bayramda topladığım paralarla ağabeylerime maç ısmarladım. hayatımda gittiğim ilk maçtı. eski açık tribünün numaralı tribün tarafında ve korner bayrağına yakındım. sahanın kenar köşeleri yemyeşil çim, orta saha ve kale önleri ise topraktı ve maç içinde bu toprak alan çamur deryasına dönüştü. çıkış tünelinde pırıl pırıl formalarıyla başta cemil olmak üzere tüm futbolcular parlıyordu. ilk golü alpaslan serbest vuruştan yeni açıktaki kaleye attı. alpaslan topa gelirken zaten herkes gol olacağını biliyordu çünkü daha önce de bu tip goller atmıştı. engin in golü ise ikinci yarıda yakınımaki kaleye atıldı. topun direğe vuruş ve filelere gidiş sesi hala kulaklarımda. sahaya bir şey atmanın normal sayıldığı garip zamanlardı. bana, gelmişken sende bir şey at dediler, bende elimdeki mandalina kabuklarını kenardaki koşu pistine attım, çocukluk işte. bu güzel anı için emeği geçen herkese sevgi ve saygıyla.