almanlar maç için ne diyor? idareci ve oyuncular maçın neticesinden ümitli olduklarını açıkça belirtiyorlar
babür ardahan
alman milli futbol takımı dün mithatpaşa stadında antrenman yaptı. saat 11 de taksim abidesine çelenk koyan almanlar bir belediye otobüsiyle stada gelerek çalışmaya başladılar. alman futbolcuları tek kale halinde futbol oynarlarken ben de, sahanın kenarında onları seyreden kafile reislerinin yanına gittim. alman milli futbol kafilesi başkanı olarak memleketimize gelen doktor bauwens eski bir türk dostudur, 1925 senesinde tokat — samsun demiryolunda mühendis olarak, çalışmış ve ilk defa o zaman atatürk'ü görmüştür. sonradan atatürk kendisine ankarada iltifatda bulunmuştur. doktor bauwens, o zamanki türk futbolu ile bugünkünü şu şekilde anlatmaktadır:
«— 24-25 sene evvel gördüğüm türk futbolu inanılmayacak terakkiler kaydetmiş. ben dalma türk dostu olarak iftihar eden bir adamım. memleketinizde geçirdiğim günleri her zaman aramaktayım. polonya - türkiye milli maçının hakemi olarak 1926 te istanbula geldiğim zaman futbolunuzu yakından tetkik etmeye fırsat bulmuştum. iste bu tarihten sonra sonra seneler geçti ve sizin takımınızı berlinde gördüm. o zaman türk futbulunun ilerleyişine hayran oldum. bu kadar tekâmülü şahsen beklemiyordum, berlindeki maçı kazanmanız bir sürpriz olmakla beraber türk futbolunun iyi bir derece alabileceği tabiidir. takımınız berlinde iyi oynadı. istanbulu çok güzel buldum. yarınki maç için birşey söylemek çok zor. futbolcularımız makine olmadıkları için nasıl çalışacaklarını şimiden kestiremem.»
doktor bauwens bundan sonra; istanbulda böyle muzazzam bir stadla karşılaşacağını ummadığını söyliyerek yanımızdan ayrıldı.
* * *
almanların antrenmanı bitip otele dönerken alman radyosu spor söportörü herbert zimmerman ile konuşmaya başladık. gayet sempatik ve aynı zamanda son derece nazik olan hubert zimmerman, bize kaldığı konak oteline davet etti.
herbert zimmerman diyor ki: — kafilemizde üç tane zimmerman var: bir tanesi doktor, biri yan hakem, biri de benim. bir de kadın bulunuyor ki, bu da meşhur doktor bauwens'in karısıdır.
herbert zimmerman milli takımımız hakkında mal^ümat aldıktan sonra bugünkü maç için şunları söyledi:
- ilk 30 dakika içerisinde takımınız birşeyler yapmalıdır. eğer sizin defansınız ve bilhassa turgay berlindeki oyunu çıkarır ve ilk 30 dakikayı golsüz atlatırsa galip gelmeniz kolaylaşır. biz bu maça çok sıkı hazırlandık. berlinde oynayan takımdan yalnız 5 kişi burada oynıyacaktır. bu arada size karşı çıkacak. alman milli takımının kat'i listesini vereyim:
kaleci adam (milli değil) bekler: streitle (13 defa milii), kohlmeyer (4 defa milli) haflar: mebus (3 kere milli), pasipal (4 kere milli), sehanko (8 kere milli) forlar: rahped (milli değil), marlock (5 kere milli), fritz walter (28 kere milli), haverkamp (kaptan) (2 kere milli), termath (milli değil)
bu takımdaki kaleci ve iki açık hariç, diğerleri 2-0 galibiyetimizle biten avusturya maçında oynadılar. golleri morlock ile haverkamp attı. iskoçya'ya karşı son dakikada beraberlik golünü, sağbek streitle kafayla attı, fakat hakem mr. ling oyun bitti diye bunu saymadı.
herbert zimmerman bundan sonra sözü bekire getirerek şöyle dedi:
- ben, çok küçükken friburg şehrinde bekiri görmüştüm. o, karsrukhe'de oynuyordu. biz talebeler onun oyununa hayran kalırdık. bekir almanya'da çok sevilir ve çok tanınır. uçak alanında ona karşı yapılan alâkaya hayret ettim ve burada ne kadar çok sevildiğini anladım. bekir çok iyi bir arkadaştırç yemek yemek üzere dün bekirle lokantaya gittiğimiz zaman herkes onu kucakladı, telefonlar durmadan onun için işledi. zavallı annesi oğlunu hayranları arasından zorlukla tanıyabildi.
herbert zimmerman sözlerini şöyle bitirdi:
- istanbul çok çok geniş ve büyük bir şehir... bol otomobil... eski ve modern, her şey tezatlar halinde burada bulunuyorsunuz. aynı zamanda bütün güzellikler de burada...