siyah-beyazlılar, farklı skoru güven, sabahattin 2 ve şenol'un kaydettiği gollerle temin etmeye muvaffak oldu
ilk devre biterken beşiktaş kalecisi özcan'ın sadece ayakkabıları ve eldivenleri çamurluydu galiba... oysa izmirspor ceza sahası içinde sayılamayacak kadar çok «muharebemsi» çatışmalar olmuştu. skor ise ancak 1-0 idi.
bütün bunlar şunu anlatırdı: demek ki, izmirspor 45 dakika beşiktaş kalesine inip özcan'ı tehdit edebilmiş değildi. beşiktaşa gelince, çok defa karşı kale önünde oynamış, gel gelelim gol atmak becerikliliğini gösterememişti
gerçekten, atılan tek gol de güven'in en beklenmez bir anda uzaktan savurduğu ve seyfi'nin affedilmez bir hatâ ile kaçırdığı topla olmuştu.
böylece bu devre her iki taraf için de başarısız geçmiş sayılırdı.
beşiktaş rahatça arayı açabilecekken garip bir kısırlık içindeydi... bunda da en fazla pay şüphesiz santrforundu. meselâ, 13. dakikada ceza sahası içinde beklerken sıyrılıp kaleye sokulduğu anda bekleyip, yetişenler tarafından düşürülmek, sütünü patlatmaktan daha güç bir işti ve şenol bunu başardı. buna benzer pozisyonlar o kadar çok tekrarlandı ki...
ama, devrenin son dakikası başlarken aynı şenol 15 pastan vurduğu bir kafa şutu ile seyfiyi nihayet mağlup etmeyi de başardı. başardı ama, bu defa da sağ bek erol kaleden kafa ile çıkarıverdi topu. şenol üstelik şanssızdı da.
forvet yapamayınca...
evet maçın tek cümle ile özeti şu idi. beşiktal kısırdı... şu halde iş kaya'lara, sabahattin'lere düşüyordu. nitekim öyle oldu. 50. dakikada ahmetin soldan attığı korner de şenol kötü bir kafa vuruşu ile topu «minare» gibi dikti. vuruşun garipliği ile herkes duraklamış gibiydi. gerilerden âniden kopup gelen sabahattin kafasını balyoz gibi kullanarak topu ağlara mıhlayıverdi. gole herkes seyirci kalmıştı
aradan 7 dakika geçecek ahmet'in bu defa sağ taraftan attığı kornerde evvelce şenol'un yaptığı işi, izmirspor defansı yapıp topu sabahattin 'in önüne düşüreceklerdi. yerinden ok gibi fırlayan sağ haf durdurmadan vurduğu vole ile beşiktaş'ın üçüncü golünü de kaydedecekti.
birkaç dakika sonra gene sabahattin'in şutunu seyfi yumruklayacak biraz daha sonra da kaya'nın denemesi kıl payı avuta gidecekti. ve beşiktal forveti - birol hariç — hâlâ duruyordu... ama doğrusu birol, arkadaşlarının alabildiğine isteksiz davranışı ve sahanın bataktık oluşu gibi imkânsızlıklara rağmen birinci sınıf bir futbol oynamakta ısrar ediyordu.
66 ncı dakikada güvenin pası ile dalıp giden şenol bir kere daha gol pozisyonunu ezerken orhanla seyfi'nin ortak hareketi ile düştü... daha doğrusu üçü birden karışarak düştüler. ilk devrede izmirspor defansının tartışılmayacak kadar açık faul hareketlerine seyirci kalan hakem bu defa bol keseden bir penaltı hükmetmişti. |
ve işte beşiktaş santrforu, takımının son golünü ancak penaltıdan böyle atabildi...