galatasarayi, galip getiren penaltı itirazlara sebep oldu
namık sevik
uzun seneler al' timur'u alkışlayan eller dün ondan hesap sormak için havada kalmıştı. galiz küfürler, sert protestolar, mithatpaşa stadını çın çın öttürürken polis, göztepe'li idarecilerin arasından ali timur'u binbir güçlükle kurtarmış ve soyunma odasına götürmüştü.
halbuki ali timur geçen yılın en başarılı hakemi ilan edilmişti. hemen herkes onun kısa zamanda yükseleceğinden emin bulunuyordu. kabiliyeti, çalışkan, dürüst ve dirayetli bir hakem denilmekleydi. fakat gel gör ki, ali timur dün mithatpaşa stadını etrafı husumet halkası ile çevrilmiş bir şekilde ve polis refakatinde terketmek mecburiyetinde kaldı. kötü bir talihti bu... bir hakem için bu duruma düşmek ve bu derece hakarete maruz kalmak.. halbuki ilk devreyi pekâla iyi idare etmişti. hatta devre arasında seyirciler onu alkışlamışardı. fakat sonra, galiz küfürler, sert protestolar kasırgası. bu hiddete, bu sinirli havaya sebeb ne idi? verdiği bir penaltı... gerçi talimatname «hakem takdirini istediği şekilde kullanır» diyordu. istediği şekilde kullanış için talimatnamenin kaydetmediği husus vicdanlarda uyandıracağı reaksiyondu. işte bir hakemin talimatname kadar bu hususu da bilmesi icap ettiği hakikati dün bir kere daha ortaya çıkıyordu. evet penaltı yüksek bir tansiyon taşıyan maçın havasnı bozmaya kâfi, gelmişti. doğrusunu söylemek gerekirse göztepe mağlûbiyeti hak eden bir oyun oynamıyordu. kuvvetli rakibine boyun eğmemişti. boyun eğmek ne kelime hattâ zaman zaman hücum insiyatifini eline almış v sık sık gol pazisyonlarına da girmişti. mücadeleci va enerjik bir futbolu vardı izmirlilerin. yerden kısa ksıa paslar, ufak üçgenler, ve top hakimiyeti. tenkit edilecek tek nokta forvet hattının beceriksiz denecek kadar heyecanlı ve şüt atma hassasından mahrum olduğudur. eğer. ayhan ve rahmi biraz daha fırsatları değerlendirebilmiş olsalardı verilecek bir penaltı cezası dahi sahadan galip ayrılmalarına mani teşkil etmeyecekti.
g. saray'a gelince
sarı-krımızılı takım bir gün evvel ki 8-0 lık neticenin sarhoşluğu içinde gözüktü. nasıl olsa kazanırız düşüncesi ile oynadıkları gözlerden kaçmıyordu. metin'in sedat ve mustala tarafından çift santrahafla marke edilişi hücum hattının randımanını düşürmeye kâfi gelmişti. uğur ve mustafa'yı sahada bulabilmek için ancak aramak icab ediyordu. suat ve erol'un gayreti ise iyi kapanan göztepe müdafaasını aşmaya kafl gelmedi. buna mukabil sarı-kırmızılıların müdafaasını mevsim başından beri azimli çalışması ile form tutan turgay ayakta tutmakta idi. o kadar çok boşluk veriyordu ki müdafaa, şöhretli kaleci müteaddit defalar rakip oyuncularla başa baş mücadele etmek veya burnunun dibi denecek kadar yakın mesafeden çekilen şütleri çelmek mecburiyetinde kalıyordu.
enteresan dakikalar
oyuna göztepeliler, arzulu ve hırslı başladılar. rüzgarı arkasına alan misafir takım 8. dakikanın dolduğu bir sırada ayhanın uzattığı pası iyi kovalayan ve topla ergunu ekarte ettikten sonra ceza sahasına giren solaçık hakkının attığı aşırtma şütle 1-0 galip duruma yükseliverdiler. ergun ağır kalmak ve turgay da zamansız çıkış yapmış olmakla yenilen golün mesuliyetini yükleniyorlardı.
sonra sarı-kırmızılıların açıldıkları ve oyuna hakim oldukları görüldü.
13. dakikada suatın şütünü kaleci erdoğanın çelişi erdoğan için iyi bir not teşkil ediyordu. kaleci beraberlik golünün atıldığı dakikaya kadar muvaffakiyetli oyununu devam ettirmişti. fakat bu golden evvel 32. dakikada turgayın santrfor aynanın attığı röveşatayı uçarak kornere çıkarışına kaydetmek icabeder. eğer turgay bu golü kurtarmamış olsaydı netice galatasaray için bir mağlubiyet dahi olabilirdi.
ikinci devreye galatasaraylılar hızlı bir tempo ile başladılar. bu tazyik
14. dakikada semeresini verdi. suatln sağaçıktan kaleye havale ettiği falsolu topu kaleci erdoğan yumruklıyacağı yerde bloke etmeye kalktı. ve elinden seken top üst direğe çarparak tekrar kucağına düşüyordu. ali timur topun içeriye girdiğini hükmetmiş ve golü vermişti. 1-1. beraberlik istanbulun sarı-kırmızılılarını şevke getirdi. bununla beraber yine de netice alıcı olmaktan uzak bir oyun çıkarmaktaydılar. 84. dakikada sağiç gürselin topu dört metreden boş kaleye sokamayışı için şansızlık kelimesini kullanmak doğru olmayacaktı. kaçan bu büyük fırsattan 4 dakika sonra coşkunun kaleye havale ettiği pasa sert giren mustafanın eline top çarpıyordu. ali timur'un bunu penaltı ile tecziye etmesi kıyametin kopmasına sebeb oluyordu. işte yukarda da söylediğimiz galiz küfürler, sert protestolar bu dakikadan itibaren başlıyordu. penaltıyı metin plâse bir vuruşla gole tahvil etti ve galatasaray sabadan böylece 1-1 galip ayrıldılar.