türkiye-israil milli futbol karşılaşması yapılıyor
telaviv'deki mağlubiyetimizin revanşı olan bu karşılaşmanın neticesi, milli takımımızın forvet hattının çıkaracağı oyuna bağlıdır
milli futbol takımımız israildeki 5-1 lik mağlûbiyetimizin rövanşını bugün, inönü stadında israil milli takımıyla yapıyor. bir ay kadar evvel karşılaşarak açık farklı bir mağlûbiyete uğradığımız bu takımla, şehrimizde yapılacak olan revanş karşılaşmasının, her bakımdan çok cazip ve çetin geçeceğine muhakkak nazariyle bakmak lâzımdır. zira, telâvivdeki galibiyetlerinin tesadüfi olmadığını ispâte gayret edecek olan israil takımiyle, 5-1 lik mağlûbiyetin acısını çıkarmak emeliyle oynıyacak olan millî takımımızın bu ciddi mücadele neticesinde, maç da çok cazip ve çetin bir mahiyet kazandıracakları tabiîdir.
bugün yapılacak olan türkiye-israel futbol karşılaşmasiyle, milli takımımızın kırkıncı maçını da, acı bir mağlubiyetini taşıması hasebiyle, bu günkü maçı, bilhara bu bakımdan diğer milli maçlarımızdan ayırdetmek ve neticeyi ona göre mütalâa etmek lâzımdır. bilindiği gibi, mısır'a olan 7-1 lik mağlubiyetimizin revanşını, çok hırslı ve canlı bir oyundan sonra 3-2 kazanmamız, bizler için adetâ büyük bir teselli olmuş ve bu maçın acı hatıralarını kısmen unutmamızın başlıca sebebini teşkil etmiştir.
işte milli takımımız bu gün de sahaya ayni haleti ve ayni ciddiyet içinde çıkacak ve maçın bu bakımlardan alacağı netice ile lehimize tecelli ettirmeye çalışacaktır. aksi takdirde, alacağımız ikinci bir mağlubiyet, «sporda yenmek kadar, yenilmek de bir şeref doğruluğuna rağmen, elimizdeki mevcut imkanlar dolayısiyle, umumi efkârın ve bizlerin asla normal karşılayamayacağı bir netice olacaktır.
îsrael milli takımıyle yaptığımız ilk maç da, açık farkla mağlûp olmamız, türk basınında ve umumi efkâr nezdinde derin bir teessür uyandırmış ve bizleri haklı olarak, bir «acaba!» düşüncesiyle karşı karşıya bırakmıştı.
bu maçı, böyle acı bir neticeyle kaybetmenin, israel'e olan bu mağlûbiyetimizden ziyade, avrupa futbolunda kendimize bir isim yapmaya gayret ettiğimiz bir sırada tecelli etmesi bakımından, «acı» ile tâbir edilebilecek bir mahiyet taşıyordu. bu mevzu üzerinde yapılan çeşitli münakaşalar hitamında, bizim için küçümsenen bu neticenin, sahanın kum olması. havanın sıcaklığı yol yorgunluğu ve takımımızın bu güne kadar ki millî maçlarında çıkardığı en kötü oyununu oynamış bulunması gibi sebeblerden ileri geldiği anlaşıldı. buna karşılık, takımın yalnış teşkili ve oyuncularının oynatıldığı mevkilerde azâmi randıman veremiyecek vaziyette bulunmalarına yalnış bir seçimin sebebiyet vermiş olması ise, ayni günde iki maç yapmak gibi bir şeye ulaşmanın neşesi içinde, unutuldu gitti.
bugün, ileri sürülen bu sebebler tahtında beş gol yediğimiz israil'li dostlarımızla revanş maçımızı yapıyoruz. bizler için ciddi bir ehemmiyeti hâiz olan bu maçı kazanabilirmiyiz? normal netice ne olabilir? ve israil millî takımının hakiki kuvveti nedir?
sualleri şöyle hülâsa etmek mümkündür.
israil milli takımının kuvveti
israil milli takımı, gerekferden ve gerek takım halinde, her geçen gün biraz daha kuvvetli bir terâkki göstermektedir. bugüne kadar yaptıkları maçlarda aldıkları neticeleri ve oyuncularından çoğunun, avrupa futbolunun dâhi alâkasını çekecek kadar yüksek bir oyun kudretine sahip oldularını ileri sürmekle, bu husustaki kanaatlerin doğruluğunu ispat etmek kâbildir. nitekim, buna inanmak istemiyen bizleri, 5-1 gibi açık farklı bir mağlûbiyete uğratmakla da, bu bakımdan biraz aydınlanmamıza sebebiyet vermişlerdir.
hâl böyle olduğuna göre, bugünkü maçda da israil milli takımını asla küçümsememek ve saha avantajımıza rağmen, maçın tenicesini iki takımın lehinde müsavi şansların mütelâa etmek lâzımdır.
bu maçı kazanabilir miyiz?.
israil açık farklı bir mağlûbiyetin rövanşını yapacak olan milli takımımız, bu mühim maçı açık farklı bir netice ile kazanarak, ilk kar şılaşmnnın kötü intibaını silmek zorundadır.
buna karşılık, takımımızın bugünkü durumiyle, bizler lüzumlu olan bu neticeyi temin edip edemiyeceği de, ciddi bir münakaşa mevzuudur.
zira, takımımızı teşkil eden oyunculardan çoğu, maalesef bu mevkilerini lâyıkı ile muhafaza edebilecek bir oyun.
buna rağmen, yerlerinde diğer rakiplerine nispetle biraz daha tecrübe sahibi olmalan, ay - yıldızlı formayı sırtlarına giymelerinin başlıca sebebini teşkil etmiştir.
saha, seyirci ve mağlûbiyet hususların sağlıyacağı avantajlarla, israil milli takımını mağlûb edebilecek bir kudrete sahip bulunan, milli fut bol takımımız, lehinde olan bu avantajlardan istifade edebilmek için, maçı başından itibaren sıkı tutma k ve rakiblerini küçümsemek gibi bir zafa kapılmamak ihtiyacındadır. bu arada, oyunu ilk anlarında neticeyi lehimize çevirebilmemiz de, maçın her geçen dakika biraz daha çetin bir mahiyet alacağınıı gözönünde tutarak, rahat bir galibiyetin temini bakımından elzemdir .
vaziyeti böylece hülâsa ettikten sonra netice üzerinde şöyle bir tahmin yapmak mümkündür: israil milli takım oyuncuları ve idarecileri, bu maçın normal olarak bizim galibiyetimizle sona ermesi lazım geldiğini ileri sürmektedirler. fakat bunu, neticenin sembolik ifâdesi olarak kabul etmek, muhakkak ki doğru bir düşünce olmıyacaktır.
bugünkü şartlar altında, israil takımını yenebilecek kudrette bulunan milli takımımızın, bu galibiyette ne derecede mühim bir avantajı olduğunu ancak, maçın hitamında anlamak kabil olabilecektir.
5-1 mağlubiyetimizle neticelenen maçın revanşı türkiye-israil milli futbol karşılaşmasını 3-2 kazandık
zaman zaman hakim oynamasına rağmen takımımız netice alıcı bir oyun çıkaramadı. maçın 41 nci dakikasına kadar 2-0 mağlûp durumda idik. gollerimizi halit, isfendiyar ve lefter attılar
telavivdeki 5-1 lik mağlubiyetimizin revanşı mahiyetini taşıyan türkiye israil milli futbol karşılaşması dün kalabalık bir seyirci kütlesi önünde inönü stadında yapıldı. maçın başlamasına kısa bir zaman kala sabahın erken saatlerinden itibaren stadı dolduran seyircilerde de heyecan son haddini bulmuştu. saat tam 14.30 da orta hakem italyan bertailo cioelmo'nun idaresinde sahada yer alan katımlar büyük tezahürat arasında sahanın ortasında karşılıklı dizildiler. iki tarafın milli marşlarının çalınmasını müteakip saat 14.45 te başlanana maçta takımlar şu kadrolarla oynuyorlardı:
türkiye milli takımı: turgay, naci, muammer, m. ali, bülent, muzaffer, isfendiyar, erol, gündüz (kp.), lefter, halit
takımımızın vuruşu ile başlanan oyunun ilk dakikasında naci'nin sıkı şütü beke çarparak kornere çıktı. erol'ün çektiği korner neticesiz (dak. 1)
neticesiz kalan bu akınımızın peşi sıra oyunu müsavi bir şekle sokmaya muvaffak olan israillilerin tehlikeli bir inişleri de ofsaytla kesildi (dak. 6)
takımımızı teşkil eden oyuncularımız çok sinirli oynadıkları görülüyor. en rahat pozisyonlarda dahi topu rakiplerine kaptırıyorlar.
8 ci dakikada israil'in kazandığı korner atışında turgay topu önce yumrukladı. sonra da ikinci ir atılışla tuttu. misafirlerimiz bu arada çok güzel oynuyorlar. nitekim sık sık tekerrür eden akınlarını müdafaamız önlemekte çok güçlük çekiyor.
kısa süren bir israil baskısını atlatan takımımız mütekabil akınlara başladı ve muhakkak golle neticelenecek bir çok vaziyetlerde gündüz ve lefter'in şütlerini israil kalecisi zorlukla kurtarabildi.
17 ci dakika lefterin pasını kaleciyle karşı karşıya kalmasına rağmen kaleye sokamıyan gündüz muhakkak gollük bir fırsatı heba etti. bunun peşi sıra erol çektiği kornerde direğe çarparak avutta.
takımımız, bu arada hakim ve canlı bir oyun çıkarıyor. buna karşılık, bütün akınlarımız, ortadan oynamak kararında ısrar etmemiz yüzünden neticesiz kalıyor.
israil'in ilk golü
çok hakim oynadığımız bu sıralarda ani bir akına geçen israilliler, demarke vaziyette topu kapan santraforlarının uzaktan çektiği çok sıkı bir şütle ilk gollerini kazandılar (dak. 35)
ani olarak yediğimiz bu gol takımımızın oyununu bozdu: nitekim çok rahat vaziyette olmasına rağmen topu kaleye vermek isteyen bülent'in yavaş giden vuruşunu yakalayan santrafor takımının ikinci golünü de çıkardı (dak. 37) bülentin bu goldeki hatası affedilmeyecek kadar büyüktü.
takımımızın ilk golü
üstüste yediğimiz bu iki golün peşi sıra, vaziyetin müşkülleştiğini idrak eden oyuncularımız israil kalesini adeta çember içine aldılar. ve bu mütemadi baskımızın neticesinde lefterin şüytüyle direkten dönen topa halit'in vurduğu kafa, takımımızın ilk golü olarak israil kalesinde (dak. 41) seyircilerin haklı tezahüratlarına vesile olan bu golden sonra, akınlarımız daha sıklaştıysa da netice değişmedi ve ilk devre 2-1 israil takımının galibiyetiyle sona erdi.
ikinci devre
israillilerin vuruşuyla başlanan oyunun bu devresinde takımımız tekrar hakimiyeti ele almakta gecikmedi. buna karşılık bir yüzde yüz golle neticelenebilecek bütün akınlarımız forvet oyuncularımızın ağır davranması yüzünden neteicesiz kalıyor.
israil kalesini ablukaya aldığımız bu sıralarda, bir türlü bekraberlik golünü çıkaramıyan takımımız üst üste fırsat kaçırmakta berdevam. mamafih, bu akınlarımızın neticesiz kalmasında israil müdafaasının çok gayretli çalışmasının oynadığı rol de inkar edilemez.
10 cu dakikada gündüz, kendiliğinden oyundan çıkarak, yerine bülent girdi. bu değişikliğin tesiriyle biraz bozulan takımımız, tekrar açılarak hakimiyeti ele aldı.
takımımızın ikinci golü
nihayet 19 cu dakikada halid'in soldan yaptığı ortaya bilerek ıska geçen lefter.. topu tam isfendiyar'ın önünde düşürdü; sağ açığımızın sıkı şütü direğe çarparak israil kalesinde.
attığımız bu ikinci gol takımızı coşturdu. nitekim, bunun hemen peşisıra yapılan bir akında, bülent'in sıkı şütünü karşılayamıyan sağ bek, topu kendi kalesine soktu. fakat hakem daha evvel ofsayt çaldığından bu golü saymadı (dak. 20)
bu arada oyun sinrli bir hava içerisinde ve çok sert cereyan ediyor. galibiyet golünii çıkarmak emeliyle oyniyan takımımızdan, gol yememek kararında ısrar eden israil müdafası bütün gayretiyle calışarak bu akınlara mani olmıya calişiyor.
31 ci dakikada kalesi önünde muhakkak bir golü feda kar atılışla kurtaran israil kaleci sakatlanarak oyundan çıktığından, yerine yedek oyuncu girdi.
israilliler bu arada yaptikları tehlikeli inişlerle müdafaamızı sık sık müşkül vaziyetlere düşürüyorlar. bilhassa santrforun inişleri, başlı başına bir tehlike.
32 ci dakikada, israik takımının kazandığı kornerde, sağ iç topu tam kalenin köşesine havale etti, fakat naci'nin kaleye giren topa ucarak vurduğu bir kafayla. bu muhakkak gol önlenmiş oldu.
kısa süren bu israil baskısını atlatan takımımız, tekrar hakimiyeti ele aldı; bu arada lefter'in uzaktan çektiği iki şüt avut...
takımımızın galibiyet golü üstüste temadi eden bu akınlarımız neticesinde halit'ten aldığı pasta topu çok güzel vuruşla kaleye havale eden lefter, hemen direğin kenarından takımımızın galibiyet golünü çıkardı. (dak. 40). oyunun bitmesine beş dakika kala attığımız bu gol seyircilerin muazzam tezahüratına vesile oldu. devrenin son dakikalarında aynı üstün oyununu devam ettiren takımımız bu arada müteaddit gollük fırsatlar kaçırdı; ve bütün gayretler neticeyi değiştirmediğinden, bizim için ciddi bir ehemmiyeti haiz olan bu maçı 3-2 kazanmış olduk.
evvelki günkü maçta, 11,5 yıl önceki türkiye - israil maçında yer alan üç futbolcu oynamıştır. bunlar, iki takımın kalecileri; hodorov ve turgay ile lefter'dir.
maçtan sonra hodorov: «ne tuhaf ki, 11,5 yıl önce lefter'den yediğim golle yenilmiştik. bu sefer de öyle oldu. penaltıyı öyle ustalıkla çekti ki, topa yetişmem imkansızdı. lefter'in penaltısını yakalamak, herhalde her kaleci için ancak şans eseri olabilir sanıyorum. yalnız şunu söyliiyeyim, 11,5 yıl önceki maçta oyun daha kaliteli olmuştu ve türkler de o zaman daha iyi oynamıştı.»
turgay da «11.5 yıl önceki israil takımının iyi oynadığını» söylemiş. «ancak şimdiki israil takımı daha süratli.» demiştir. turgay, rakip takımdan en çok «8» numaralı stelmach'i beğendiğini, hodorovun yüzde yüz bir golü önlediğini belirtmiştir
lefter ise «11,5 yıl önceki takımda kalede hodorov, ilerde de glazer vardı. bütün neticeyi glazer alıyordu. şimdiki takım ise takım oyunu bakımından daha iyi göründü. kaleci hodorov ise, gene iyi hattâ eskisinden de iyi» şeklinde konuşmuştur.
millî futbol takımızın bu sene yapacağı karşılaşmalar
takımımız iki ay gibi kısa bir müddet zarfında, kısa fasılalarla yedi milli maç yapacaktır
...
türkiye - israil
israil federasyonu ile uzun zamandır bir milli karşılaşma yapmak hususundaki muhabereler neticelenmiş ve bu maçın, yine 28 ekim tarihinde «a» takımımız ile israilde oynanması karar altına alınmıştır.
bu suretle futbol tarihimizde ilk defa olmak üzere, ayni günde iki türk milli futbol takımı ayrı ayrı yerlerde maç yapacaklardır.
israil takımının halihazırda kuvvetli ve iyi bir durum arzetmesi, bu maça lâzım gelen alâkanın gösterilmesini icap ettirdiğinden takımımızın eldeki mevcut elemanlar arasından en iyi şekilde sahaya çıkarılması icap etmektedir.
...
türkiye - israil
15 gün sonra ankarada yapılacak olan türkiye - israil milli karşılaşmasını revanşı 3 aralık pazar günü ankara veya istanbulda yapılacaktır.
telâvivde yapılan maçta 5 - 1 mağlûp olduğumuz israil milli takımiyle, 3 aralıkta şehrimizde yapılacak olan rövanş karşılaşmasını bilhassa ilk maçın uyandırdığı kötü intibâ noktai nazarından ele alan futbol federasyonu, milli takım oyuncularını daha titiz bir seçime tabi tutarak, şimdiden antrenmanlara başlamak kararını vermiş bulunmaktadır. bu sebeple, önümüzdeki günlerde ilân edilerek milli takım kadrosu, mc comickir nezaretinde çalışmaları na başlayacaktır.
aynı günde italyada yapılacak genç milli takımlar maçının da kuvveti ikiye bölmemek maksadile geriye bırakılması hususunda bir temayül bulunmakla beraber, bu husus kati surette tebeyyün etmemiştir.
israil milli takım oyuncular bir uçakla şehrimize geldi
kafile başkanı hayım glovinski, "israil'de 5-1 galibiyetimiz, buradaki maçın neticesi hakkında bir tahmin yürütmemizi mümkün kılamaz" diyor
pazar günü milli takımımızla karşılaşacak olan israil'li futbolcular, dün saat 13.30 da hususi bir al-el uçağiyle şehrimize gelmişlerdir. yeşilköyde asın mensupları, bölge müdürü ve meraklı bir halk kütlesi tarafından karşılanan israil milli takım oyuncuları, gümrük muayenelerinin bitmesine müteakıp, otoüsle kabataş'a gelmişler; oradan da araa vapuruyle, kadıköydeki mano palas oteline gitmişlerdir.
kafile başkanı ve aynı zamanda futbol federasyonu resisi olan hayım glovinski, kendisiyle görüşen arkadaşımıza şunları söylemiştir: «- takımımız iyi oyun oynuyor. israil'deki maçta 5-1 galip gelmemiz, buradaki karşılaşmanın neticesi hakkında bir tahmin yürütmemizi mümkün kılamaz. israil halkı, bu maçın neticesini büyük bir sabırsızlıkla bekliyor. yolculuğumuz çok rahat geçti. maçın hangi takımın lehinde sona ereceğini, ancak oyunun bitmesinden sonra anlayabilmemiz mümkün olacaktır.» demiştir.
bu arada, david avni (idareci ve sekel de antrenör olarak, takımla birlikte şehrimize gelmişlerdir. kafilede şu oyuncular mevcuttur:
bekler: israil weiss (hapoel tel aviv, sol bek, 24 yaşında), issac shncor (makabi, sağ bek, 24 yaşında)
haflar: eliahu fuchs (sol haf, 26 yaşında), moshe melamed (hapoel, santrhaf, 27 yaşında), issac gambash (hapoel, sağ haf, 27 yaşında), shimon zimerman (hapoel, sol haf, 27 yaşında), asher bloott (hapoel, sağ haf, 18 yaşında), abraham turika (macai, sağ haf, 27 yaşında), tiber noiman (hapoel, sağ haf 24 yaşında)
forvetler: yoseph merimovich (macabi, sol açı, 26 yaşında), zvi studinsky (macabi, soliç, 23 yaşında), issac chechic (hapoel, sağ - sol iç, 25 yaşında), yeoshua glazer (makabi, santrfor, 23 yaşında), amichai shoham (petat tikva, sağ iç, 27 yaşında), moshe varon (solaçık, sol iç, petah tikva, 24 yaşında), nissim almaliach (betar, forvet, 22 yaşında), shmuel israeli (macabi, sağ açık, 22 yaşında)
görüldüğü gibi, oyuncuların çoğu, makabi ve şehrimize gelmiş olan hapoel takımına mensupturlar. takımda, bilhassa kaleci hodorou, santrfor yeoshua ve solaçık moshe çok iyi oyunculardır. santrfor: yeoshua, son yapılan türkiye - israil maçında, takımının üç golünü yapan oyuncudur. bu arada, sol açık moshe de, çok iyi frikik çeken bir futbolcudur. nitekim, fenerbahçenin israil'de yaptığı maçlarda, bu oyuncu frikikten iki sayı yapmıştır.
takımda yer alacakları söylenen biri macar, birisi de romanyalı olan iki oyuncudan shumilavitzki (romanya), takımla birlikte gelememiştir. macar olduğu söylenen, diğer futbolcunun ise, takımın antrenörü sekel olduğu anlaşılmıştır.
mano palas otelinde misafir edilen israil'li futbolcular, bugün yapacakları bir antrenmandan sonra, pazar günü takımımızla karşılaşacaklardır. israil’e karşı çıkacak milli takımımızın kadrosu bugün belli olacak. israil millî maçına çıkacak olan oyuncularımızın isimleri bugün, inönü stadında yapılacak son bir antrenmanı müteakıp, futbol federasyonu tarafından ilân edilecektir. takımın bazı mevkilerinde görülen aksaklıklar dolayisiyle oyuncularının isimlerini ilân etmekte geciken futbol federasyonunun, milli takımı nasıl sahaya çıkaracağı merakla beklenmektedir.
galip bir ihtimale göre, milli takımımızın bu maçta, şu kadro ile oynaması mümkündür: şükrü - naci, vedii - m. ali (fahrettin), bülent, muzaffer - erol, recep, gündüz, lefter, halit.