ilk basımı 2009 olan islam çupi'nin "mağlubu anlatmak" kitabından;
30 yıl önce 30 yıl sonra
büyük kupanın mücadelesinde sahneye ilkten b. almanya-çekoslovakya giriyor. sonra sırası ile diğerleri çizmenin çeşitli şehirlerinde şampiyonluk için futbol çizmesi giyecekler.
erdoğan'la uçakta adeniz'in maviliğinde hayallerimi atıp yüzdürürken, kâh şimdiki islâm'ın yazarlık keyfinde uyukluyor, kâh 30 yıl önceki liseli ve çapalı islâm'ın sorumsuzluğunda ceviz ağaçlarının yeşiline yükseliyorum.
çocukluğunda konserve kutusuna, büyüdüğünde ise dünya kasalarına vuran kevin keegan'la roma'nın olimpiyat stadı'nda bir selâmın rüzgârında serinleyebiliriz.
fakat 30 yıl öncesinde lise kitaplarımın arasında dergilerden kestiğim hollandalı wilkes'i tekrardan santraya yürütmem mümkün değil. koca kafası, topu ayaklarında kalem gibi tutan zerafeti ile uçan hollandalı, italya'nın inter takımında oynadığı dönemde bütün basın kendisine tek cümle ile ta-pınırdı...
"ayaklarına pabuç değil, beyin giymiş adam.."
yamulmuş sırtı ve dökülmüş saçları ile franko sonrası daha fazla insanlaşma özgürlüğünün futbol sahasındaki istediği kadar top yuvarlama şampiyonu assensi'ye rastlarken, ben 30 yıl öncesinin briyantinli, arkaya doğru taranmış saçlı îngiliz centilmenini hatırlıyorum.
sağaçıklar kralı stanley mathevvs, uzun donu ve yere doğru iyice küçülmüş ayakları ile, topu karşı kaleye külotunun içinde saklayıp götüren bir sihirbaz olarak ün yapmıştı.
çek ondrus'un uzun boyunda bir kafa golü mehtabı görmeye hazırlananlara, üç vatanlı ve üç ayaklı kubala'yı okumalarını tavsiye ediyorum.
önce çek, sonra macar, sonunda ispanya formasını giyen kubala, 30 yıl öncesinin futbolunda, her lisanı konuşan diplomat idi.
38 yaşındaki dino zoff şu günlerde vatikan'ı değil, kalyan kalesini hâlâ bekleyen bir papa'dır.
şimdi fiat fabrikalarının ensesi kaim hissedarlarından bani-petri ise, 30 yıl önce juventus'un 7 numaralı forması ile rakip kalelere otomobil yerine, yayan gidip geliyordu.
schön'den b. almanya'yı devralan derwall, orta sahada bir overath, bir netzer, bir beckenbauer yumurtlayamadığından şikâyetçi..
herberger 26 yıl önce isviçre'de dünya şampiyonası finaline çıkarken orta saha oyuncusu kaptan fritz walter'e şunları söylüyordu..
"almanya sana emanet... macaristan'la üçüncü defa oynuyoruz. kafanı hiç şişirmek istemem..."
32 yıl önce atina'da 3-1 yendiğimizde akropol'den şişe değil adam düşüren yunanistan finalde...
yolun ve roma'ya konuşumun en büyük zehiri bu...
30 yıl önce ayağıma iki kramponlu pabuç bağladığımda büyük futbolcu olacağıma rüya açardım. 30 yıl önce coğrafya kitabımın yaprakları arasında, her ülkeyi karşılayan sayfada, bir büyük futbolcunun kesilmiş fotoğrafı yatardı. çapa lokalinde her toplandığımızda kalabalığa, avrupa'daki yüzünü sadece fotoğraf olarak gördüğüm yıldızların özelliklerini, sanki her dakika ayaklarını tutuyormuşcasma anlatırdım.
aradan 30 yıl geçmiş.. açılışı roma'da yapılacak bir final başlıyor. ben 30 yıl önceki ben değilim. 30 yıl önceki coğrafya kitabım da yok, içinde sakladığım yıldızlar da..
komşuyu bültende gördükçe şaşıyorum ve de ifrit oluyorum.
ben nasıl yazar oldum ve yunanistan bu finale nasıl geldi?..