sarı – kırmızılıların altay’la berabere kalışında kaleci varol’un hissesi büyüktü. seyircilerin sert protestosuna mâruz kalan g. saraylılar ikinci devre oyuna hâkimdi
galatasaray, milli ligdeki beşinci puanını dün altay’a kaptırdı.
0-0 berabere biten müsabaka futbol kalitesi bakımından vasatın altında cereyan etmişti. bilhassa ilk devrede bir tek kayda değer hâdise olmuş, onu da mete çok yakın mesafeden değerlendirememişti. gerçi maçın berabere bitişine kaleci varol’un hissesini inkâr etmek imkânsızdı. zirâ, puan kaybetmeye tahammülü olmayan sarı – kırmızılılar ikinci devreye hızlı bir tempo ile başlamışlar ve kısmen de oyunda bir hâkimiyet kurmuşlardı. fakat istanbul takımlarına gol atma imkânı vermeyen varol galatasaray forvetiyle de yine tek başına başa çıkmaya muvaffak oluyordu.
55. dakikada suatın ileriye kaydırılışı ve küçük ahmed’in geriye alınışı dahi galatasarayın beklediği galibiyeti almaya kâfi gelmedi. 56. dakikada metenin sekiz pastan attığı şütün direkten dönüşü için şanssızlık, aynı pozisyonu tâkip eden suatın hemen hemen aynı mesafeden topu dışarıya atışı için de beceriksizlik demek icabediyordu. 63. dakikada varol erolün ayaklarına kapanarak muhakkak bir gol tehlikesini bertaraf etti. keza 67. dakikada da suatın sert volesini varol yumrukla kornere çıkartıyordu. atlayın en tehlikeli akını ise 74. dakikada oldu. önder altı pas içerisinden topu filelere gönderebilmiş olsaydı altay sahadan galip bile ayrılacaktı. 77. 83. ve 85. dakikalarda ise varol yerinde hareketlerle takımını en az üç gol yemekten kurtardı. maçın sonunda seyirciler maçın başında olduğu gibi galatasarayı sert bir şekilde protesto ettiler. hele varolun bir ara sakatlanması havanın büsbütün gerginleşmesine sebep olmuştu. müsabakanın sonunda ise teknik menecer gündüz kılıç ise izmir seyircisini valiye şikâyet ettiklerine dair çıkan bir habere temas ederek «biz izmiri ve izmirlileri çok severiz. böyle bir şey aklımızdan dahi geçmez» demiştir.