necmi: uzun boylu iş düşmedi. blokajları ile göz doldurdu.
bahattin: ağır olan solaçık ertan karşısında muvaffak oldu.
münür: gerek topu kesişi ve gerekse uzun vuruşları ile beşiktaşl müdafaasının en güvenilir elemanı olarak gözüktü. suata adeta adım attırmadı.
tuncay: ufak yapısına rağmen top kesişlerinde çok muvaffak oldu. fakat arkadaşı kaya gibi forvete top taşıyamadı.
sabahattin: iki büyük hatası fena bir gününde olmasına rağmen galatasaray'ı sahadan galip çıkarabilirdi. ikinci devrede düzeldi. havadan ve yerden hemen hemen bütün akınları kesmeye muvaffak oldu.
kaya: 22 futbolcunun en iyisi idi. ideal bir yan haf oalrak çalıştı. tahmin edildiği gibi metinin gölgesi olmadı. forvete aktardığı toplar şahane idi.
arif: çalıştı. biraz şanslı olsa idi skor levhasını yükseltebilirdi.
nazmi: genç kaptan attığı golle gemisini knrtarmasını bildi. uzak, yakın demeden her mesafeden attığı şütler isâbetli idi. kısaca beşiktaş onu yeniden kazanmıştı.
şenol: bu genç kabiliyet deplâsmanları ve girgin oyunu ile galâtasaray müdafaasını adeta dağıttı. zamanla bu oyuncunun daha da iyi olacağı şüphe götürmez. birol: teknik ve iyi top kullanan bir futbolcu. o da şenol gibi istikbal vadediyor.
k. ahmet: çalım hastalığını bıraktığı andan itibaren takımı için çok faydalı. onu dün geçmiş günlere kıyasen bu bakımdan iyi gördük.
turgay: sakatlığına rağmen galatasarayın en iyilerinden biri idi. yerinde müdahaleleri, beşiktaş forvetine daha fazla gol atmak imkanını bırakmadı.
saim: tek kelime ile bozuktu.
ismail: takımda çalışanların başında geliyordu. arif'in sakat oluşu işini kolaylaştırdı.
candemir: maçın başıdna onu eski günlerin candemiri olarak gördük. fakat sonra söndü.
ergun: galatasaray müdafaasının belkemiği idi. eğer (***) lık bir oyun oynamasa idi, muhakkak ki sarı - kırmızılı takım daha farklı bir mağlûbiyete uğrardı.
erol: esas yerinden alınarak ne düşünce ile solhafa konduğunu alayamadık. sadece çalıştı.
suat: faydalı olamadı. klasından beklemen oyunun ancak yüzde onuna verdi.
ahmet: gölgesini seyrettik. herhalde dünkü ahmet tanıdığımız ahmet olamazdı.
metin: oyunun başında bir iki güzel hareket yaptı. daha sonra da arkadaşlarına uydu.
mustafa: oynadığı dahi şüphe götürürdü.
ertan: çok yanlış bir yerde denendi ve muvaffak olamadı.