erzurumdan ve çorludan gelen iki misafirimle birlikte ve maçın tv'den verilmesi nedeniyle biraz da umutla gittik maça.
oyuna fena başlamadık. hele ki ilk golü atınca keyfimiz yerine de geldi ama tüm mücadele gücümüzün 25 dakika ile sınırlı olduğunu o an bilemezdik tabi. sonra beraberlik geldi. yanımda oturan arkadaşa devreye böyle girsek derken de gs'nin ikinci ve üçüncü golünü kalemizde görüverdik.
ikinci devre iki taraf da skor adına bir şey yapmazken maça birdenbire gençlerbirliği kale arkası tribününün engin dışarı tezauratları ve enginin karşılığında yaptığı parmak hareketi damgasını vuruverdi.
maçın sonunda cılız bir grup cavcav istifa ve samet istifa diye bağırabildik. sanırım haftalar geçtikçe o cılız grubun sesi daha çok çıkacaktır.
