şampiyonluk yarışında beşiktaş'ı öne geçiren şahane maç
galatasaray: 1 - fenerbahçe: 1
ikinci devresi çok sür'atli geçen karşılaşmada şeref'in golüne metin, 85. dakikada cevap verdi
kahraman bapçum
şike mi dedin? adalesi, siniri ve imânı ile çelikleşmiş bu basri'yi, yaratıcılıklarını herşeyden çok heyecanlarından almış bu «ali - atillâ -özcan» üçlüsünü, hu devleşmiş küçük adam mikro'yu, bu hızlanınca fırtınalaşan şerefi sarı - kırmızılı takımın karşısına koyacaksın... sonra «şike yapın» diyeceksin öyle mi? haydi efendim...
ve tutup bu sarı - kırmızılı onbiri, altmış yıla yaklaşmış an'anesi ile bir kenara çekip «fenerbahçe şike yapacak» diye inandıracaksın öyle mi?
al öyle ise şikeyi?..
bir maç ki, seyrederken heyecandan dudaklarını ısırmayacak adam varsa, dün gece toz olmuştur. bir maç ki, yıllar yılı eşsiz bir final maçı gibi hatırlanacaktır.
fenerbahçe ve basri
sahaya 4-3-3 tertibi ile yayılıp tuncay - şeref - avni üçlüsü ile orta sahayı kontrol altına alan fenerbahçe hu yayılışı rakibine kabul ettirivermişti. basri'nin adamı tarık tek bir hat üzerinde devamlı deplasmana girince de basri her yere yetişen adam hüviyetine girmeğe kolay yol buldu. sonra da... ali'den başlayan ve bütün defans elemanlarını kuşatan rahatlık içinde takım kaptanı basri «ideal defans oyuncusu» hüviyeti ile alabildiğine büyüdü büyüdü...
galatasaray
ikinci devrede fenerbahçe golünden sonraki yarım saat içinde rakibinin güzel futbolu karşısında yılmadan, yıkılmadan maça asılan sarı - kırmızılı takım gittikçe daha fazla açılarak maç sonuna doğru kesin bir üstünlük de kurdu. ama yazık ki şöhretleri herşeyden çok «oyun kuruculuk» olan iki yan haf bu fonksiyonlarını başaramıyorlar ve forvette tarık'tan başka sadece metin ve uğur - biraz - çalışıyorlardı. eğer bütün asılmağa rağmen bu forvet, rakibin o mükemmel defansını mağlûp edemezse şaşılmazdı.
oyun
ilk devre oldukça sakin geçti. fenerbahçe ısrarla oyunu yavaşlatmaya çalışıyor, galatasaray her geçen saniyeyi haklı olarak kayıp sayarak asabileşiyordu.
yedinci dakikada talat'ın çok uzaktan yaptığı şandeli ali bloke edemedi, dalan tarık bu şansı kullanamadı ve avuta attı. 31 inci dakikada tarık, metin ve mustafa'nın birlikte yüklenişlerinde mustafa düşerek pozisyonu kaybetti.
ve devrenin sonuna kadar fenerbahçe daima defansta, fakat daima oyuna hakim idare etti gitti... fakat ikinci kırkbeş dakikaya çıkarken çok şey değişmişti. devrenin beşinci dakikasında tuncayın geriden açtığı topu mikro ileri aşırtıverdi. şeref fırladı. talatı atladı. sokuldu, üzerine gelirken dev gibi büyüyen turgayın ayakları altından kalenin köşesini buluverdi. ilk devrenin sakin fenerbahçesi birdenbire maçı alabilmenin heyecanını ve umudunu hissetmeğe başlamıştı.
bir tarafla bu duygu, karşı tarafta «maçın alınması şarttır» duygusu iki devi geçmiş yılların heybeti ile birbirine çarptı. sürat, hırs, heyecan, mücadele azmi birbiri üzerine yürüyen iki dağ gibi fenerbahçe ile galatasaray'ı korkunç bir «yakın döğüş» e mecbur ediyordu. ve bu «yakın döğüş»te arada kalıp ezilen, kaybolan biçare ve beceriksiz hakem oldu.
golden iki dakika sonra, ali, metin'in bir frikikinden sonraki karambolde topu bloke ettiği zaman - kim olduğunu tespit edemediğimiz - bir galatasaray'lının cehennemi darbesi ile yere yıkılıyor ve ilk arbede böyle çıkıyordu. biraz sonra osman kendi ceza sahsı içinde kestiği bir topla fırlayıp gidecek rakip ceza sahası içinde çektiği şütle turgayı mağlûp edecekti. fakat k. ahmet'in ayağına çarpan top kale çzgisi üzerinde kalacak ve yine aynı ahmet yetişip açacaktı. osman kalesine dönmeden ali ve basri muhteşem iki kurtarış yaptılar. bir dakika sonra taçla oyun durmuşken talat mikroyu nefis bir kroşe ile nakaud ediyor, hemen arkasından metinin üst köşeye eliyle koyar gibi attığı frikiki ali kornere çıkartıyordu. 27 nci dakikada gene metinin dalışında bomba gibi şütü ali tekrar kornere çıkartı. devrenin 32 ncı dakikasında bu defa da candemir'in kafa darbesi özcan'ı bir kaç dakika için saf dışı bırakıyordu. biraz sonra basri ve ahmet «tokuşacaklardı»
nihayet galatasaray maçın bitmesine beş dakika kala aradığını buldu. sıkışık bir durumdan açılan topa talât yetişip soldan gerilerden orta yaptı. birçok pozisyonlarda ustaca müdahaleler yapmış olan ali bir an tereddüt ediyor ve metin kafa ile beraberliği alıyordu
şike öyle mi? ali şikeyi.... bir spor müsabakasına bu derece parçalanırcasına kendini veren insanlara şapkalarınızı çıkarınız efendiler...