levent tüzemen köşeinde maçla ilgili şöyle bir değerlendirmede bulunmuş;
galatasaraylı futbolcular kupada finale çıkmayı çantada keklik olarak görüyordu. futbolcular gibi yönetim de "kupayı biz kaldıracağız" düşüncesindeydi. ancak evdeki hesap ali sami yen'e uymadı. çünkü gençlerbirliği'nin bir kupa takımı olduğunu unutmak galatasaray'a pahalıya patladı. trabzon maçını kazandıktan sonra galatasaraylı oyuncular havaya girmiş olacaklar ki, "rahat kazanırız" diye çıktıkları ve rakibi küçük gördükleri maçta kupaya yarı finalde veda ettiler.
mesut bakkal galatasaray'ı çok iyi analiz etmişti. gençlerbirliği alan savunması yapıp orta sahayı kalabalık tutarak galatasaray'ın ayağa pas yapmasını engelledi. galatasaray trabzon önünde ilk yarı kanatları kullanarak çok pozisyon bulmuştu. gençler kanatları kapatıp arda, ayhan, sabri ve volkan'ın kanat hücumlarına izin vermedi. el saka ve tuna hakannonda ikilisine yakın oynayıp hem top almalarını engellediler hem de yüksek toplarda doğru zamanlamayla kafa vuruşlarına izin vermediler.
lincoln, arda, ayhan ve nonda rakip defansın arasına sızmalar yapacaklarına pas alış verişinde ince eleyip sık dokumaya çalışınca ağa takılan balık gibi gençler savunmasına takıldılar. ön liberoda tek başına oynayan ve yeterli destek alamayan mehmet topal sık sık baskı altında kaldığı için çok pas hatası yaptı. kenarlardan bindiremeyen galatasaray, dış şutlarla golü aradı ama bulamadı.
gençler hakkıyla
ikinci yarı galatasaray adına kabus gibiydi. 55 ile 70 arasında gençler 5 net gol pozisyonunu harcadı. servet çıktıktan sonra galatasaray savunması yol geçen hanına döndü. galatasaray eleseydi gençler'e yazık olurdu. bakkal'ın öğrencileri maç boyu oyun disiplininden kopmadı, yardımlaşma ve mücadele mükemmeldi. gençler özellikle fizik gücüyle galatasaray'ı ezdi. bu gençler düşerse yazık olur. bence gençler'in ligdeki durumunun baş nedeni 19 mayıs'ın zeminidir. mesut hoca'yı kutluyorum.