1984-85 futbol mevsiminde ise en önemli olay sezonun üçüncü maçında yepyeni ve iddialı kadrosuyla kente gelen galatasaray'ın 3-0'lık bir skorla yenilmesiydi. derwall, simoviç, abramczik, erdal keser... gibi milyonluk transferleriyle maça hızlı başlayan galatasaray golleri kalesinde gördükçe, tribünlerde ayder, banş manço'nun "arkadaşım eşek" şarkısını uyarlıyor ve 3-0'ın sonunda da hep bir ağızdan bağırıyordu: "milyonluk eşekler!.." bu maç, "bana türkiye'de kimse gol atamaz, atana kol saati" deyip kalesinde üç gol birden gören simoviç'le galatasaray'ın yeni patronu derwall'in türkiye anılarında önemli bir yer tutar:
"1984'de ilk sezonda bir deplasman maçının ardından eskişehir'den geri döndüğümüzde taraftarların neler yaptığını hiç unutamam. maçı 3-0 kaybetmiştik ve görüntümüz hiç de iç açıcı değildi. hücum oyuncuları yakalanan pek çok gol fırsatından hiçbirini değerlendirememişlerdi. kalede zoran simoviç'le savunma oyuncularımız için de kapkara bir gündü. aralarında yedi milî futbolcunun bulunduğu yeni takım, sadece bizimle birlikte eskişehir'e gelen ve maç sırasında bize çok büyük destek veren taraftarları değil, biz antrenörleri, yakın çevreyi ve dostları da hayal kırıklığına uğratmıştı. maçtan sonra boynumuz bükük, utanç duygularıyla istanbul yoluna döküldük. her zamanki gibi yerel polis bize refakat ediyordu ve otobüste ezici bir sessizlik hâkimdi. yaklaşık 20 km sonra polisler dostça vedalaştılar, korna çalıp bir kez daha el salladılar. biz istanbul'a doğru yolumuza yalnız devam ettik. daha uzun bir yol vardı önümüzde. çok geçmeden karşımıza birdenbire bir otobüs çıkarak karayolunu enine kapatıp önümüzü kesti. sonra üzerimize saldırdılar. istanbul'dan gelen kendi taraftarlarımız maçın sonucundan memnun kalmamışlardı; kendilerini aldatılmış ve terk edilmiş hissediyorlardı. eskişehir'deki 3-0'lık yenilgi onurlarına kara bir leke düşürmüştü..."