...ve en önemlisi, 70'li yılların futbolu toplumsal açıdan beklenmeyecek şekilde ya da tam bekleneceği gibi, hoş bir dengeye oturdu.
mehmet akzambak'ın garip tayininden, okul maçlarının iptaline, federasyon işçilerinin grevinden metin kurt olayına, o doldan bu dala... iyi de, bu bol faullü pozisyonun içinde nasıl bir dengeye? futbolun, günlük hayat içinde kazandığı dengeye: 70'li yıllarda türkiye, müthiş bir politizasyon süreci yaşadı. önceleri, hani şu, 1974 yazında oynanan dayanışma kupası maçlarında 40 bin seyircinin inönü stadı'nda hep bir ağızadan "ecevit, ecevit" tezahüratlarıyla inlettiği günlerde daha yumuşak, sonraları daha sert bir süreç.
işte o süreç, bir sürü genç insanı tamamen politikanın içine itti. kimileri, afyon teorisine kapılıp futbola sırt çevirdi, kimileri futbolla uzaktan uzağa ilgilendi, kimileri de tribündeki yerlerini terketmedi. onlar ve politikadan nasibini almayanlar, tribünleri her zaman doldurdu. öylesine ki, unutulmaz 1 mayıs 1977 günü oynanan 3-1'lik fenerbahçe-bursaspor maçını, hem de fener'in pek iddialı olmadığı bir dönemde yaklaşık 20 bin kişi seyretti. taksim'e yürüyenler, inönü stadı'nın yanından gümüşsuyu'na doğru tırmanırken, tribünlerden alkışlar yükseldi.