renkleri şaşıran sarı - lâcivertli bir yönetici de jena'nın golünden sonra sahanın içinde teknik adamları öperek tebrik etti.
necati karakaya
fenerbahçenin hareketli ve saha kenarından futbolcularına durmadan bağıran antrenörü teasca, resmi çekildikçe sinirleniyordu. bir foto muhabirine yüzünü kapayarak bağırdı… hele, ikinci golden sonra, resminin çekilmesine hiç izin vermiyordu. bu arada, bir foto muhabiri geçti karşısına ve tam makinasının deklânşörüne basarken, bir pabuç yedi kafasına, romen antrenör, sinirlenmiş ve ayağındaki lâstik pabucunu çıkararak foto muhabirinin kafasına vurmuştu. foto muhabiri:
«dâvâcıyım» diye polis memurlarına durumu belirtirken, tribünlerden olayı gören bir seyirci seslendi: «gazetecinin kafasına pabuç fırlatacağına, sahaya havlu at, hokkabaz adam. baksana, takım nakavt oluyor.»
fenerbahçe antrenör ve yardımcısı, masörü ile yedek futbolcularının maçı saha kenarından izlediği kulübenin içinde, bir de yönetici vardı. jena bir gol atınca, yanındakilere sarılıp öptü. fakat hiç mukabele görmediği gibi, bir de asık suratla karşılandı. «yahu» dedi «gol atıyoruz. gıkınız çıkmıyor.» yanındaki futbolcu cevap verdi: «ağabeycim, o sarı-lâcivertliler jenalılar. bizimkiler maç başında mavi forma giydiler.»
• fenerbahçe'nin saha kenarındaki kulübesindeki futbolcular arasında, formasını sırtından yeni çıkaran can bartu da vardı. devre arasında takım soyunma odasına dönünce, yedekler etrafını sardılar. o: «fenerbahçe bu oyunu ile ayakta duramaz. ikinci devre aynı oyun tekrarlanırsa durum fecî olur» diyordu. 45 dakika sonra can’ın dedikleri oldu.