35 dakika kasımpaşa karşısında bunalan sarı - kırmızı'lılar kontra ataklarla sahadan galip ayrıldılar. 3 golü metin attı
soğuk, dondurucu iliklere istercesine soğuk... saha buzlarla kaplı... hava şartları böyle devam ederse, yakında mithatpaşa stadında buz hokeyi maçları yapmak mümkün olacaktır. futbol festivali, güreş karşılaşmaları, boks müsabakaları, basketbol maçları, konkurhipikler ve nihayet buz hokeyi...
elimizde topu topu bir stadımız var ama, allah için faydalanmasını biliyoruz. istermisiniz ileri görüşlü bir idareci çıksın da «squaw walley» deki kış olimpiyatlarına özenerek bizde de bir kış olimpiyadı organize etmeye kalksın! (olmaz demeyin) olur, çok şey olur. evet, dün galatasaray kasımpaşayı buz hokeyi oynamaya müsait sahada birbirinden güzel dört golle mağlûp etti. halbuki sarı-kırmızılılar müsabakanın 35 inci dakikasına kadar ne hikmetse 4 forvetle oynuyor ve daha ziyade müdafaayı kapalı tutmaya çalışıyorlardı. bazen ahmet, bazen de sol açık erol'un ceza sahası içerisinden top çıkardıkları rakip forveti kendi kalesinin önüne kadar kovaladıklarına şahit olunuyordu. bu hali görenler, «yoksa galatasaray beraberliğe razı mı» dediler.
gerçek olan da buydu. galatasaray müdafaada, kasımpaşa ise 35 dakika hücumda gözüktü fakat «hücumda gözükmek» bir eşy ifade etmiyordu. futbol netice oyunudu. kasımpaşa forveti emektar recep de olmak üzere neticeyi tâyin edebilecek hareketi yapmaktan çok, çok uzaktılar. dağınık kasımpaşa karşısında kontrataklarla neticeye gitmeyi uygun bulan galatasaraylılar tam 40 ıncı dakikanın dolduğu bir sırada suat'ın topu takip edişi ve kafa vuruşu için «çok güzel» derken kaleci hazım'ın zamanında çıkış yapmamamasının hatalı olduğunu kaydetmek yerinde olacaktır. bu golden sonra suat'ın vazifesi artık bitmiş, metin'in vazifeleri başlamıştı. işte aradan iki dakika geçecek ve ahmet'in ortasını kovalayan metin sert bir şutla ikinci golü kaydediverecekti: 2-0
ikinci devre ve metin'in 2 golü
sarı-kırmızılı takım ikinci devrede kontratak taktiği ile neticeye gitmeye çalıştı. isfendiyar gibi süratli bir açığın, suat gibi vurucu bir adamın bulunduğu forvetin esasen bu yolu tutması hatalı olurdu.
52 nci dakikada ani parlayan bir akında, mustafanın uzattığı suatın üzerinden attığı topu iyi takip eden metin kalen'n içerisine kadar sokularak üçüncü golü kaydediverdi. daha sonra müsabakada bir muvazene hasıl olmuştu. taraftar neticeye rıza gösterir gibiydiler. bu arada isfendiyarın adeta havada uçarak attığı kafa golü eğer hakem tarafından ofsaytla tecziye edilmemiş olsaydı, belki de maçın en güzel golü olacaktı. müsabakanın bitmesine 3 dakika kala erol'un pasına metin kondurduğu fişek gibi vole ise cidden seyredilmeğe değerdi: 4-0 netice olarak sarı-kırmızılılar müdafaayı sağlam tutarak kontrataklarla kasımpaşayı farklı şekilde yenmesini bildiler.