acaip soğuk, pis bir kış günü oynandı bu maç. saha çamurluydu. hiç tadı tuzu olmayan, renksiz bir maçtı. oyunda genelde çok defansif oynayan fenerbahçe son dakikalarda sağ kanattan aydın ile topu taşıdı, ve kalecinin altından vurduğu top tıngır mıngır gs kalesine gidip gol oldu, ve o golle maçı fener kazandı. gs'ın yıllarca fener'den hep benzeri türden yediği gollerden birisiydi. 2000 yılında uefa kupasını aldıkları sene johnson'un golüne çok benzer bir maçtı, ama o maçta gs epey de gol kaçırmıştı. bu maç ise daha orta saha mücadelesi gibiydi.
halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
1976 yılı, deprem felaketzedelerine yardım amacıyla ankara'da düzenlenen, sonucu bakımından futbol tarihimize ilgiyle geçen bir maçla kapandı. fenerbahçe ile galatasaray'ın bu hayırsever girişimdeki karşılaşması, iki takımın maçlarında pek rastlanmayan bir sonuçla bitiyor, fenerbahçe galatasaray'ı 6-1 yeniyordu. kırk yıldan bu yana sarı-kırmızılıların ezeli rakipleri karşısında aldıkları en ağır yenilgiydi bu.. fenerbahçe, 1936'da da galatasaray'ı 6-1 yenmişti. 1976'daki 6-1 'in gollerinden 3'ünü cemil 2'sini ömer, 1 'ini engin atmıştı.
1977 yılı da yine bir fenerbahçe-galatasaray karşılaşmasıyla açıldı. kısa süre önceki 6-1'lik sonuç, bu maçın önemini artırmıştı. oyundan önce, galatasaray'ın ingiliz hocası, renkli sima, malcolm allison tribünlere eliyle işaret etmiş, takımının en az dört gol atacağını söylemek istemişti. fenerbahçe teknik direktörü yugoslav kaloperoviç ise, galatasaray'ın eski hocasıydı, her zamanki sakinliğiyle, "top yuvarlak" demekle yetinmişti. galatasaray'ın büyük ümitlerle getirdiği, ingiltere'deki fırtınalı yaşantısıyla dünya magazin basınına konu olan menecer allison, iddialı olduğu bu maçtan, güleryüzle çıkamayacak, fenerbahçe cemil'in golüyle, galatasaray'ı bu kez 1-0 yenecekti.