halbuki demirspor maça büyük bir azimle başlamıştı. rakibini bilhassa selâmi vasıtasiyle yaptığı kontrataklarda yıpratıyor, sarsıyordu. tribünlerden adana şivesiyle yükselen «selâmi hele bir füze yolla» sesleri ilk dakikalarda doğrusu pek de ciddiye alınmamıştı. selâmi hemşehrilerinin arzusunu yerine getirmekte gecikmeyecekti. ilk füze 14. dakikada patlayacak ve galatasaray ağlarına takılacaktı. büyük ahmed’in ters vuruşunu yakalayan selâmi 25 metre civarından topa allahına sığınarak patlattı. turgay uçtu, bloke etmek istedi, fakat top ellerine çarparak içeriye giriverdi.
bizce, şöhretli kalecinin en büyük hatâsı yumruklayacağı bir topu bloke etmeye kalkmasıydı. galatasaray müdafaası yine dağınık. takımda yapılan revizyon, ergun ve receb’e yer vermeyiş, sarı – kırmızılılara hemen hemen hiçbir şey kazandırmamıştı. bahri lüzumundan fazla faullü oynamakta ve selâmiye havadan ve yerden daima mahkûm olmakta. ahmet ise bir gün evveline nisbetle bozulmuş… adana demirspor ilk devreyi böylece hâkim bir oyunla 1-0 galip bitirdi.
ikinci füze
galatasaray’da maçın ikinci yarısında da bir gayret yok. bu donuk hal sarı – kırmızılı kale üzerinde yine karanlık bir bulutlar peydah edecek ve şimşekler çaktıracaktı. dk. 59: selâmi ikinci füzeyi gönderiyor. topu cengizin ahmetten söküşü. selâmiye verişi ve selâminin şutunun fileleri buluşu birkaç saniyelik zaman içerisinde oluyor. turgay bu defa haklı olarak seyirci kalıyordu gole… selâmiyi kaçıran bahri ise üzgün… bu gol galatasarayın gençlerbirliğinden sonra ankarada ikinci hezimete uğrayacağı intibaını veriyor herkese. bu kanaate iştirâk etmeyen yok gibi. fakat yukarıda da işâret ettiğimiz gibi 79. dakika… maçın dönüm noktası, maçın kaderinin değiştiğ dakika oluyor…