ahmet çakır'ın "taçlı kral metin oktay" kitabından;
20 yaşında macar zaferini yaşadı
galatasaray ve milli takımda böylesine parlak bir başlangıç yapan metin oktay sadece birkaç ay sonra futbol tarihimizin en önemli olaylarından birinin kahramanları arasında yer alma onurunu yaşayacaktır. o da 19 şubat 1956'daki efsane macaristan maçıdır.
macar zaferi yaklaşık 40 yıl boyunca türk futbolunun en büyük olayı sayılmıştır. o nedenle olayın gerçeğine birkaç satır değinmekte yarar var. önce o efsane takımın neler yapmış olduğunu internetten aktaralım: "macaristan, 25 kasım 1953'te wembley stadyumunda 52 senedir kaybetmeyen ingiltere'yi 6-3 yenerek büyük bir basan elde etmesinin yanında, 1954 yılındaki rövanşta ingiltere'ye 7 gol atma başan-sını gösterdi. üç hafta sonra isviçre'de düzenlenen 1954 fifa dünya kupasının grup maçlarında batı almanya'yı 8-3'le, güney kore'yi de 9-0'ıa geçen macaristan, çeyrek finalde tekmelerin uçuştuğu bern meydan muharebesi'nden brezilya'yı 4-2 yenerek galip çıktı. yan finalde, o maça kadar olan hiçbir dünya kupası maçını kaybetmeyen uruguay'ı da 4-2 yenerek finalde grup maçında fark attığı batı almanya'yla oynamaya hak kazandı. tam 32 maçtır kaybetmeyerek 'yenilmez armada' lakabını alan macarlar, 2-0 öne geçtikleri final maçını 3-2 kaybederek 2. kez çıktığı final maçında dünya kupasını kazanma fırsatını değerlendiremedi."
puskash, hidegkutuli, cziborlu, bozsikli, kocsisli bu takım aslında türkiye'de başka maçlar yapıp öteki takımlarımızı darmadağın etmişti. bu maçların gerekçesi de o tarihte istanbul inönü stadının karla kaplı oluşuydu. 5 şubat'ta yapılması kararlaştırlmış olan karşılaşmanın tam iki hafta ertelenmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştı. saha koşullan uygun olana kadar macar takımı ankara ve izmir turnelerine çıkmış oralarda karşılaştığı takımlanmızı gole boğmuştu. örneğin, izmir kalmasıyla yaptığı maçları 8-1 ve 11-0 kazanmıştı.
ankara'daki maçta durumu abartmayan macar takımı bu maçı 4-2 kazanıyor, istanbul'daki bir başka maçta da aynı sonuçla yetiniyordu... 15 şubat'ta istanbul karması'nı da 3-1 yenerek epeyce yorulmuş biçimde son maça çıkıyordu.
nihayet 19 şubat 1956 günü inönü stadı geceli gündüzlü çalışma sonunda maçın oynanmasına uygun hale getirilmişti.
yugoslav hakem stefanoviç'in yönettiği maça macaristan şu kadrosuyla çıkmıştı: farago - buzansky, lantos - szojka, bozsik, kotasz - toth (46, csordas), machos, tichy (31, hidegkuti), puskas ve czibor.
türkiye'nin kadrosunda ise şu isimler vardı: turgay şeren (gs-kaptan) - ali beratlıgil (gs), ahmet berman (bjk) - mustafa ertan (ankara karagücü) (75, saim tayşengil-gs), naci erdem (fb), nusret ülük (bjk) - isfendiyar açıksöz (gs), coşkun özarı (gs), metin oktay (gs), kadri aytaç (gs), lefter küçükandonyadis (fb)
maç başlar başlamaz macarlar birkaç kez kalemizi yokladılarsa da kalecimiz turgay gole izin vermiyordu. ardından atak sırasını biz aldık. 6. dakikada isfendiyar sağdan süratle topu taşıdı, macar ceza sahasına inip landos'u da çalımladıktan sonra ortasını yaptı. bu ortaya harika bir vole yapıştıran lefter, topu macar ağlarıyla buluşturdu.
41. dakikada macar solbeki lantos, lefter'i ceza sahası içinde çelmeledi. yugoslav hakem penaltıda tereddüt etmedi. atışı kullanan lefter, devreyi 2-0 galip kapamamızı sağladı.
ikinci devrenin hemen 40. saniyesinde nusret-kadri-lsfendiyar ortaklığıyla geliştirdiğimiz atakta, isfendiyar'ın ortasına çıkan metin oktay, topu üçüncü kez macar ağlarına gönderiyordu.
81. dakikada şeref golünü bulan macarlar karşısında elde ettiğimiz 3-1'lik zafer sonrası saha bayram yerine dönüyordu.
inanılması güç bir durum ortaya çıkmıştı. avrupa'dan maç sonucunu öğrenmek isteyen çeşitli yayın organlarının sonucu 'macaristan galip, değil mi?' şeklinde birkaç kez 'düzelttirme' çabasında bulundukları belirtilir.
bu karşılaşma elbette ki türk futbol tarihinin en parlak sayfalarından biri olurken genç metin oktay için de önemli sıçrama tahtası işlevi görecektir. daha 20 yaşındayken adım futbolumuzun en büyüklerinin yanına yazdırmayı başarmıştır. bunu şöyle anlatır: "mithat paşa stadında lefter'in iki, benim de bir golümle ünlü macar milli takımım 3-1 yenerken, bırakın türkiye'yi, dünyada yer yerinden oynamıştı. sanki bir futbol ihtilali gerçekleşmişti.
"a milli takımı bir anda bütün sevgilerin, bütün güzelliklerin odak noktası olmuştu. maçtan birkaç gün sonra cumhurbaşkanı celal bayar ve başbakan adnan menderes milli takımı ankara'ya davet etmişlerdi."