiklik olmasa da futbol oynama isteği tüm gençler taraftarını mutlu etmeye yetti. tabi bir de galibiyet.
hikaye saat 21:30’daki maça giderken bu kez umutluydum. herkerse ters gelen belediye spora en ters gelen takım biziz diyebilirim. daha maç başlar başlamaz sadece tersliklere ihtiyacımız olmadığını anladık. daha ilk iki dakikada takımımız 3 net gol pozisyonuna girince tribünler çalkalandı. herkes gülümseyen ve şaşkın yüzlerle bibirine bakıyordu. gençler taraftarı mücadeleyi özlemiş.
3 yıldır gençlerin maçlarını takip ediyorum. her zaman yakındığım bir konu da bu stadta hiç penaltı izleyemediğimdir. bu hayalim de gerçek oldu ya artık ne isterim. billy mehmet penaltıyı gole çevirince uzun zaman sonra bir maçta öne geçtik. elimize geçen fırsatları kullanamayıp ilk yarıda farkı açamadığımızdan belediyenin ilk yarının son dakikalarında serbest vuruştan gelen golüyle skor eşitlendi. ilginç bir goldü. tribünlerde kimse topun nereden geçtiğini anlayamadı. sanırım serdar da anlayamadı ki sadece topu izledi.
ikinci yarı takımımız çok tutuktu. ilk yarıdaki o mücadele, o hırs gitti yerini isteksiz bir gençlerbirliğine bıraktı. bu durumu gören seyirciler hurşut hurşut sesleriyle oyuna müdahele etti. 70. dakikada oyuna giren hurşut kendisinden bekleneni gerçekleştirdi ve oyun hızlandı, tribünler ayaklandı. ve uzun zamandır yaşanmayan bir olay gerçekleşti: gençlerbirliği kornerden gelen bir topla kafa golü attı. ilklerin maçı. ardından gelen belediye ataklarında gol sesi çıkmayınca çocuklar gibi sevindik. hem biz hem de futbolcular. 3 puan bizim.
oyuncularla ilgili bir iki tespit yapalım: bu maçta farklı bir hücum hattıyla çıktık sahaya. en uçta ortada billy mehmet yanında ise ermin zec ve yeni transferimiz shane vardı. shane oldukça istekliydi ancak etkili olamadı. biraz zaman.
bu arada unutmamamız gereken bir futbolcu da debatik curri. çok sağlam bir stoperimiz var. tam görev adamı. sağlam, toplara kafa vuran, adamını kaçırmayan. son olarak da oktaydan bahsedelim. dün kısa süre oynasa da ne kadar etkili bir futbolcu olabileceğini gösterdi. umutluyum. dün akşam takımın en çok aksayan yanı orta sahanın hücum bölümü (bu yıl bunu tekrar edip duracağız anlaşılan) ve defansın sağıydı. orhanın yaptığı hatalar, ezbere attığı yanlış paslar kötüydü. dün orhan özellikle ikinci yarıda konsantrasyonunu kaybetti diye düşünüyorum. dün her ne kadar harbuzi istekliyse de genel anlamda bu bölgemiz aksıyor. ileriye yine çok fazla top gitmiyor. son olarak şunu söyleyelim: ermin zec’e yazık oluyor. kullanamıyoruz bu yeteneği. yastık altında duran cumhuriyet misali…
maçın adamı bu maçta bence öne çıkan iki isim var. birisi defansın solunda sapasağlam duran aykut diğeri de oyuna enerji ve renk katan billy mehmet. aykut sadece gelen topların çoğunu kesmekle kalmadı takımın ileri çıkışlarında da görev alarak sol kanadı şenlendirdi. billy mehmet kahe’den sonra eksikliğini hissettiğimiz santrafor eksikliğini giderebilir. tüm topları kafayla arkadaşlarına indirdi, tüm toplara baskı yaptı ve rakip defansı yordu. belli ki billy mehmet daha güzel işler yapacak.
taraftarın güzelliği dün akşam yine çok taraftarımız yoktu. ama muhabbet ve tezahüratlar sahadaki takım gibi neşeli ve istekliydi. bu maçta uzun zamandır 19 mayısta görmediğimiz pankartlar tribünlerdeki yerini aldı. duyduğumuza göre pankart sorunu çözülmüş. bravo.
tribünlerde gördüğüm güzel bir olay da şöyle: hemen her maçta birileri yasak olmasına rağmen sigara içiyor ama özel güvenlikçiler seslerini çıkarmıyordu. bu maçta önümüzdeki bir taraftar sigarasını ve çakmağını çıkardığı anda kadın bir güvenlikçi koşarak geldi: “verin bakayım şu çakmağı” diye bir güzel azarladı. ama başkaları da içiyor şeklindeki söylenmeye “onları da gösterin alayım” deyince söylenecek bir şey kalmadı. necdet abi hemen yorumu yaptı: biz erkekler kadınlardan korkarız.
heyecan verici dakikalar maçın ilk yarısında özellikle de ilk 5 dakikada hop oturup hop kalktık. haydi
gençler! haftanın önerisi çok teknik taktik işlere girmek istemiyorum, ne de olsa çok anlamıyorum. ama 4-3-3 şeklinde oynayamıyoruz biz. ermin zec ve shane ilerde bu şekilde olmuyor. hurşut tam istediği yeri bulamıyor vb. kısacası bana olmuyor gibi geliyor bu sistem. ama büyüklerimiz bilir.