beşiktaş son 32 dakikada açıldı ve fark yaptı: 4-0
siyah - beyazlılar, vefa'yı çökerten golleri coşkun (2), mustafa ve birol'un ayağından kazandılar. müsabakanın ilk devresi 0-0 sona erdi
halit kıvanç
hazırlık maçlarının o «fırtına beşiktaş»'ını seyredebilmek için, dün tam 58 dakika beklemek icabetti. evet siyah - beyazlı takım ilk golünü atıncaya kadar... ve sonra, birbirinden nefis üç gol daha peşpeşe sıralandı.
halbuki maç başladığında, hatta ilk devre bittiğinde dört farklı bir sonuç, oyunun cereyanına göre beklenmiyor gibiydi. vefa maça öylesine hızlı, öylesine hırslı girmişti. bunda «baraj korkusu»'nun daha doğrusu barajdan dönmenin verdiği dersin rolü büyüktü. yeşil - beyazlılar, sahaya «11» numaralı forma ile çıkan aydın'ı da geri çöekerek kademeli bir müdafaa kurmuşlardı. sert esen rüzgarı da arkasına alan vefa, böylece kuvvetli rakibi karşısında ilk yarıyı başarıyla kapadı.
bu arada beşiktaş kalesinin bir kaç tehlike geçirmiş olması, siyah - beyazlı takımın oyun tutturamadığının en canlı deliliydi. siyah - beyazlıların bu dağınık çalışması, hele müsait durumlarda havalandırarak auta gönderdikleri toplar, vefa'ya gittikçe ümit veriyordu. mesela daha 8. dakikada aydın'ın nefis firikini öcan kornerle kurtarmasa, siyah - beyazlı takım atamadığı golü yiebilecekti. özcan, bundan başka bekir'in ayağından da iki muhakkak golü önledi.
siyah - beyazlı takımın bu durgun temposu, maçın üçte ikilik kısmında devam etti. fakat ikinci yarı ilerledikçe beşiktaş da açıldı ve nihayet ilk golle beraber gerçek hüviyetine büründü. maçın son 32 dakikalık kısmında artık sadece beşiktaş seyrediliyordu. ve siyah - beyazlılar bu şahlanışı, güzel gollerle süslemeyi de başarıyordu.
tam 58. dakikada soldan birolun çektiği kornerden gelen top, coşkun'un zor pozisyonda vurduğu kafayla vefa filelerini buldu. bunu gene coşkun'un kornerden topu ağlara yollaması kovaladı ama kaleciye yapılan faul bu sayının müteber addedilmesine imkan bırakmıyacaktı.
gole kadar kapalı müdafaa yapan vefa, golden sonra açık oyuna geçti. şiddetli rüzgarın altında bu açık oyun, beşiktaş'ın daha da açılmasını sağladı. ve 70. dakikada bu defa sağdan coşkun'un korner atışını pas olarak alan sağbek erkan ortayı yaptı. mustafa da mükemmel bir kafa şutuyla topu ağlara adeta çiviledi. ancak gollerin en güzeşi, iki dakika sonra gelecekti. gene kornerden, sağdan ortalanan top, kaleyi karıştırdığı sırada, bürol'un şahane röveşatası, evet kaleye arkası dönükken havada uçarak yaptığı nefis vuruş, günü unutulmaz golünü yarattı.
nihayet 77. dakiakda ortadan inen coşkun şandellenen topa daldı ve şutunu fişek gibi çekti. bu da, dördüncü goldü.
beşiktaş, 19 dakika içinde maçı, hem de dört farkla almış, hazırlık müsabakalarındaki oyunlarının tesadüf olmadığını ispat etmişti. vefa ise, geçen mevsim baraja düşen o «sönük takım» havasından ziyadesiyle sıyrılmış olmakla memnuniyet duymalıydı. belki 4-0 yenilmişti ama, takım halinde canla, başla çalışmış ve 58 dakika da dayanmıştı. siyah - beyazlıların son 32 dakikadaki fırtınası karşısında bir başka takımın da pek kolay dayanacağı sanılmazdı zaten...