bu maç beni gençlerbirliği'nin ersun yanalla birlikte lige damgasını vurduğu 2002-03 sezonuna götürdü. ersun yanal "full atak" taktiği ile oynuyor, defansı neredeyse orta sahaya kuruyordu. bu sayede rakip sahasına hapsedilip 8-9 kişi ile hücum ediliyordu. bu baskı maçın herhangi 20-30 dakikası durmadan sürüyor ve bu arada gençler 2-3 gol atıp maçı kopartıyordu.
sezonun sonlarında türkiye kupası finalinde rakip trabzonspor idi. haliyle rahat bir şekilde maçı alacağımızı düşünüyorduk. rakip takım teknik direktörü samet aybaba, hiç ama hiç ummadığımız bir şekilde gençlerbirliği'nin taktiğini çözmüştü. gökdeniz ve fatih tekke gibi hızlı oyuncularını ileride kurduğumuz defansın hemen dibinde bekletiyorlar ve geride topu kazanır kazanmaz çizgi halindeki gençler defansının arkasına atıyorlardı. ligde aynı taktikle 30 küsür maç yapan ve hiç bu kadar dahice bir planla karşılaşmayan gençler bir türlü toparlanamadı. 30'da skor 0-2 olmuştu bile. sonradan bir gol bulunsa da trabzonspor aynı taktikle defalarca gençleri zorladı. 3. golü de attı ve maçı aldı...
dün beşiktaş gençler gibi ve istanbul bb'de trabzonspor gibiydiler. ilerideki çizgi defansı havadan ve yerden ara paslarla defalarca aşma girişiminde bulundular. bunlardan 2sinde gol attılar ve maçı kazanmasını bildiler...