zevksiz ve kalitesiz geçen maçın en başarılı oyuncusu ankara takımının kalecisi sürhat'tı
namık sevik
0-0 başladı ve öyle bitti. maça ve iki takımın ortaya koyduğu futbola da aynı netice gibi kocaman bir sıfır kondurmak kanaatimizce pek de yerinde olur.
90 dakika, narkoz almış gibi adetâ sahada uyuyan futbolcuların maksatsız, gayesiz bir mücadelesi halinde geçti.
metin'in ikinci devrede patlattığı bir iki sert şut sürhat'ın fevkalade kurtarışları olmasaydı yazacak hiç bir şey bulamayacaktık.
hacettepe, fenerbahçeyi bir hafta önce yendiği oyunundan bir zerresini dahi gösteremedi. yakın markajla rakibinin oyununu bozdu ve arzuladığı bir puanı da elde etti.
galatasaray'a gelince, değişik tertip sadece isimde kalmış, takıma yeni bir hüviyet zevk ve gayret kazandıramamışı. müdafaaya pek iş düşmediği için vasattı. hücum hattı ise, tek kelime ile döküldü. öyle futbolcular vardı ki sahada, hani neden sonra mevcudiyetlerinden haberdar olabildik. şampiyonlukta iddiası bulunan galatasaray'ın bu uykulu hali terketmesi ve eski dinamik ekip hüviyetine bürünmesi bizce pek de kolay bir iş olmıyacak.
evet, ilk devrede kayda değer tek bir hadise olmadı. hecettepe'nin uzun boylu iri kıyım sağbeki yılmaz'ın sakatlanışından dahi galatasaraylılar faydalanamadılar. ikinci yarıda da maçtan «tad» almak isteyenler bir müddet keçi boynuzu yemek kabilinden uzun zaman beklediler. müsabakanın sonuna doğru metinin attığı sert şutu sürhat fevkalâde bir supleksle çelmesini bildi. top direğe vurarak dışarı çıktı. yine 73. dakikada da metin'in boş kaleye havale ettiği topu sakatlığı geçerek oyuna giren yılmaz kale çizgisi üzerinden uzaklaştırmağa muvaffak oldu. seyredilmesi bir azap haline gelen maçta hakemin bitiş düdüğü, hacettepeden çok seyircilerin de imdadına yetişti.