gençlerbirliği oyuncusu tugay özçeri'nin ağzından..
"zaman zaman sopa yerdik. o zaman uçak, polis falan nerede!çamurun içinde oynardık. 10 maç yaptıysak ikisinden yara bere içinde çıkmışızdır. en kötü yer de alsancak stadı'ydı. dizlerimden, maç bittikten sonra taş çıkardı. hele selçuk boydan boya yara içinde olurdu. izmir deplasmanları çok kötüydü. hiç unutmam bir altınordu maçı vardı.. birinci devrenin son dakikasında bir penaltı kazandık. penaltıyı ben attım. sen misin penaltıyı veren hakem! gazoz şişeleri, aklınıza ne gelirse..şimdiki gibi değil, seyircilerin arasından çıkılıyor sahaya, kafaya atıyorlar, bilmemne yapıyorlar. haftaymda(devrearası)cam doluydu bütün saha. bizim takımda da kabadayı adamlar vardı, oral mesela. maçı 1-0 kazandık. akşam oldu, hala oturuyordu altınordu taraftarları."
ilk basımı 2003 yılında olan tanıl bora'nın "ankara rüzgarı: gençlerbirliği tarihi" isimli kitabından; s.150
30 ocak 1961 tarihli milliyet gazetesinde esen kaftan izmir'den bildiriyor:
"gençlerbirliği dün rahat oynamasına rağmen altınordu'yu ancak 1 gol farkıyle mağlup edebildi.
eğer altınordu kalecisi ibrahim iyi bir gününde olmasa idi, kırmızı-mavililerin sahadan ağır bir mağlubiyetle ayrılması işten bile değildi.
hızlı başlayan oyunun ilk akınını kırmızı-siyahlılar yaptı. 7nci dakikada sağdan ortalanan top, kaleci ibrahim'i geçse de zeynel'in çektiği şut büyük bir tesadüf eseri olarak erhan'ın sırtına çarptı ve yine ibrahim'in kucağına düştü.
21inci dakikada oktay'ın ve 25inci dakikada da tevfik'in köşeyi bulan şutlarının yine ibrahim tarafından kurtarılmasından sonra devre golsüz bitti.
gençlerbirliği galibiyet sayısını ancak 70inci dakikada kazandı. orhan'ın sağdan ortasını orhan yakın mesafeden ağlara gönderdi ve maç da kırmızı-siyahlıların baskısı altında 1-0 son buldu."