türk-alman milli maçı bugün oynanıyor çocuklarımız, bizden kuvvetli olan rakiplerimizi yenmek için canla başla çalışmalıdırlar
sulhi garan
bakalorya imtihanı bugün vereceğiz.
saat 14.30 da mithatpaşa stadında yapılacak olan türkiye - almanya milli maçı; günlerden beri dedikodusu devam eden, bizim için olduğu kadar almanlar için de çok büyük ehemmiyet taşıyan bir karşılaşmadır.
haziran 951 den, yani berlinde bize 2-1 mağlup olduktan sonra durmadan çalışan, yılmadan didinen almanlar; berlinin rövanşını almak çin bütün gayretlerini sarfedeceklerdir.
en kuvvetli kadrolarını muhafaza ettiklerini ve en itimat ettikleri oyuncuları birçok tecrübelerden geçirdikten sonra ekibe aldıklarını öğrendiğimiz almanlar; bugün ilmal imtihanına giren bir talebe durumundadırlar..
«şayet burada da türk milli takımına mağlûp olurlarsa; artık sınıfta kalmaya mahkûmdurlar..» kendileriyle görüştüğümüz idareci, futbolcu ve antrenörleri bu kanaate sahiptir..
almanları mağlûp etmek mümkün mü?
evet, almanları mağl'up etmek mümkün mü? takdir edersiniz ki bu sualin cevabını derhal vermek kabil değildir? bir anda rastgele söylenecek bir «laf» zannederim kehanet olur.
fakat biraz düşünürsek, türkiye - almanya milli maçının neticesine ait bazı mutalâalar ileri sürülebilir.
bunun için de evvelâ türk futbolu ile alman futbolunun mukayesini yapmamız icap eder.
bizzat müşahede ettiğim ilk karşılaşmadaki alman futbol seviyesi -evvelce de yazdığım gibi- bizden en az iki gömlek farklıdır. ve bu fark bizim değil onların lehinedir.
çapça iri olan almanlar, bizden hem sert hem de süratli futbol oynadıkları gibi, çabuk deplasman yapmak ve isabetli şütler atmak suretiyle, oyunun mukadderatını ellerinde bulundurmaktadırlar.
boş sahalara top aktarmak, iki cenaba kontr paslar geçirmek ve durmadan didinmek alman futbolcularının ilk vazifesisir.
hele rövanş için toprağımıza gelen almanların, berlinin acısını çıkarmak için yoğu var etmek üzere oynıyacaklarına hiç şüphe etmiyorum.
kalite bakımından bizden üstün oldularını, bundan evvel oynadıkları maçta çok yakın mesafeden -taç hattından- gördüğüm almanların bizi burada çok sıkıştıracaklarını peşinen söylüyorum..
son yıllarda, hele bu mevsim daha çok olgunlaştıklarını duyduğumuz misafirlerimizin herçibatâbat bu müsabakayı galip bitirmek azimlerinde olduklarını şöylece tebarüz ettirdikten sonra, şimdi bir de kendimizi tahlil edelim.
büyük bir ihtimalle tahmin ediyorum ki bizim milli takım «turgay - nazi, müjdat - eşref, ali ihsan, a. ali - erol, recep, muhtar, muzaffer, şükrü» şeklinde bir tertiple almanlar karşısında yer alacak..
bu kadro en kuvvetli on birimiz midir?
futbol federasuonumuz herhalde bir takım ölçülere vurduktan sonra takımı tesbit etmiş ve oyuncuları bu hatlara yerleştirmiştir.
bu iş yapılırken; salahattin'in adalet - malmö maçında fevkalâde oyun çıkardığı gözönünde bulundurulmuş mudur? burasını bilmiyorum.
belki de recep yoruluncaya kadar sağ içde kalacak; sonra onu fahrettin plase edecektir.
unutmamak lâzımdır ki maçta kaleci hariç yalnız iki oyuncu değiştirilebilecektir.
takımdaki oyuncular bütün gayretlerine rağmen aksayabilir veya -allah esirgesin- sakatlanabilirler. bu ihtimallerin alâkalılar tarafından gözden uzak tutulmıyacağını umuyor ve futbolcular bazu tavsiyelerde bulunmak istiyorum.
çocuklar:
1 - ingiliz hakem nizami şarjlara müsaade ettiği nisbette el, kol ve gayrı nizamî ayak harekerlerini teczie edecektir. oyunda adama değil topa giriniz ve bu niyetinizi hakeme ihsan ettiriniz.
2 - topu elinde bulunduruğu veya hasmına mâni olduğu zaman kaleciye şarj yapınız.
3 - paslarınızı; rakiplerinizin bulunmadığı, fakat arkadaşlarınızın yetişebileceği ölü sahalara atınız.
4 - yerden oynayınız ve katiyen topu yükseltmeyiniz.
5 - toplara dan dun vurmayınız. unutmayınız ki sizin uzaklaştırmak istediğiniz bu serseri toplar, alman oyuncuların ayaklarına geçtiği zaman kalemiz tehlike ile karşı karşıya kalmağa majkûmdur.
6 - müdafaaya ehemmiyet vererek oynayınız. fakat bu demek on oyuncunun bizim nisif sahaya sıkışması demek değildir. çünkü böylece, yapmağa çalışacağımız müdafaa bu dar hudut içersinde zaman kaybına sebep olabilir. ve bizden kurtulacak her top, rakiplerimizin ayağına vurarak bizi saşırtıcak pozisyonların vuku bulmasına intaç edebilir.
7 - tanıdığımız alman futboluna karşı muhakkak bir iç oyuncusunun geride çalışmasının lüzumuna işaret etmek istiyorum. bu oyuncu kendimizden kuvvetli olduğunu bildiğimiz rakiplerimiz karşısında bütün dikkat ve basiretini forvetle muavin hattı arasındaki işbirliğine ve bu irtibatın kendisi tarafından yapılacağına sarfetmelidir.
8 - hasmınız sizi atlatmış olabilir. fakat katiyen onu bırakmayınız. kovalayınız, kovalayanız ki arkadaşınız marke etmesi icabeden rakibini boş bırakmasın.
9 - içlerle değil, bilâkis açıklarla çalışınız. çünkü bundan evvel gördüğümüz bugün de göreceğimiz alman müdafileri, muavinleri kadar üstün vasıflı oyuncular değil. bu itibarla açıklarımızı tutacak olan bekleri; erol ve şükrü rahatça olmasa bile geçebileceklerdir.
10 - orta akıncımız futbol kifayetsizliğine rağmen, alman santrhafını daima işgal edecek seyyaliyete ve ataka sahiptir. bunu düşünerek yanındaki tek iç; şüt mesafelerinde kendisine yakın olmalı ve civara düşecek toplan derhal kendisine yakın olmalı ve civara düşecek topları derhal kaleye doldurmalıdır.
11 - gerek bizim, gerek onların kalecilerinin degajları takip edilmeli ve muhakkak bizim tarafımızdan toplanarak hücum insiyatifi elde bulundurulmalıdır.
12 - ayağınızda fazla top bekletmeyiniz ve lüzumsuz dripling yapmayınız. bir iki gün evvel yağan yağmurun sahayı kaygan hale getirdiğini hatırınızdan çıkarmayınız.
13 - alman kalecisine mümkün olduüu kadar yerden şüt atınız..
14 - neticeyi almak için bidayette çok hızlı başlamayı ihmal etmeyiniz. fakat böylece hızınızı kaybederek nefesinizi tüketmeyiniz.
15 - birinci devrenin ilk çeyreği ile ikinci devrenin son çeyreğinde çok dikkatli oynayınız. bu iki on beş dakika tecrübe ile sabittir ki bir maçın mukadderatını her zaman değiştirebilri.
16 - gol yiyebilir ve kaçırabiliriz. bu hal sizi dekuraje etmemeli, bilakis cesaretinizi ve kendinize itimadınızı takviye ederek, daha gayretli oynamanıza sebep olmalıdır.
17 - nihayet bu milli maçdır. ay yıldızlı formanın şerefini müdrik olarak enerhinizi tüketinceye ve bize güzel bir netice temin edinceye kadar çalışınız.
türkiye - almanya maçında şansımız nedir?
isveç maçında olduğu gibi bu karşılaşmada da bizim için bazı avantahlar bahis mevzuudur.
evvela 25.000 kişi istiklâl marşımızı bir ağızdan söyliyecektir. bunun, rakiplerimiz üzerinde yıpratıcı tesiri her zaman müşahede etmekteyiz.
saniyen kendi halkımız önünde ve her zaman oynadığımız bir sahada rakiplerimizle karşılaşacağız.
salisen içimizde bulunan kudretli alev rakiplerimizden fazladır.
bizden kuvvetli oldularını peşin açıkladığımız almanlar karşısında; bizim çocukların ellerinden geldiğinden çok çalışacaklarına ve kazanamk için; birçok fedâkarlıklara katlanacaklarına imanımız var.
galibiyet bekliyoruz ve istiyoruz. fakat mümkün olacak mı? inşallah!..