siyah-beyazlılar ilk devredeki durgun oyunundan ikinci devred sıyrılarak altınorduyu 2 farkla yendiler. golleri şenol, birol, erdoğan attı
sahada tam 5 dakika fırtınalaşan bir beşiktaş vardı… bu kısacık müddet içinde onbir siyah _ beyazlı futbolcu öylesine çalışıyor, koşuşuyor, pas veriyor, boşluğa kaçıyordu ki bu hali gören hemen herkes «hele şükür artık beşiktaş toparlanabildi» demekten kendisini alamamıştı.
şeref görkey’in tam selâhiyetle menejerliğe getirilişi ilk nazarda eski ruhun genç nesillere bir ilham kaynağı olacağı intibaını veriyordu. fakat bu düşünce sadece beş dakikaya münhasır kalacak ve daha sonra beşiktaş tıpkı dişlileri birbirine oturmayan bir makine gibi düzensiz çalışacaktı. uzun müddet gözler iki yıldız verebilmek için sahada siyah – beyazlı bir futbolcu arayıp duruyordu…
mevsim basından beri toparlanamıyan beşiktaşı görkey’in kısa bir zamanda düzeltmesine ve mükemmel bir ekip haline getirmesine cibette imkân yoktu. görkey’in bu işi yapabilmesi için bir sihirbaz olması icab ederdi… ama altınorduyu 3-1 mağlûp eden beşiktaş hiç mi bir şey gösterememişti? bu suale verilecek cevap şöyle olacaktır: «ilk devre kelimenin tam mânası ile döküldü, ikinci yarıda ise toparlandı… bir saman alevi gibi parlayan ve 5. dakikanın dolduğu bir sırada nazmi’nin ortasını kovalayan şenol’un kafa ile attığı ilk gol, siyah – beyazlı futbolculara bir rehavet getirmişti. «nasıl olsa maçı kazanırız» zihniyeti ile oynamağa başlamışlar ve boş sahayı rakiplerine terk etmişlerdi. altınordu ilk devrenin sonuna kadar rakibinin bu dağılışından faydalanmasını bilerek kısa yerden ve ince paslarla beşiktaşa karşı bariz bir üstünlük gösterecekti. hele 26. dakikada beytullahın attığı beraberlik golü… kelimenin tam mânası ile şaheserdi. muhterem sağbekten sağaçık yerine kayarak derinlemesine bir orta yapmıştı. ayhan topu kafa ile kesti. fakat kestiği top beytullahın önüne düşmüştü. soliç mevkiinden kurşun gibi bir şüt çıkardı beytullah: top filelerde…
necmi bu nefis golü ancak seyredebilmişti. ilk devre böylece berabere neticelendi. ikinci yarıda ise işin şakaya gelmediğini kestiren siyah – beyazlılar maça asılmağa başladılar. topu ortaya teksif etmeleri kademeli bir müdafaa sistemine başvuran altınordu defansı tarafından kolayca kesiliyordu. bereket versin 53. dakikada birol falsolu bir korner atacak ve top hiç kimseye değmeden altınordu kalesine girecekti.
ömerin bu goldeki hatâsını uzun boylu izaha lüzum yoktu… zira bir kalecinin değil altı pas, bütün ceza sahasına hâkim olması icabederdi. birolün golünü 69. dakikada erdoğanın kafa ile attığı üçüncü gol takip etti. bundan sonra santrahaf aydoğan iki üç defa topu eli ile âdeta basketbol oynarcasına tutacaktı… fakat hakem bu hareketlerin hiç birisini penaltı ile tecziye etmedi… ve maç da böylece 3-1 besiktasın galibiyeti ile sona erdi…