90 dakikalık ahenkli bir çalışma sonunda sahadan zinde olarak ayrılan siyah - beyazlıların gollerini ahmet, birol ve şenol attılar
necmi tanyolaç
beşiktaş, mithatpaşa stadında âdeta bir futbol maratonuna çıkmıştı...
gösterişsiz, çabuk ve neticeye giden oyunu ile maçın başında sahayı almış ve rakibinin en ufak bir sürpriz yapmasına fırsat vermemişti.
esasen beykoz karşısında elde edilen 3-0 lık netice de lig liderinin bu ünvana lâyık bir futbol çıkardığını göstermektedir...
siyah-beyazlılarda dün futbolun istediği bütün meziyetler vardı. dikkatli markaj, pas, sık sık mükemmel seviyeye çıkan takım ahengi, sürat, şüt ve gol... 90 dakikayı beşiktaş böyle sürükledi. gerçi oyunun ikinci yarısında omuzu sakat bir kalecinin koruduğu kaleye atılan şütlerin çoğunda isabetsizlik vardı. ama, bu kadar kusuru beykozun bir kupa finali havasında çarpışan bir takım için hoş görmek lâzımdır.
beşiktaş dün rakibine göre de futbol oynadı. meselâ; müdâfaa elemanları beykoz'un süratli iki açığına aynı süratte mukabelede bulunuyordu. mesela; müdafaa elemanları beykozun hazırlayıcısı mehmet ali'ye bütün oyun boyunca göz açtırmıyordu. meselâ; karıştırıcı hüveiyetine rağmen şirzat ilk defa bir millî lig maçına çıkan tecrübesiz santrahaf nevzad'a daha insaydlarda başlayan markaj yüzünden yaklaşamıyordu... ve beşiktaş iki kenar hafıyla. lkt insaydı ve santrafora konulan ahmed'iyle saha ortasında da, ceza sahası içerisinde de vasatın çok üzerinde bir oyun kuruyordu.
maçtan notlar
pek çok kimse «ahmet santraforda eski ahmet olup silinecek» derken santrafor ahmet 13. dakikada nazmi'nin uzattığı yopu klâs bir santrafora yakışacak bir şütle beykoz filelerine yapıştırdı. bu futbolcunun, ekremin müdahalesine rağmen ve bir an sonra iki rakip arasından sıyrılarak attığı gol cidden mükemmeldi...
siyah - beyazlılar, uzun ve ani paslarla geliştirildikleri oyunun 15. dakikasında büyük bir tehlike atlattılar. kaleci necmi, büyük ali'nin frikiğini kornere çıkardı ve kornerden gelen top nusret'in kafasından köşeyi bulurken kurtarışını yaptı.
devre, beykoz yarı sahasında tek kale oynayan beşiktaşın 1-0 lehine bitti.
ikinci devre ile beraber yine iyi bir mücadele başlamıştı. bu defa sarı-siyahlılar topu daha iyi kullanmaya başladıkları için, beşiktaş arada bir ani parlayışlarla zorlanıyordu. fakat, beykozun beraberlik peşinde koştuğu bu dakikalarda -30. dakika- birol, faik'in şandellediği topa ekrem ve sıtkı'dan evvel sıçrayarak kafa ile ikinci sayıyı yaptı. birol bu golle hakemi de sert protestolardan kurtarıyordu. zira, ceza sahası içinde düşürülen bir beşiktaşlıyı görmedikten başka, biraz evvel karambolda kaydedilen beşiktaş golünü saymayan hakem, elbette beşiktaş 2-0 galip duruma geçtikten sonra tribünlerin ithamından kurtulacaktı.
golden 5 dakika sonra şenol'un ayağından beşiktaş 3-0 galip duruma yükseldi. golü, arifin dalışı hazırlamıştı. sıtkı çıktı, çeldi. topu güç durumda bulunan şenol ayağıyla önüne çekti. yere düşmüştü, fakat o durumda boş kaleyi gördü. top kaleye girerken beykozlu bir futbolcu kendini attı. fakat neticeyi değiştirmedi bu atılış...
beşiktaş oyunun sonuna kadar hakimdi. beykoza ise iki mühim fırsat geldi. birinde büyük ali'nin ceza atışını beşiktaş direkleri önledi. diğerinde nusret mehmet ali'nin esapesinden istifade edemedi.
beşiktaş maç bitmek üzereyken sahaya yeni çıkmış gibi zindeydi ve beykoz yarı sahasını harmanlıyordu.