galatasaray ikinci devre ile beraber bastırdı tabii… rüzgâr, durgun sarı – kırmızılılar için çokçası büyük bir avantaj teşkil etmiyordu. hücumlarını sıklaştırıp gol aramaya çıkan sarı – kırmızılılar 8. dakikada bir penaltı buldular. suat dört kişinin arasına dalıp, şütünü çekeceği sırada yere düşürülmüştü. hareket necdet’in, suatın bacağından tutması da caba, her şekiyle bir penaltıyı icap ettiriyordu. biraz evvel metinin aynı ceza sahası içerisinde savruluşunu seyreden hakem, bu defa kararında gecikmedi. metin gerildi, gerildi. bir bomba patlayacak zannettik. ve yerden, metine yakışmayacak bir penaltı vuruşu.. top bombardıman bekleyen necdetin sağa fırlamaya hazırlandığı anda normal bir süratle soldan feriköy ağlarını buldu. kaleci yerinde dursa rahatça bu topu alabilirdi…
galatasaray maçı garantiye almak için rakip müdafaa ile 18 dakika mücadele etti. bundan evvel recep, sağ açık büyük ahmetten çok müsait bir pas almış ve önü boş olduğu halde topu boş kaleye atamamıştı. ikinci gol atıldığı zaman maçın 71. dakikası oynanıyordu. metinin çok güzel bir pasını suat ceza sahasının biraz içinde yakalamış ve mükemmel bir şütle sayıya gitmişti. kaleci necdet bu beklenmeyen vuruşa karşı hamlesini yapmış, ancak topun istikametini değiştirememişti…
73. dakikada galatasaray kalesi ilk ciddi tehlikeyi atlattı. kaleci turgay bir akın savurmuştu ki, uzağa gitmeyen topu bu defa ertuğrul kaleye doldıurdu. aynı turgay gollük bu şütü de önlemesini bildi… kırmızı – beyazlılar maçın sonlarına doğru bahrinin ve rıdvanın sürüklediği akınlardan istifade edemediler. galatasaray ise 83. dakikada recebin direkleri bulan şütüyle bir golden oldu…
sarı – kırmızılılar böylece milli ligdeki ikinci maçlarını da bir gün evvelki gibi 2-0 kazanarak haftayı dört puanla kapamış oluyorlardı.