vefa'nın efsanelerinden galip haktanır ile yapılan röportajdan..
o tarihlerde milli takım'ın daha az maç yaptığının ve neredeyse bugünle mukayese bile kabul etmeyeceğinin herkes tarafından bilindiğini söyledikten sonra buna rağmen 1950 yılında iran'ı 6-1 mağlup ettikleri, peşinden de israil'e deplasmanda 5-1 mağlup oldukları müsabakanın ardından milli formayı giymediğini, oysa futbolu 1957'de bıraktığını belirtiyor ve sebebini soruyoruz:
"o zaman vefalı bir oyuncunun milli takım'da oynaması büyük bir işti. mesela ben milli takım'da olmama rağmen londra olimpiyatları'na gidemedim, o kadroya seçilemedim. neden gidemediğimi de şöyle açıklayabilirim, çünkü ben fenerbahçeli, galatasaraylı veya beşiktaşlı değildim. hatta o dönemde bana 'gel fener'e, gel beşiktaş'a, gel galatasaray'a, seni de götürelim londra olimpiyatları'na' dediler."
bunun üzerine niçin vefa'dan ayrılıp diğer kulüplere gitmediğini soruyoruz. yanıtı oynadığı kulübün adına yakışan bir şıklıkta oluyor: "gidemedim, çünkü vefa'ya büyük emek verdim. benim çocuğum gibiydi, hem kendim büyüdüm hem vefa'yı büyüttüm. ismimin vefa gibi bir kulüple anılması bana her zaman gurur verdi. tabii o dönemlerde kulüp değiştirmek de ayıp karşılanırken ben bunu kendime hiçbir zaman yakıştıramadım."