molnar: “skandal! benim beş kupalı takımım dört gol yemez!...”
nurhan aydın
sanki mithatpaşa stadı radyo teknisyeninin içine doğmuştu fenerbahçe’nin hezimeti. daha maç başlamadan stadın hoparlörlerinden «olmaz olmaz bu iş olamaz» nağmeleri dökülüyor, bunu metin ersoy’un bir kalıpsosu takip ediyordu. «geç kalacaksın yok zaman..»
ve avurturya’dan kalkıp şampiyon fenerbahçe’yi görmek için gelen antrenör molnar, saçını başını yoluyor dördüncü golden sonra «skandal, skandal» diye dert yanıyordu yanındakilere… «taktik dediler, tekme attılar» diyor. «türklere, türk futboluna yazık» diyor ve «benim zamanımdaki 5 kupalı fenerbahçe’nin yüzde onu kalmamış» diye konuşuyordu…
fenerbahçe’li seyircinin fenerbahçe’ye bu kadar kızdığı az görülmüştür. hele ikinci golden sonra sarı – lâcivertli taraftarlar tamamen küstüler futbolcularına. «üç, üç, üç» diye bağırdılar üç oldu yetinmediler, bu defa da «dört, dört, dört» diye jena’ya alkış tuttular daha sonra beşinci golü istediler «beş, beş, beş» diye hele sert oyuna dayanamayanlar, «kavga edeceğinize, futbol oynayın» diye bağırmaktan kendilerini alamadılar.
oysaki maçın başında bütün şartlar fenerbahçe’nin lehine idi. havai fişekler atılıyor, sahada atomlar patlıyor, sarı – lâcivertli renklere gönülden bağlananlar takımlarını galip getirmek için ellerinden geleni yapıyorlardı. jena’nın fazla topla oynıyan kalecisine kızıyorlar bağırıyorlar ve bir an önce fenerbahçe’nin gol atmasını istiyorlardı. işte bu arada jena kalecisine hemen bir isim de takıldı: «varol’un doğu almanya şubesi…»
maçtan sonra göztepe’nin 5 gollü galibiyetinden eskişehirspor’un tur atlamasından söz ediliyor «fenerbahçe de galip gelse, türk futbolunun altın günü olacaktı. ama bizimkiler bakır çıktı» deniliyordu…