hacettepe'nin sağlam müdafaası önünde siyah-beyazlılar ancak bir defa gedik açabildiler
halit kıvanç
heyecan temposu ve futbol kalitesi hayli yüksek başlayan oyun, sıkıcı bir hava içinde sona erdiğinde, beşiktaş hacettepe'yi 1-0 yenmişti.
o «ilk hız» 90 dakika boyunca devam etmlş olsa, gerçekten zevkli bir maç seyredecektik. fakat kalite her ân biraz daha düştü ve sonuçta, beşiktaş 2 puan değerindeki tek gollük galibiyete, hacettepe de üstün rakibi önünde tek golle yenilmeye razı oldu.
ve maçın kaderini tayin eden o tek gol beklenen ya da alkışlanan mkemmel bir pozisyondan doğmuş değildi. nice fırsatların karşılıklı harcandığı veya başarılı geri hatlarca kurtarıldığı oyunda, bir karambol topu, sayı levhasını değiştiriverdi. rahminin şutuyla giden meşin yuvarlak, önündeki hacettepelilere çarpıp dönmüş ve şenol'un hemen yaptığı vuruş, sürhat'ı avlamıştı.
gol dışındaki pozisyonlar içinde ise, çok daha güzelleri vardı. hele siyah - beyazlı yanhafların devamlı şut denemesine girişmesi, hacettepe kalesini sık sık korkutmuştu. esasen fevkalade müdahalelerle tehlikeli akınları kesen hacettepe, geri hattının bu dayanıklılığı önünde, beşiktaşlıların uzaktan şut atmayı tercihleri, en isabetli yoldu. ne var ki, çekilen şutlar aynı isabette olmadı.
maçtan dakikalar
6 dakikada rahmi'nin şutunda topun sürhat'ın elinden sekmesi ve kornere çıkması, 28. dakikada ahmed'in şutunda hacettepe kalecisinin tehlikeyi kornerle önlemesi, ikinci yarıda da şenol'un atkı frikikinde topun müdafiler r barajına çarpması, nihayet özcan'ın çıkışı sırasında şandellenen topun santrfor yılmaz tarafından kaleye değil de dışarı atılarak bulunmaz fırsatın kaçırılması, maçın hatırda kalan anlarıydı.
herhalde beşiktaş forveti, müdafaası ve haf hattı kadar başarılı oynamı olsa, goller artabilirdi, diyeceğiz ama... hacettepe defansının mükemmel oyununu hatırlayınca da, o tek gol olmasa, ankaralı mor - beyaz takım sahadan beraberlikle ayrılabilirdi, diye ilâve etmek gerekiyor.