siyah – beyazlıların nâmağlûp ünvanını koruduğu karşılaşma zevksiz geçti…
boluspor, karnı acıktıkça huysuzlaşan ve huysuzlaştıkça sağa sola saldıran bir çocuk gibiydi....
puan için çırpındı.. çırpındı durdu.. beşiktaş, sık sık zıplayan bu çocuğu iyi uyuttu.. tam 90 dakika onu dinledi ve sonunda lokmasını alarak gitti...
maçın bütünü bu hava içindeydi. beşiktaş'da ligde birkaç senenin oynamanın verdiği tecrübeden ve rahatlıktan başka birşey yoktu.. hele hele liderliğe adaylığını koymuş bir takım hüviyetinde görülmedi..
boluspor ilk anlarda açıklardan iyi kaçtı.. fakat, ortaya gelen topları kullanamadı.. nitekim vedat'ın 12. dakikada sağdan ortasını çetin, altı pasta düşürülünce gole gidemedi.. top cengiz’in önüne gelmişti, o da yakından avuta gönderdi..
beşiktaş ancak 30. dakikada rahatlayabildi.. nihat’ın 25 metreden frikikini mehmet yumrukla kornere çıkardı.. barbu nefis bir korner çekti, sanlı topu altı pasta duran faruk’un önüne indirdi.. faruk’un şutunu mehmet kale çizgisinde plonjonla aldı…
devre biterken boluspor gene hakimdi..
fakat ikinci yarıda denge sağlandı, beşiktaş ileriye defanstan adam kaçırmağa başladı, bu arada sanlı yerini sami’ye, biraz sonra da faruk, saim’e bıraktı.. beşiktaş forvetinin iki asının sahadan ayrılışı takımın iyi oynamadığının en büyük delili idi.. maç, boluspor’un atakları ile golsüz kapanırken, beşiktaş göz doldurmamasına rağmen namağlûp ünvanını korumuştu.