sezonun ilk maçıydı. galatasaray'ı izlemek için fenerbahçe stadyumu'na koşmuştuk. yeni aldığım jean pantalon ve gömleği giymiştim. stadyum'un yanındaki salı pazarının olduğu yer otopark haline gelmişti. bir arabanın yanında insanlar birkmişti. güzel bir alman kurdu arabanın içinde bırakılmış ve zavallı hayvan sıcaktan ve havasızlıktan telef olmuştu. arabanın içindeki hasar, koltukların durumu hayvanın arabanın içinde ölmeden önce can çekitiğini gösteriyordu. içim acımıştı.
maça gelince: sejdic muhteşem oynamıştı. son dakikalarda kazanılan penaltıyı şık bir plaseyle kalecinin solundan gole çevirdi. ancak hakem penaltıyı tekrar ettirdi. tekrar aynı köşeye vurdu. bu sefer kaleci az kalsın kurtarıyordu. galatasaray bu maçla ilk haftanın lideri olmuştu.