nâmağlûp çekler dün mağlûbiyetten ancak tesadüfi bir golle kurtuldu
ilk devreyi ergun'un golü ile galip bitiren takımımız, ikinci devrede tehlikeli bir forvet ve sert rüzgârla mücadele etti
namık sevik prag'dan bildiriyor
prag, 25 (telefonla) - bu yıl avrupa'da maç kaybetmemiş olan çekoslovak millî takımı ile 1-1 berabere kalmak başarısını elde ettik. futbolda dünya çapında şöhrete sahip çekoslovak futbolü karşısında aldığımız bu netice, oyunu takip edenler için daha kıymetlidir. zira türk takımının bütünü ile «muvaffak» bir oyun çıkardığına ve mağlûbiyetten kurtulduğuna değil galibiyeti kaçırdığına şahit olduk.
buzla kaplı sahada, şiddetle esen rüzgar altında futbol oynamak hakikaten güçtü. nitekim takımımızı beraberliğe düşüren gol de sıfırın altında onbeşi geçen soğuğun ve buzlu sahanın eseri oldu. bu saha unsuru maçın kalitesine tesir etti. oyun hiç bir zaman yüksek klâsa çıkmadı. buz üstünde top kontrolü son derece müşküldü. hele buna alışık olmayan türk elemanları için.
taktiğimiz daha ziyada «hücum» a dayanacak ve turgay'ın uzun degajmanlarından faydalanacaktık.
girdiğimiz pozisyonlardan da aynı sebeple netice alamadık. halbuki ilk devrede bir değil, en az üç hol çıkarabilirdik.
ergun golümüzü atıyor
avusturyalı hakemler triosunun idare ettiği maça türk takımı istanbulda açıklanan «turgay - saim, basri - mustafa, naci, necdet - isfendiyar, can, metin, kadri, ergun» tertibiyle başladı. orta hakem maler ceketle maç idare ederken, iki laysman soğuktan eşofman giymek zorunda kalmışlardır.
maçtan önce soyunma odasına prag elçimizin gelişi ve çocukları teşvik edici sözler söylemesi, oyuna hızlı ve azimli başlamamızın âmillerinden biriydi. nitekim daha ilk dakikadan itibaren çekoslovak kalesini sıkıştırmağa başladık. rüzgarla beraber oynayan takımımız buzlu sahada top kontrol edebildiği müddetçe rakibine üstündü.
oyunun 12 nci dakikasında kadri , ergun kombinezonu, öek kalesi önünde büyük tehlike yarattı. fakat iki oyuncunun beraber yaptığı son atak neticesiz kaldı. az sonra bu defa sağdan yarattığımız tehlikeyi de iyi oynayan çek kalecisi bertaraf etti.
maçın 39 inci dakikasında kadri'nin çok sıkı şutu çek müdafillerine çarpıp kaleye girerken kaleci atladı ve bu muhakkak golü kurtardı.
nihayet türk baskısı devrenin bitmesine üç dakika kala semeresini verdi. ortadan inkişaf eden akınımızda metin nefis bir ara pası ile topu sola aktardı. ergun topu yakaladığı anda iki müdafi de ekarte olmuş ve sol açığımız kaleciyle karşı karşıya kalmıştı. ergun ilk millî maçı olmasına rağmen büyük soğukkanlılıkla topu stop etti, sonra da sert bir şutla ağlara taktı. golümüz, çekleri şaşırttı. nitekim bir dakika sonra metin - can akını çek kalecisinin fedekâr plonjonu ile kurtuldu. devreyi böylece 1-0 galip bitirdik.
çeklerin beraberlik golü
ikinci devre bizim için çok namüsait şartlar altında geçti. aleyhimize rüzgâr daha şiddetlenmişti. çekler de bu gayretle ve yedikleri golle açılmışlardı. henüz müdafaa oyununa baş vurmamıza fırsat kalmadan rakiplerimiz daha ilk dakikada beraberliği sağladılar. ancak bu gol için «tesadüf» tabiri gayet yerinde olur. akınları tanzim ve ani ataklar yapan çek santraforu topla inerke naci ayağı buzdan kayıp düştü. santrfor bu anda topu soliçe aktarmıştı.
solicin birden çektiği şut turgaya geldi. fakat kalecimiz soğuktan donan elleriyle topu bloke edemedi ve aynı anda ayağı da kayıp yere düşünce top içeri giriverdi. şutu çeken çek soliçinin dahi beklemediği gol oyunu 1-1 duruma sokmuştu.
bundan sonra takımımız planlı ve muntazam bir müdafaa taktiği tatbik etmeğe başladı. çeklerin en tehlikeli oyuncusu santrforun kanıtına konan soliç kadri vazifesini fevkalâde yapınca, rakip forvet büyük ölçüde marke edilmiş oldu.
devrenin 15 inci dakikasında sağdan inen çekler, kalemizde mühim bir tehlike yaratılar. fakat basri bunu gayet güzel önledi. akabindeki akını da turgay kesti. hava gittikçe soğuyor, kalemize doğru esen rüzgar da daha artıyordu. bu arada isfendiyarın bir hücumu taçla durduruldu. ardından çekler mukabil akınla yeni bir pozisyon yarattılarsa da, basri topu uzaklaştırdı.
devrenin 19 uncu dakikasında çek sağaçığının seri akını önce basri, sonra da naci tarafından kesildi. bunu ofsaytla biten bir hücumları takip etti. 21 inci dakikada turgay'ın çıkışı, bir golü bertaraf etti ve halk bu kurtarışı uzun uzun alkışladı.
22 nci dakikada antrenör cihat arman takımda ilk değişikliği yaptı ve sağiçe can'ın yerine şeref'i aldı. çekler de az evvel solaçıklarını değiştirmişlerdi.
ani bir çek akınında sağhafın şutu santrforlarının ayağına çarpmasaydı belki de turgayı kontrpiyede bırakıp içeri girecekti. akabinde necdetten seken top nacinin ayağı ile kornere çıkarıldı. üstüste iki tehlike atlatmıştık.
37 nci dakikada basri'nin kurtardığı top, fazla uzğa gitmedi ve solaçıkları tekrar indi. bu defa da kornerle kestik. mukabil hücumumuz ergun'dan inkişaf etti. topu ayağına geçiren ergun, fevkâlade bir inişle çek onsekizine kadar sokuldu. yaptığı ortayı, metin'den evvel davranan çek santrhafı kaptı. takımımız müdafaa taktiğine rağmen yaptığı akınlarda çok tehlikeli oluoyrdu. nitekim ergun'un hücumundan sonra bu sefer de sağaçığımız isfendiyar süratle aktı. topu birden içeri aktardı. metin'in mükemmel şütünü çek kalecisi ancak kornere çelebildi. bu galibiyet golümüz olabilirdi.
38 inci dakikada kalemize çekilen sert frikik atışını turgay rahat bloke etti. soğuktan top toplayıcı çocukların dahi elleri donduğundan turgay kaçan topları bazan kendisi toplamağa mecbur kalıyordu.
39 uncu dakikada cihat, ergun'un yerine solaçığa kasaboğlu'nu aldı. zira şiddetli rüzgâra ve buzlu sahaya karşı «taze kuvvet» koymak doğru bir hareketti. son dakikada artık çekler bütün hatlariyle kalemize yüklenirken, başta turgay olmak üzere bütün takım bir müdafaa hâlinde üstün rakiplerine gol fırsatı vermiyorlardı.