serkan seymen'in takımdan ayrı düz koşu kitabında bulunan "izmir'in plakası kaç" başlıklı yazısından;
burada, yıldırım tükenmez'in 18.03.2000 tarihinde, izmir'de oynanan göztepe-galatasaray maçından sonra tüm gazeteler tribünlerdeki sarı-kırmızı kalabalık görüntüyü "yer gök sarı-kırmızı" gibi spotlarla galatasaray'a mal ederken, yazdığı maç yorumunda yer verdiği şu cümleleri nakletmek ve kendisine gecikmiş bir teşekkür yollamak da farz galiba: "izmir atatürk stadında taraftar sadece sarı-kırmızı renkleri değil aynı zamanda tribünleri de eşit düzeyde paylaşıyorlardı. bir tarafta avrupa'da rakip tanımayan galatasaray, diğer tarafta ise kümede kalma mücadelesi veren göztepe. türkiye'de herkes başarının arkasından koşarken göztepeli yandaşlar takımlarının performansına bakmaksızın tribünleri cimbom taraftarları kadar doldurabiliyorlardı. işte taraf ya da taraftar olma bilinci de bu olsa gerek.
tartışılır kaznımların değil bir, bir şehri, bir semti simgeleyen renk, kültür veya duyguların her ne pahasına olursa olsun sonuna kadar desteklenip arkasında sımsıkı dimdik durabilmektir güç olan.
sonuç olarak şu da bir gerçek ki göztepe'nin ürettiği futbol ne kadar geri olsa da göztepe gibi takımların (taşıdığı seyirci potansiyeli ve düzeyi nedeniyle) artışıyla sağlıklı zemine oturacaktır ya da gerçekleşecektir."